Ana SayfaHaberler'Çözüm sürecine ihtiyacımız var'

‘Çözüm sürecine ihtiyacımız var’

 

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CNN Türk’te Taha Akyol’un sorularına yanıt verdi. Arınç, Kürt sorununa çözüm sürecinin yeniden başlaması gerektiğini söyledi:

 

"Şu anda çözüm sürecine benzer bir işe ihtiyacımız var. Birinci sebep şudur: Türkiye iç ve dış tehditlerle karşı karşıyadır ve şu anda dış tehditler, iç tehditlerin önüne geçmiştir. Bundan çıkmamızın tek yolu içi sağlam tutmaktır. Türkiye’nin kendi içinde toplumsal barışı sağlaması ve terörü mutlaka sonlardırması gerekiyor. Bunun silahla olmayacağını bilerek de söylüyorum. Bu da ancak çözüm sürecine benzer bir şeyin yarından itibaren olacak şekilde gerçekleşmesi gerekiyor.

 

"Başka bir siyasi aktörü onun yerine kullanamayacaksak, HDP’yi de güçlendirmemiz lazım" diyen Arınç, "Dağa kaç bin kişinin çıktığından haberi var mı milletin? Bu iş böyle bitmez, böyle de bitmeyecek. Bu işin bitmesi için çok önceden düşündüğümüz ve her türlü tehlikeyi göz alarak bugünlere getirdiğimiz sürecin aldığımız derslerle yenilenmesi lazım. Çözüm süreci adı da bayatladıysa, bu bir komisyon marifetiyle de olabilir" diye devam etti.

 

‘Cumhurbaşkanımız ile görüşmedim’

 

Arınç, Taha Akyol’un sorusu üzerine hükümetten ayrıldıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmediğini söyledi. “Cumhurbaşkanımız ile hiçbir görüşmemiz olmadı. Ondan bir davet gelmedi, benden de bir talep olmadı. Sayın Başbakanımız ile görüşüyoruz” dedi.

 

‘Davutoğlu'nun genel başkanlığına sevindik’

 

Akyol’un Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın ‘çift başlılık’ sözleri hakkındaki sorusuna da şöyle yanıt verdi:

 

“Sayın Davutoğlu’nun genel başkanlığına sevindik. ‘Başkası olacağına Sayın Ahmet Davutoğlu olsun’ diye. Bir bilim adamı olarak saygı duyuyorum. İyi bir aile reisi. Yüzünün gülüyor olması siyasette önemli bir haslet. ‘Siz sesinizi çok yükseltmeyin. Biz Erbakan Hoca ile birlikte siyaset yaptık. Sayın Necmettin Erbakan’a söylenen Erbakan Hoca sözü çok yakıştı. Siz de Ahmet Hoca olun’ dedim. Kaldı ki Hoca diye de bir kitap da yazılmıştı. Kendisine yakıştı.”

 

'Troliçeler' 

 

Arınç, medyadaki bazı kişileri de isim vermeden eleştirdi:

 

“Bazı yazarları okuyorum. Bak, akıllı ol, kabadayılanma, efelenme falan… Bugünkü görüşmemizden bile ne anlamlar çıkaracak akbabalar bile var. Troller diyorduk, onların kadın olanları da varmış. Bizim camiada onlara troliçe diyorlar. Bunlar isim isim de biliniyor. Bu troliçelerden bazıları, başlarındaki güzel örtüleriyle birlikte…

 

Mesela Sayın Başbakan, bir gün Dolmabahçe ofisinde, şöyle hanımını da almış, yürüyelim demişler. Bir kitapçıya girmişler. Kitap bakmışlar. Kestaneciden kestane almışlar. Ertesi gün bu troliçelerden bir tanesi, ‘Senin gittiğin o kitapçı var ya, Taraf gazetesinin patronunun bilmem ne yayınevi. Sen oraya gittiğine göre, ertesi gün de Sözcü’ye gidersin.’ Yani bunu Başbakan’a karşı söylüyorlar.” 

 

Kaynak: Al Jazeera

 

- Advertisment -