Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 6-8 Ekim olayları soruşturması kapsamında gözaltına alınanlardan birisi de 30 yaşındaki Cihan Erdal. 2014 yılında HDP’nin MYK üyeleri arasında yer alan Erdal, esasen HDP’nin sol görüşlü bileşen partilerinden Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin üyesi ve aynı zamanda bir LGBTİ aktivisti.
Erdal, Mimar Sinan Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra aynı üniversitenin sosyoloji anabilim dalında, “2000’li yıllarda Türkiye solunda abilik” başlıklı tez çalışmasıyla yüksek lisansını tamamladı. 2017’den beri Kanada’daki Carleton Üniversitesi’nde doktora çalışmasını sürdürüyor.
Türkiye’ye hem ailesini ziyaret etmek, hem de doktora çalışmasında kullanacağı mülakatları yapmak amacıyla 22 Ağustos’ta geldi. Manisa’da yaşayan ailesiyle görüştükten sonra, 6 Eylül’de tez çalışmasını sürdürmek üzere İstanbul’a geçti. Fakat HDP’nin eski yöneticilerine yapılan operasyonda İstanbul Beşiktaş’taki evinden gözaltına alınarak, kendisini Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde buldu.
Şair Murathan Mungan, Instagram hesabından Cihan Erdal’ın gökkuşağı renkleriyle fotoğrafını paylaşarak gözaltıları eleştirdi.
Kanada’daki Carleton Üniversitesi’nin Sosyoloji ve Antropoloji Bölümü de doktora öğrencileri Cihan Erdal’ın serbest bırakılması için çağrı yaptı. Kanada hükümetinden Türkiye’deki Kanadalı diplomatların Cihan için diplomasi yürütmesi talep edilen çağrıda Erdal’ın 2017 yılından beri Türk siyasetine hiç karışmadığı ve tez çalışmasında Türkiye’yi eleştirmediğinin vurgulanması dikkat çekti.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Cihan, 2014 yılında HDP’nin gençlik meclisinin aktif bir üyesiydi. Fakat 2017 yılının Ocak ayında doktora çalışmasını yapmak için Kanada’ya taşındığından beri Türk siyasetine hiç karışmamıştı. Ailesini ziyaret etmek ve doktorasının alan araştırması için mülakatlar yapmak amacıyla Türkiye’ye dönmüştü. Cihan’ın, aralarında Türkiye’nin de olduğu, Avrupa ülkelerinde gençlerin liderlik ettiği toplumsal hareketler üzerine olan çalışması, genç aktivistlerin toplumsal hareketlere katılım hikayelerine odaklanıyor. Çalışmaları hiçbir şekilde Türkiye devletini eleştirmiyor. Araştırma önerisi, resmi savunmayı geçti ve araştırma etiği önerisi Covid-19 salgını başlamadan önce onaylandı. Türkiye, Atina ve Paris’te yüz yüze görüşmelere başlamak için yeni pandemi etik süreci kapsamında onay beklerken, internet üzerinden çevrimiçi mülakatlara başlamıştı.”