Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı. Halep'ten kaçarak Türkiye'ye gelen Suriyeli sığınmacılara değinen Kurtulmuş, "Yaklaşık 200 bin Suriyeli göç halinde" dedi. Bu kişileri sınırın ötesinde ağırlama çabasında olduklarını söyleyen Kurtulmuş, "En kötü senaryo, 600 bin kişinin sınırımıza gelmesidir" dedi.
"Suriye’de bütün toplumsal kesimlerin katılımıyla yeni bir sürecin başlaması gerekiyor" diyen Başbakan Yardımcısı, "Suriye’de bir an evvel gerçekten insan onuruna yakışan, muhaliflerin ve halkın istediği doğrultuda olumlu sonuç alınması umut ederiz" diye konuştu.
İhya ve inşa süreci
Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Doğu ve Güney Doğu Anadolu'da PKK'ya yönelik operasyonlar ve sonrası için hayata geçirilen plana da değindi. "Bölgedeki bütün ilgili insanlarla yaptığımız bir seri toplantı oldu" diyen Kurtulmuş, "Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da yeniden inşa ve ihya sürecinin neler olacağına ilişkin Mardin’de kardeşlik buluşmaları adı altında eylem planı toplantıları yaptık" diye devam etti.
Bunun dinamik bir süreç olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "İnsanlar sürece katıldıkça, ihtiyaçlar geliştikçe, bütün bunları değerlendireceğiz. Dinamik bir süreç yönetimiyle, ilgili bakan arkadaşlarımızın katılımlarıyla, o bölgelerdeki faaliyetleri takip ederek süreci tamamlayacağız" dedi.
Süreci "ihya ve inşa" olarak adlandırdıklarını söyleyen Başbakan Yardımcısı, "İhyadan kasıt, insanların bu süreçte gönüllerinin ve ruhlarının bir an evvel ihya edilmesidir" dedi. Buna örnek olarak Diyarbakır’da bir STK’dan gelen gönüllünün anlattığı anekdotu aktaran Kurtulmuş, "Bir eve gittiğimizde evin hanımı şunu söyledi: Çocuklar, demiş, korkudan halının dışına adım atmıyorlar. O insanların gönüllerini ve zihinlerini yeniden ihya etmemiz gerekiyor. Bu çok önemli bir anekdot" diye devam etti.
Çalışmalara Silopi'den başlanacağını söyleyen Kurtulmuş, "İnşallah Silopi’den başlayarak, orada çok şükür terör bitti, insanlarımızın gönüllerinin ve zihinlerinin yeniden ihya edilmesine başlanacak" diye konuştu. Kurtulmuş, yeniden inşa sürecinde ise şehirlerin ruhlarının korunacağını, aslına uygun olacağını söyledi. Kurtulmuş şöyle devam etti:
"Zaman zaman Ankara’da bakanlıklar arasında koordinasyon çalışmalarına devam edeceğiz. Her hafta bunun değerlendirmesi yapılacak. Ümit ederim ki en kısa zamanda yaralar sarılacaktır. Toplumun her kesiminden insanları, bizimle aynı projeleri desteklemeseler de, bu süreçte bize katkı vermeye davet ediyoruz. Teröre destek veren değil tamamen karşısına çıkan sivil aktör olarak bütün siyasi partilerin bölgede aktif olmasını ve halkın beklediği çözümlere destek olmasını temenni ediyoruz."
Yerel yönetimler sorusu
Sözcü Kurtulmuş, Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı eylem planında da yer verdiği 'Yerel yönetimlerin yetkisi genişleyecek' ifadesine dair soruya, "Büyükşehir yasasıyla birlikte yerel yönetimlerin zaten önemli ölçüde yetkileri artırıldı. Bu anlamda biz bundan yanayız ama belediyelerin vazifeleri de halka hizmettir. Eğer bu belediyeler başka işle uğraşıyor, teröre destek için ellerindeki imkanları mobilize ediyorlarsa, tabii ki terörle mücadele kapsamında bunlara mani olunacaktır. Hukukun dışına çıkarak teröre destek verirse ondan da hesabı sorulacaktır" yanıtını verdi.
Şırnak'ta öğretmenlere SMS sorusu
Kurtulmuş, Şırnak'ın İdil ilçesinde görevli 1200 öğretmene gelen 'seminer çağrısı' SMS'inin operasyon işareti olup olmadığına dair soruya da, "Muhtemel operasyonların nerelerde olacağı zaten çok önceden bellidir. Yasadışı işlerin tespit edildiği yerlerde operasyon yapılacağı biliniyor" yanıtını verdi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın tedbiren öğretmenleri görev içi seminere çağırdığını belirten Kurtulmuş, öğretmenlerin söz konusu haberlerde söylendiği gibi sadece İstanbul'a değil başka illere de çağrıldıklarını ekledi.
Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız
Kurtulmuş, Suriye'nin siyasi geleceği ve Türkiye'nin sınır güvenliği hakkında sorulan soruya dair, "Biz Türkiye olarak Suriye’de toprak bütünlüğünden yanayız. Kimsenin kendi bölgeleri olmasını istemeyiz" diye konuştu. Kurtulmuş şöyle devam etti:
"Türkiye, 911 km sınırı olan Suriye’de bütün toplumsal kesimlerle dosttur, akrabadır. Ancak en çok ilgilendiğimiz husus yine Türkiye’nin güvenliğidir. Türkiye’nin egemenliğine zarar verecek olan herhangi bir saldırı ihtimaline karşı Türkiye tedbirlidir. Biz hiç kimsenin bir karış toprağında gözümüz yoktur lafını samimi olarak söylüyoruz. En az bunun kadar hassas olduğumuz diğer konu da Türkiye’nin toprak bütünlüğüdür."
Kaynak: Al Jazeera