Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada yeni bulgulara ulaşıldığı iddia edilmişti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Narin’in ailesinin evinden topladığı deliller üzerinden DNA sonuçları elde edildiği ve Narin’in evde bir odanın içinde öldürüldüğünün tespit edildiği bilgilerine yer verilen Halk TV’den Ferit Demir’in önceki günkü (6 Ekim) haberinde, Diyarbakır Başsavcılığı’nın Narin’in 21 Ağustos günü evine gitmesinden birkaç dakika sonra boğularak öldürüldüğü sonucuna vardığı iddia edildi.
Uzmanlar tarafından şüphelilerin cep telefonu hatlarının bağlı olduğu GSM operatörlerinden elde edilen daraltılmış HTS kayıtları tespitinin de tamamlandığı iddia edilen haberde; daraltılmış HTS kayıtlarına göre Narin’in tutuklu amcası Salim Güran’ın, Narin’in son görüldüğü 15.15’ten önce Narin’in ailesinin evinde bulunduğu, Narin’in eve geldiği sırada da orada olduğu ve daha sonra da evden ayrıldığı kısa aralıklar ile en az 3 kez eve girip çıktığı tespit edildiği ve 15.15’ten kısa bir süre sonra Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne gömdüğünü kabul eden tutuklu şüpheli Nevzat Bahtiyar’ın da eve geldiğine dair tespitler yapıldığı iddiaları yer aldı.
Güran ailesi: “Başsavcılık, ‘haberler gerçek dışı’ dedi”
Güran ailesi, Narin soruşturmasıyla ilgili medyada gündeme gelen iddialar hakkında yazılı basın açıklaması yayımladı.
Açıklamada, soruşturma dosyasına, Narin’in ailesinin evinde öldürüldüğüne dair DNA raporu ile daraltılmış HTS kayıtlarıyla ilgili rapor girdiğine dair haberlerin doğru olmadığının savcılık tarafından ailenin avukatlarına bildirildiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“’Narin Güran’ın baba evinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği’ şeklindeki haberlerin gerçek dışı olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığı ile avukatlarımız arasında gerçekleşen görüşmede yetkililer tarafından ifade edilmiştir.”
“Kurutmaya bırakılan, halılar, battaniye, örtüler neden yıkandı”
Halk TV muhabiri Ferit Demir, ayrıca X hesabından da Narin’i arama çalışmalarının henüz devam ettiği günlerde, 29 Ağustos’ta Narin’in ailesinin evinde çekilmiş bir görüntüyü paylaştı.
Bir televizyon kanalı tarafından o tarihte yayımlandığını belirttiği görüntülerde, evin balkonuna asılmış halı ve battaniyelerin bulunmasına dikkat çeken Ferit Demir, halı ve battaniyelerin yıkanmış olduğunu iddia etti ve bunun delil karartma amacıyla aile üyeleri tarafından yapılmış olabileceğini dikkat çekti.
Demir, X hesabından şunları yazdı:
“Narin nasıl katledilmiş, kanıtlar nasıl yok edilmiş, işte gerçek deliler Arif Güran’ın balkonunda asılı duruyor. Kanıt yok diyen bir güruh grubu var, kıyafetler halılar yıkanmadı diyen bir çevre var. Baba Arif Güran evde hiç bişey yıkanmadı dedi defalarca. Şimdi birileri bu kanıtlara bakıp utanır mı acaba. Bakın bu yıkama kanıtlarını 29 Ağustos’ta Arif Güran’ın evinin önünde ve balkonunda yayın yapan bir TV kanalının görüntülerinin içinde buldum. Gazeteci arkadaşlar fark etmeden önemli kanıtları görüntülemişler. Arif Güran’ın evinin balkonuna bakın, yıkanıp kurutmaya bırakılan, halılar var, battaniye var, yolluklar, örtüler var. Bunlar neden yıkandı.”
“Halılar yıkanmadı; köylü kadınlar rahatsız oldu”
Güran ailesinden bir kişi ise Serbestiyet’e yaptığı açıklamada, 29 Ağustos’ta yayımlanan görüntülerdeki halı ve battaniyelerin yıkanmadığını iddia ederek şunları söyledi:
“Görüntüdeki halı ve battaniyeler yıkanmamıştı. Arama çalışmalarının devam ettiği günlerde köye gelen birçok asker ve arama çalışmalarına katılan birçok kişi Narin’in ailesinin karşısında toplanıyordu. Yine birçok televizyoncu da kameralarını Narin’in ailesinin evini gören şekilde kurmuştu. Evde ise Narin’in annesi Yüksel Güran’ı ziyaret eden aileden ve köyden kadınlar ile yine civar köylerden kadınlar oluyordu. Kadınların bu durumdan rahatsız olmaları nedeniyle evin içinin dışarıdan görünmesini engellemek amacıyla zaman zaman evin balkonuna evdeki örtü, halı, kilim, battaniye gibi şeyleri astıkları oldu.”
