Yunanistan’da 8 gün karakolda gözaltında tutulan Sevan Nişanyan, 15 gün içinde ülkeyi terk etme şartıyla serbest bırakıldıktan sonra ilk açıklamayı YouTube kanalı üzerinden yaptı. Nişanyan, ‘Ülkeye kaçak olarak girme’ ve ‘Ulusal güvenliği tehdit etme’ ile suçlandığını açıkladı.
Samos adasında terk edilmek üzere olan bir köyde birkaç ev alıp restore ettiğini ve buraları Türkiye’den gelenlere kiraladığını belirten Nişanyan, bunun adada “Türkler adayı ele geçiriyor” algısı yarattığını söyledi. Bu sebeple bazı komşuları ile sorunlar yaşadığını söyleyen Nişanyan bunların kendisine ‘ulusal güvenliği tehdit’ suçlaması olarak döndüğünü belirtti.
Nişanyan şöyle devam etti:
“Yunanistan’a Schengen vizesi sayesinde vapurla elimi kolumu sallayarak döndüm”
“Yunanistan bana giriş yasağı koyduktan sonra bu adamların elini zorlamak için ‘Ben geri geliyorum’ dedim. Bende Schengen vizesi var. Bu vize ile Schengen ülkeleri arasında gidiş gelişte pasaport sormuyorlar. Vapurdan inip yürüyorsun sadece. Geldim ve bunlar kafayı yediler ‘Hangi gizli yolla girdin ülkeye’ diye. Böylece kendimizi bir kâbusun içinde bulduk.
“Bir gün polisler geldiler ve dediler ki ‘Tutuklusun, yürü, karakola gidiyoruz.’ Nedenini sordum. Yurda kaçak giriş yaptığım ve ulusal güvenlik açısından tehdit unsuru olduğum için sınır dışı edileceğim söylendi. ‘Ne zaman edeceksiniz?’ diye sorduğumda bana ‘yarın’ Türkiye’ye sınır dışı edileceğimi söylediler. ‘Niye Türkiye’ye gönderiyorsunuz ki, Türkiye pasaportum yok artık benim, Ermenistan pasaportum var’ dedim. Ermenistan’ın neresi olduğunu düşündüler. ‘Ama siz Türkçe konuşuyorsunuz’ dediler. Dedim ki ‘Hayat böyle, biraz karmaşık.’
“Yunanistan’da olay büyük yankı buldu”
“Şunu gururla ve sevinçle söyleyeyim; bu olay üzerine Yunanistan’da inanılmaz bir basın ve kamuoyu tepkisi oluştu. Hem de öyle basit bir düzeyde değil, üst düzey isimlerden tepkiler de geldi. Bazı üst düzey savcı tanıdıklarımız, eski başbakan, bazı hükümet üyeleri vs. Tarihte kimse Yunanistan’dan Ermenistan’a sınır dışı edilmemiş. Böyle bir nosyon yok geçmişte.
“Ermenistan hükümeti, büyükelçilik aracılığıyla inanılmaz bir çaba gösterdi. Bana yüzde 100 sahip çıktılar. Çok büyük emek harcadılar. Tanıdıkları tüm bakanlara gittiler. Yalnız Atina’daki Ermenistan büyükelçiliği değil dünyanın çeşitli yerlerindeki Ermenistan büyükelçilikleri de işe dahil oldular. Onlar sayesinde Malezya’dan Arjantin’e kadar gazetelerde adım çarşaf çarşaf ortaya çıktı.
“Yaşananlardan sonra Yunanistanlı yetkililer ‘Peki seni serbest bırakalım ama sınır dışı kararı halen geçerli. Al sana 15 gün süre’ dediler. Bu 15 gün içerisinde aynı anda yürüyen 3-4 hukuki süreç daha var. Umuyoruz ki bir şekilde bu rezalet kökten temizlenme fırsatı bulacak.
“Ben çok yoruldum, eşim de çok yoruldu”
“Doğrusunu isterseniz ben çok yoruldum. Ira benden çok daha fazla yoruldu. Son 8 günde görülmemiş bir performans gösterdi. Günde 24 saat kumanda merkezindeydi. Günde ortalama 80-90 telefona cevap yetiştirdi. Yazılar yazdı, makaleler yazdı, insanları yönlendirdi. Müthiş bir performans ama tükendi ve maalesef sağlığı da çok iyi değil. Bunu sürdürme imkânımız yok. Bir müddet bir yerlerde yine serseri olacağız gibi görünüyor.
“Şirince benim evim, oraya dönmek istiyorum”
“Ben de çok büyük bir hızla yaşlanıyorum. Görüyorsunuz. Benim yerim Şirince. Orası benim evim. Oraya gitmek istiyorum. Ama ne zaman, nasıl olur bilemiyorum. Bunun bir çaresi bulunabilir mi bilemiyorum. Ben imar suçlarından hapse girdim. 2017’de imar affı çıktı ve bizim binalar da imar affı kapsamına girdi. Tabii Türk devletinin tipik yöntemiyle imar affının kapsamı olabildiğine bulandırıldı. Dolayısıyla bizim binalar imar affı kapsamına girdi ama girmedi. Bir şekilde benim bunlar kaldırılırsa eğer geriye firar meselem kalıyor. Onun de cezası 6 ay hapistir. Yatarım çıkarım. Bakalım nasıl olacak o işler.”