Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, adli tıp, işkencenin saptanması ve rehabilitasyonu alanlarındaki yaptığı çalışmalarla tanınıyor.
Fincancı, Birleşmiş Milletler tarafından işkencenin saptanmasında uluslararası standart kılavuz olarak kabul edilen İstanbul Protokolü’nün oluşturucuları ve eğitmenleri arasında.
İşkenceyi tespit eden raporları hazırladı
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Adli Tıp’ta uzmanlık eğitimi aldı.
İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde adli tıp lisans ve yüksek lisans dersleri verdi.
Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu Başkanlığı görevinden iki kere uzaklaştırıldı. Birinde Danıştay kararıyla geri döndü.
“Baki Erdoğan”, “Manisalı Gençler” davaları
Altı polisin “işkence ile ölüme sebebiyet verme” suçundan hüküm giydiği, 1993’te öldürülen Baki Erdoğan dâvâsında polislerin işkence yaptığını tespit eden raporu yazdı.
1995 yılında çoğu lise öğrencisi on altı gencin gözaltına işkence gördüğü mahkeme kararıyla tespit edilen “Manisalı gençler” dâvâsında, 39 farklı doktor tarafından verilmiş 197 ayrı raporun aksine verdiği raporla işkence yapıldığını kanıtladı.
1996’da Adli Tıp Kurumu’ndaki görevinden alındı, 1998’de yargı kararıyla göreve geri döndü.
1999’da İstanbul Valisi Erol Çakır suç duyurusunda bulundu
1999 yılında gözaltına alındıktan iki gün sonra hayatını kaybeden DİSK Limter-İş Sendikası Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter’in işkencede öldürüldüğünü tespit eden raporu sundu.
Bu rapor nedeniyle dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır, Fincancı hakkında suç duyurusunda bulundu. O tarihte İstanbul Valiliği’nden Adalet Bakanlığı’na gönderilen gizli ibareli yazıda Fincancı için “taraflı rapor düzenliyor”, “polisi kötü göstermek için çaba harcıyor”, “illegal sol örgüt mensubu” gibi ifadelere yer verildi.
Erol Çakır, 2015 yılında Doğu Perinçek genel başkanlığındaki İşçi Partisi’nin adını Vatan Partisi olarak değiştirdiği kongrede partinin genel başkan yardımcılarından olmuştu.
Bosna’da BM Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi adına otopsi çalışmalarında görev aldı
1996’da Birleşmiş Milletler Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi adına, Bosna’daki toplu mezarlardan çıkarılan cesetlerin otopsi çalışmalarında yer aldı.
2000’de “İnsan Hakları İçin Hekimler” organizasyonunun Güney Afrika’daki uluslararası çalışmasında, 2002’de Dünya Sağlık Örgütü’nün “Kadına Yönelik Cinsel Şiddet Araştırması ve El Kitabı” çalışmalarında, çeşitli ülkelerde İstanbul Protokolü’nün uygulanması eğitimlerinde yer aldı.
Kemal Alemdaroğlu görevden aldı
1997’de başladığı İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı görevinden, 2004’te dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu tarafından alındı.
2005’te İdare Mahkemesi ve YÖK kararı ile göreve iade edildi.
Alemdaroğlu, daha önce Fincancı için Adalet Bakanlığı’na “devlet düşmanı” olduğunu belirten bir yazı göndererek ikinci kez Adli Tıp Kurumu’ndaki görevinden alınmasına neden olmuştu.
Aynı dönemlerde başörtüsü yasağına karşı tutumuyla da bilinen Fincancı, 2003’te Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nda yer aldı.
PKK’ya silah bırakma çağrısı yapan aydınlar arasındaydı
2005’te PKK’ya silah bırakma çağrısı yapılan metni aralarında Oral Çalışlar, Orhan Pamuk, Adalet Ağaoğlu, Ahmet Hakan, Müjde Ar, Osman Kavala gibi 100’ün üzerinde yazar, akademisyen, düşünce insanıyla birlikte imzalayanlar arasındaydı.
Metinde şu ifadeler yer alıyordu:
“15 yıl süren ve 30 bini aşkın insanımızın kaybına yol açan taraflarca ‘düşük yoğunluklu çatışma’ veya ‘kirli savaş’ olarak adlandırılan dönemin acıları milyonlarca insanımızı derinden yaraladı.
“Artık insanlarımız ölmesin. Barış içinde ve adil bir yaşam sürelim. PKK’nın silahlı eylemlere derhal ve önkoşulsuz son vermesini istiyoruz.
“Hükümetin kalıcı barışın sağlanması ve herkesin demokratik toplumsal hayata katılabilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri gerçekleştirmesini talep ediyoruz.”
2008’de Ergenekon davasına müdahil oldu. Davaya müdahilliği kabul edilen tek şahıstı. Fincancı, müdahillik başvurusunda telefonlarının dinlendiğinden bahsetmişti.
Nöbetçi yayın yönetmenliğinden 10 gün tutukluluk
Fincancı, 20 Haziran 2016’da Özgür Gündem Gazetesi Eş Genel Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol’a açılan davalara dikkat çekmek için başlatılan ve 100 gazeteci, yazar ile akademisyenin katıldığı “nöbetçi yayın yönetmenliği” kampanyasına katıldığı gerekçesiyle, yine kampanyaya katılan gazeteci Erol Önderoğlu ve yazar Ahmet Nesin ile birlikte tutuklandı.
Fincancı, Önderoğlu ve Nesin on gün sonra tahliye edildi.
2019’da dâvâdaki bu üç isim için de “örgüt propagandası yapma”, “suç işlemeye alenen tahrik etme” ve “suçu ve suçluyu övme” suçlamalarından ayrı ayrı beraat kararı verildi.
İstanbul İstinaf Mahkemesi’nin 3’üncü Ceza Dairesi, 3 Kasım 2020’de beraat kararlarını bozdu ve dosya yargılandıkları yerel mahkemeye geri gönderildi.
En son duruşması geçen hafta (17 Ekim) görülen yargılama, 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Barış için Akademisyenler bildirisine imza attığı için 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı
“Barış İçin Akademisyenler” platformunun “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildirisine imza attığı için 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı.
Anayasa Mahkemesi’nin aynı bildiriyle ilgili olarak 2019’da verdiği hak ihlali kararı sonrası davası yeniden görülen Fincancı, 2020’de beraat etti.
Türk Tabipler Birliği Başkanı seçildi
İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndaki görevinden 2019’da zorunlu emekli oldu.
TTB’nin 72. Büyük Kongresi’nde Etkin Demokratik TTB Grubunun seçimi kazanmasıyla TTB Merkez Konsey Başkanı seçildi.
2009’dan beri Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) başkanlığını da yürütüyor.
Fincancı, 2014 yılında Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nü aldı. Yaklaşık yirmi yıldır Evrensel gazetesinde köşe yazıyor.