Ana SayfaHaberlerOkluk Koyu nasıl fethedildi? Toprağını terk etmek zorunda kalan Turgut Yücel kahrından...

Okluk Koyu nasıl fethedildi? Toprağını terk etmek zorunda kalan Turgut Yücel kahrından mı öldü?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Yazlık Sarayı'nın görsellerinin ortaya çıkmasının ardından Okluk Koyu'nun sembol ismi haline gelen Turgut Yücel bir kez daha hatırlandı. Ailesinden miras kalan arazisi Yazlık Saray için kamulaştırılan Yücel yıllardır verdiği hukuk mücadelesinde yenilmiş, hiçbir sağlık sorunu olmamasına rağmen, 2020 yılında, 57 yaşında Kurban Bayramı’nın ilk günü geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan için, Muğla’nın Marmaris ilçesindeki Okluk Koyu’na 640 milyon lira maliyetle yaptırılan 300 odalı Cumhurbaşkanlığı yazlık sarayın görselleri, sarayın mimarı Şefik Birkiye tarafından paylaşıldı. Sarayın bu vesileyle yeniden gündeme gelmesi, Okluk Koyu’nun simge isimlerini, özellikle de Turgut Yücel’i bir kez daha akıllara getirdi.

Marmaris’teki Okluk Koyu’nda dedelerinden kalan aile mirası arazisi yazlık saray alanının genişletilmesi amacıyla 2018’de kamulaştırılan Yücel, açtığı bütün davaları kaybetmişti.

Yücel ile birlikte binlerce kişi, Türkiye’nin en güzel koylarından biri olan Okluk’un turizme kapatılıp kamulaştırılmasına karşı çıkmış, 50 binden fazla imza toplamışlar fakat sesleri duyulmamıştı.

Doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kalan Yücel, arkadaşlarının anlatımına göre hiçbir sağlık sorunu bulunmamasına rağmen geçtiğimiz yıl, Kurban Bayramı’nın ilk günü geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Turgut Yücel, Efe Hüseyin, Japon Mustafa

Yelken dergisi Turksail’de 1 Ağustos 2020’de yer alan “Okluk Koyu’ndaki toprakları elinden gidince kahrından öldü” başlıklı haberde bu süreç şöyle anlatılmıştı:

“Turgut, Efe Mustafa ve Japon Hüseyin gibi Okluk’un çok tanınan isimlerinden olan Turgut Yücel, o günlerde, ‘Biz Gökova’nın kalesiyiz. Dünyanın her yerinden insanlar buraya geliyor. Onları ağırlıyoruz. Ne teklif ederlerse etsinler, parası ne olursa olsun hukuki itirazda bulunacağım’ diyordu.

“Dedesinden kalan 11 dönümlük arazisini kurtarabilmek için bir hukuk mücadelesi başlatan Turgut Yücel, başarılı olamadı. Bir süre sonra yapılan teklifi kabul etmek ve Karacasöğüt’e giderek ‘kiracı’ olmak zorunda kaldı.

“57 yaşındaydı ve hiçbir sağlık sorunu yoktu. Ancak yerinden, yurdundan edilmeyi bir türlü içine sindiremediğini söyleyen Yücel, Kurban Bayramı’nın ilk günü geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

“Olayı ilk duyuran, ünlü denizcilerimizden Osman Atasoy oldu. Atasoy, dostlarına şu mesajı gönderdi:

“’Bayramın ilk günü aldığım bir habere inanamadım. Okuduğum bir mesajda Okluk Koyu’nda lokantası ve tarlası olan Turgut Yücel’in vefat ettiği yazıyordu.

“’Hemen Turgut’un telefonunu çevirdim. Telefonu bir hanım açtı. Mesaj doğruymuş. Ondan Turgut’u sabah saatlerinde kaybettiğimizi öğrendim. ‘Siz nesi oluyordunuz’ diye sordum. ‘Yaşasaydı gelini olacaktım’ diye cevapladı. İçim parçalandı.

“’Turgut’un herhangi bir rahatsızlığı yoktu. Başsağlığı için aradığım Efe Mustafa, Turgut’un kalbinin yaşadığı üzüntüye daha fazla dayanamadığını söyledi.

“’Cumhurbaşkanlığı Yazlık Sarayı’nın inşası sırasında bu üç sembol ismin arazileri istimlak edilmişti. Mustafa ve Hüseyin gibi o da ata yadigarı topraklarının ellerinden alınmasına kahrolmuştu.’”

Neler olmuştu?

Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından yazları tatil yapabilmek için Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Okluk Koyu’na inşa edilen dört odalı konut inşasından sonra birkaç defa kullanılmış, ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kadar hiçbir cumhurbaşkanı bu konuta uğramamıştı.

Yaklaşık bir buçuk yıl önce Gökova Körfezi’ndeki arazide ilk çalışmalar başlamış ve incelemelerin yapılmasının ardından dört metreyi bulan yüksek duvarlar örülmüştü. Bölgenin koruma statüsü düşürüldükten sonra imar planları değiştirilmiş ve böylelikle inşaat için uygun yasal zemin hazırlanmıştı.

Marmaris Kaymakamlığı tarafından hak sahibi vatandaşlara “Cumhurbaşkanlığı hizmetlerinde kullanılmak amacıyla kamu yararı kararı alınmıştır” ifadesiyle resmi yazı yollanmış ve hak sahipleri, arazilerinin bedeli için pazarlık yapmak üzere kaymakamlığa davet edilmişti.

Hükümetin aldığı kamulaştırma kararı kapsamında vatandaşlarla pazarlıklar yapılmış fakat araziler değerinin çok altında bedeller biçilerek kamulaştırılmıştı.

- Advertisment -