PYD, Türkiye’de son günlerde Suriyeli sığınmacılara karşı artan ırkçı saldırılar sonrası geriş dönüş çağrısı yaptı. PYD’nin çağrısına, PYD ile çatışan Suriyeli muhaliflerin yayın organlarında da yer verildi.
Özerk Yönetim Yerinden Edilenler ve Mülteciler Ofisi Eş Başkanı Şeyhmuz Ahmed, Suriye’nin kuzeydoğusunun, “Türk hükümeti tarafından zulüm ve ırkçılığa maruz kalan” Türkiye’de yaşayan “bölge” sakinlerine açık olduğunu söyledi.
Türkiye’deki mültecilerin çocuklarını “anavatanlarına dönme”ye çağıran Ahmed, BMMYK ve Birleşmiş Milletler kuruluşlarına da özerk yönetimi destekleme çağrısında bulundu.
Ahmed, uluslararası toplumun “Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin mülklerine yönelik ihlallere ve saldırılara” tepki göstermesi gerektiğini ve özerk yönetimin mültecilere bölgelerine geri dönüşlerini kolaylaştırmak için yardım eli uzatacağını söyledi.
Gözlemciler PYD yönetiminin dönüş çağrısını Türkiye’deki olaylar üzerinden uluslararası meşruiyet kazanma girişimi olarak görüyor.
Şeyhmuz Ahmed.
Özerk yönetim dönenleri zorla silah altına alıyor
Özerk yönetim, daha önce kendisini Suriyeli mülteci sorununa çözüm olarak sunmuş ve kontrol ettiği bölgelere Irak’tan sınır dışı edilen ilk Suriyeli grubunu Nisan ayında kabul etmişti. Ayrıca, iki yıldan uzun bir süre önce Sudanlı askeri gruplar arasında çatışmaların patlak vermesinin ardından Sudan’da mahsur kalan Suriyeli mültecileri kabul etmek için bir girişim başlatmıştı.
Gözlemciler bölgeye dönen çoğu Suriyelinin zaten daha önce PYD tarafından yerlerinden edilen siviller olduğuna dikkat çekiyor.
PYD kontrolündeki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi sığınmacılara yönelik Lübnan’da yaşanan saldırılar sonrası da benzer bir çağrı yapmış ancak sadece birkaç aile dönmüştü.
Yerel kaynakların aktardığına göre Arap aşiretler üzerinde kontrolünü sıkılaştıran PYD’nin bölgeye dönenleri zorla silah altına alması ve kötü yaşam koşulları özerk yönetimin çağrılarını cevapsız bırakıyor. 3 Temmuz’da Antalya’nın Serik ilçesinde bıçaklanarak öldürülen Ahmet Handan en-Naif de PYD saflarında zorla silah altına alınmamak için Deyr-i Zor’dan Türkiye’ye göç edenler arasındaydı.
PYD kontrolündeki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi sığınmacılara yönelik Lübnan’da yaşanan saldırılar sonrası da benzer bir çağrı yapmış ancak birkaç aile Kuzey Doğu Suriye’ye dönmüştü. Yerel kaynakların aktardığına göre Arap aşiretler üzerinde kontrolünü sıkılaştıran PYD’nin bölgeye dönenleri zorla silah altına alması ve kötü yaşam koşulları Özerk Yönetim’in çağrılarını cevapsız bırakıyor.
Ankara’nın 2011-2016 arasındaki Suriye politikası esnasında Türkiye’ye 2012’de 100 bin sivil sığındı. Esed rejiminin kırsalda köy katliamları, şehirlerde de yoğun hava ve kara bombardımanları ile IŞİD’in terör saldırıları sebebiyle 2013-2015 arasında Türkiye’ye sığınan sivil Arap, Türkmen ve Kürt sayısında patlama yaşanarak 2,5 milyona ulaştı.
2016 ve sonrasında ise İran ve Rusya’nın “kuşat-bombardımanla katlet-yıldır ve sür” stratejisi çok sayıda sivilin Türkiye ve diğer komşu ülkelere sığınmasına yol açtı. 2016 sonrası ülkemizdeki sığınmacı sayısı 4-5 milyona ulaştı.
PYD’nin silahlı kanadı YPG’nin Barzani yanlısı Kürtlere uyguladığı baskı sonucu Irak Kürdistan Özerk Yönetimi’ne sığınan 245 bin civarında Suriyeli Kürt var. UNHCR verilerine göre 2020 Şubat ayı itibariyle Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi içerisinde 245 bin civarında Suriyeli bulunmakta. Bunların 100 bine yakını ise kamplarda yaşamakta.