“Amcasının aracından çıkanla kıyaslanan örnek de evden alınmıştı”
Güran ailesinden konuşan kişi, Salim Güran’ın aracından çıkan DNA sürüntüsü ile karşılaştırma yapılan Narin’e ait diğer DNA örneğinin de Narin’in ailesinin evinden alındığını belirterek şunları söyledi:
“Narin’in amcası Salim Güran’ın tutuklanmasına neden olan, Narin’e ait olduğu ortaya çıkan aracındaki DNA örneğinin kıyaslandığı diğer Narin’e ait DNA örneği de Arif Güran’ın evinden alındı. Eğer söylendiği gibi Arif Güran’ın evindeki deliller yok edilmiş olsaydı, Salim Güran’ın aracındaki örnekle birbirini tutup tutmadığı incelenecek olan Narin’e ait DNA örneği de bulunamayabilirdi.”
“Suç duyurularında bulunuldu”
Güran ailesinden yapılan, gerçek dışı haberler yapan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulacağı belirtilen açıklamanın tamamı şöyle:
“06.10.2024 tarihinde bazı yayın organlarında ve sosyal medya ortamında ‘Narin Güran’ın baba evinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği’ şeklinde asılsız haberlerin yer alması üzerine kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur.
21.08.2024 tarihinde öldürülen Narin kızımızın katil veya katillerinin bulunarak en yüksek ceza ile cezalandırılması ve adaletin tecellisi öncelikli amacımızdır. Narin kızımızı menfur bir hadise sonucu kaybetmenin derin üzüntüsü ve yası içerisindeyken sosyal medya ve basın aracılığıyla hiçbir temele dayanmayan, tamamen gerçek dışı yayınların yapıldığı, başta kadınlarımız olmak üzere ailemizin onuruna yönelik acımasız saldırılar devam etmektedir.
Ailemizin yaşadığı derin ve tarif edilmez acı görmezden gelinerek bazı sosyal medya fenomenlerinin takipçi ve izlenme sayısını arttırma, bir gazetecinin ise bu acı olay üzerinden popüler olma hevesi ile insafsızca gerçek dışı haberler üretmeye ve yaymaya devam ettiği tespit edilmiş olup bu kişiler hakkında gerekli suç duyurularında bulunulmuştur. Bu bağlamda; Narin kızımızın kaybolması ve öldürülmesi olayı ile ilgili aile fertlerinden alınan bir kısım ifadeler ve yapılan röportajlar, gerçek bağlamından koparılarak kamuoyu yanlış yönlendirilmiştir. Narin kızımızın öldürülmesi üzerine diğer aile bireylerimize yönelik benzer saldırıların olmaması ve önleyici olması açısından; Narin kızımızın kaybolmasından sonra aile bireylerimizden bir kısmı evlerine 02.09.2024 tarihinde önlem amaçlı güvenlik kamerası taktırdığı bilinmesine rağmen, kamuoyunda yanlış algı oluşturma kastıyla kamera kayıtlarının geçmişse dönük silindiği şeklinde asılsız haberlerin yapıldığı, keza sabah çamaşırları yıkamak için Hediye Güran’a çamaşır teslim edildiğini belirten anne Yüksel Güran’ın ifadesi çarpıtılarak tüm halı ve nevresimlerin yıkandığı şeklinde asılsız haberler yapıldığı, Enes Güran’ın yanındaki iki kişinin sigara içtiğini söyleyen annesinin RTÜK kuralları gereği bu ifadesinin sansürlenmesi sonucunda, ifadesi yine çarpıtılarak Enes’in uyuşturucu bağımlısı olduğu yönünde asılsız haberler yapıldığı’ şeklinde ilgisiz ve maksatlı yayınlar yapıldığı tespit edilmiştir.
Narin kızımızın olay günü en son görüldüğü yeri gören çevre köylere ait kamera kayıtlarının incelenmesi ve buna ilişkin raporların tamamlanması halinde cinayetin şüpheye yer verilmeyecek şekilde görüntüleri ile birlikte tespit edileceği veya olayın aydınlatılacağına ilişkin inancımız tamdır. Bu aşamada soruşturma makamlarının çalışmalarının sonucunu beklemek, hukuka olan güven ve inancımızı kaybetmememiz gerektiğini düşünüyoruz.
