Beşiktaş’ta üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin fotoğraflarının bulunduğu, “Türkiye’nin Araplaşması için oyunuzu bize vermeye devam edin” yazılı broşür dağıtan üç İYİ Partili genç 2 Ocak Salı akşamı gözaltına alınmıştı.
Üç saati aşkın süre gözaltında kalan gençler Baturalp Akalın, Oğuz Talha Uz ve Akif Demirel, karakoldaki ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. İYİ Partili gençler hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.
İYİ Parti Gençlik Kolları İstanbul İl Başkan Yardımcısı olan Baturalp Akalın, Serbestiyet’in sorularını cevapladı.
O akşamı anlatır mısınız? Afişleri yapma ve dağıtma fikri nasıl çıktı? Sonrasında neler oldu?
Son dönemde olan bitenlerle ilgili eleştirel tasarımlar yapıyorum. Yaptığımız tasarımlar etrafımda gösterdiğim kişiler tarafından beğeniliyordu.
En son o gün dağıttığımız tasarımı yaptım. İYİ Parti Gençlik Kolları faaliyeti olmaksızın üçümüzün bireysel bir tepki gösterme faaliyeti olarak bu tasarımlardan Beşiktaş’ta vatandaşlara ve esnafa dağıtmaya karar verdik.
Zaten 115 tane kadar afiş bastırmıştım. 60 civarını dağıtmıştık. Meğer bir tanesini bir sivil polise vermişiz. Sivil polis, “Gençler gelin bakalım” diye bize seslendi. Bizimle ilgili ne yapılacağına karar verilemediğinden bir saat kadar Beşiktaş Meydanı’nda polislerle birlikte oturduk. Polisler bize karşı çok nazik davrandılar. Sonra karakola gittik ve avukatlarımız gelince de ifade verdik. Gece 02.00 civarında serbest kaldık. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.
Bu eylemi yapma nedeniniz son günlerdeki tartışmalar mı etkili oldu? Süper Kupa Finali’nin iptalinin arkasından başlayan tartışmalar ve hemen arkasından kelime-i tevhid yazılı bir bayrak taşıyan vatandaşa yumruk atılmasının ardından başlayan tartışmalar gibi.
23 yaşındayım ve siyaseti çok fazla takip ediyorum. AK Parti’nin son dönemde uyguladığı politikaların Türkiye’yi Araplaştırma amaçlı olduğunu düşünüyorum. Araplara vatandaşlık satılması, Araplar üzerinden yapılan ekonomik anlaşmalar, yüzüncü yılda oynanacak olan Süper Kupa finalinin Suudi Arabistan’da yapılması gibi birçok olayı bir araya getirdiğimiz zaman Türkiye’de ciddi bir Araplaştırma politikası olduğunu düşünüyorum. İster istemez doluyoruz. Benim zorlandığım bir konuda o insanlar daha rahat bir şekilde bir şeyler yapabiliyorlar.
Yumruk olayına bakarsak. Öncelikle şiddeti kesinlikle desteklemiyorum. Hiç kimsenin birine vurması kesinlikle kabul edilmeyecek yanlış bir şeydir. Ama yumruk atan kişiye vuran başka biri daha var. Ona niye herhangi bir hukuki işlem yok? AK Parti’nin desteklediği bir şeye karşı çıkan taraftaysanız adaletsizlikle karşılaşıyorsunuz.
Ben de son zamanlarda yapay zeka yardımıyla ya da kendi yaptığım tasarımlarla bu AK Parti’nin bu politikalarına tepki gösteren tasarımlar yapmaya başladım. Aslında bu eylemdeki afişlerde AK Parti karşıtlığı yapmadım, AK Parti’ye oy istedim. Ülkenin Araplaşmasını istiyorsanız AK Parti’ye oy vermeye devam edin dedim.
Siz aynı zamanda İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Tolga Akalın’ın oğlusunuz. Yine beraber gözaltına alındığınız arkadaşlarınızdan Oğuz Talha Uz da İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz’un oğlu. Babalarınızın önceden haberi var mıydı daha sonra tepkileri ne oldu?
Babamı gitmeden önce aradım. Bana “Şu anda konuşamıyorum” diye otomatik mesajlardan attı. Ben de sonradan tekrar ulaşmadım kendisine. Konuşsaydık muhtemelen söylerdim ama konuşamayınca söyleyememiş oldum.
Biz karakoldayken İYİ Parti teşkilatından destek için gelenlerden görüştüğü kişilere babam “Müdahale etmeyin, kendi başlarına yaptıkları işi kendileri halletsinler” demiş. Gece 02.00 gibi serbest bırakıldıktan sonra bizi karşılayan partiden arkadaşlara da “Sabaha kadar tutun o eşekleri orada” diye takılmış.