Ailemiz dahil toplum vicdanın tatmini ve adaletin tecellisi için ‘Narin kızımızın kim veya kimler tarafından öldürüldüğü, neden öldürüldüğü’ sorularının şüpheye yer bırakılmayacak şekilde somut delillerle açıklığa kavuşturulması ve olayın fail ve/veya faillerin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği kuşkusuzdur. Narin kızımızın katledilmesi nedeniyle ailemizin yaşadığı acıya ortak olan, Narin’ i tıpkı kendi kızları gibi benimseyip, acısını yüreğinde yaşayan ve soruşturmayı takip eden iyi niyetle olayın aydınlatılması için fikir beyan eden, herkese şükranlarımızı sunarız. İnfiale neden olan, bu insanlık dışı cinayetin aydınlatılması beklentisi ile toplumun her ferdi; öfkesini hukuki ve ahlaki sınırlar dahilinde dile getirme, kendi vicdanını tatmin etme, düşüncelerini ifade etme ve cinayetin neden işlenmiş olabileceğine ilişkin olası senaryolar hakkında fikir ileri sürme hakkını haiz olmakla birlikte yazılı ve görsel medyada bu maksadı aşan, soruşturmanın selametine ve gizliliğine gölge düşüren, yargı otoritesini ve bağımsızlığını zayıflatmaya dönük, lekelenmeme hakkını hiçe sayan, somut delile dayanmayan ön yargılarla birilerini peşinen suçlu ilan etme ve hakaret içerikli ölçüsüz ifadelerin sürekli kullanıldığını, sosyal medya ve basın aracılığıyla soruşturma dosyasının yönlendirilmeye çalışıldığı, delilsiz soyut senaryoların üretildiği gözlemlenmiştir. Bu kapsamda ailemizin kadınlarının iffetine yönelik kabul edilemez ithamlarda bulunulmuştur. Çocuğunu kaybeden bir ailenin acısına ilaveten acımasız bir şekilde kirli bilgilerle yazılı görsel basın ve sosyal medya aracılığıyla kişilerin şeref ve haysiyetine yönelik yapılan saldırılar telafisi mümkün olmayan mağduriyet oluşturmuş, haksız üretilen senaryoların toplum nezdinde gerçekmiş gibi algılanmasına neden olunmuştur.
‘Masumiyet Karinesi’ gereğince suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Bağımsız yargının kuracağı kesin hükme kadar kişilerin; lekelenmeme hakkına saygı duyulması, ön yargılarla suçlu ilan edilmemesi, şeref ve haysiyetine yönelik saldırılardan kaçınılması gerekmektedir.
Ceza soruşturma dosyasındaki işlemler gizli olmasına karşın soruşturma konusu suçun işlenme nedenine ilişkin ortaya atılan muhtemel senaryoların gerçekmiş gibi sosyal medya ve basın yoluyla kamuoyuna aktarılarak kamuoyunda yanlış algıların oluşmasına sebebiyet verildiğini, masumiyet karinesinin hiçe sayıldığını, işlenen bu vahim suçun asıl mağduru ve suçtan doğrudan zarar göreni, en derin acıyı yaşayan kişinin de yine Narin’ in ailesi olduğu gerçeğinin görmezden gelindiğini üzülerek gözlemlemekteyiz.
Bu nedenle kamuoyunu tamamen yanlış yönlendirme ve gerçek dışı algı oluşturma maksatlı Narin GÜRAN cinayeti ile ilgili ailemizin şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde asılsız haber ve paylaşım yapan, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden ve adil yargılamayı etkilemeyi hedefleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.
Hukuka olan güvenimiz ve inancımız çerçevesinde maddi gerçeğin tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını, sorumlu/sorumluların cezalandırılmasını, masumların aklanmasını, toplum vicdanının tatmin edilmesini bekliyoruz.
06.10.2024 tarihli ‘Narin Güran’ın baba evinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği’ şeklindeki haberlerin gerçek dışı olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığı ile avukatlarımız arasında gerçekleşen görüşmede yetkililer tarafından ifade edilmiştir. Dezenformasyonun önlenmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukatlarımız aracılığıyla yaptığımız başvuruda kamuoyunun yetkili makamlar tarafından bilgilendirilmesi hususunda ki talebimize olumlu yanıt verilmesi beklentimiz ile doğrudan yetkili makamlar tarafından yapılmamış dayanaksız haber ve paylaşımlara itibar edilmemesini, kamuoyuna saygıyla duyurulur.”