Sosyal medya hesabından bir haber paylaştığı için 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan, 17 Mart’ta milletvekilliği düşürülen ve 21 Mart’ta TBMM’den gözaltına alınarak çıkartıldıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun oğlu Salih Gergerlioğlu ile yaşanan süreci ve Gergerlioğlu’nun cezaevindeki şartlarını konuştuk.
Röportajın tamamını Serbest TV’de izlemek için:
Babanız Ömer Faruk Gergerlioğlu ile en son ne zaman görüştünüz? Sağlık durumu nasıl?
“Ben en son bir hafta önce görüştüm fakat bugün görüş günüydü. Annem ve ablam birlikte gittiler. Maksimum 2 kişi görüşebildiği için, onlar görüşmüş oldu bugün. Ben onlardan bilgi aldım. Sağlığı iyi, morali de iyi. Cezaevi koşullarından bazı konularda rahatsız. Soğuk olduğunu söyledi karantina sebebiyle kaldığı hücrenin. Bugün de avukatları aracılığı ile gönderdiği mesajları yayınladık. Bere istemişti soğuktan dolayı, onu sokmamışlar, izin verilmemiş. Bu gibi bazı şeylere izin vermeyebiliyor cezaevleri fakat temel ihtiyaçlarından biri aslında soğuğa karşı.
Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye’de insan hakları savunuculuğu ile özdeşleşmiş bir isim. Hem milletvekilliği öncesinde hem de milletvekilliği döneminde din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan insan hakları ihlallerini kamuoyu gündemine getirip bu ihlallerin önlenmesi için çalışmalar yaptığını biliyoruz. Şimdi ise kendisi bir insan hakkı ihlali ile karşı karşıya. Yaptığı bir paylaşım yüzünden en temel haklardan biri olan ifade özgürlüğü hakkı çiğnendi, milletvekilliği düşürüldü, hapse gönderildi. Siz bu süreçte Türkiye kamuoyunun ve özellikle de muhalefet partilerinin tutumunu nasıl buldunuz? Sizce muhalefet yeterli bir tepki ortaya koydu mu?
“Babam iki buçuk yıldan fazla bir süre milletvekilliği yaptı. Daha öncesinde de insan hakları aktivizmi yaptı yıllarca, hatta hayatı boyunca buna vakfetti kendini. Milletvekilliği dönemi boyunca da daha çok sorumluluk bilinci arttı bu noktada. İnsan hakları aktivizminden çok daha bir sorumluluk bilinciyle hareket etti. İktidar da bundan rahatsız olmuş olacak ki, özellikle de son çıplak arama mevzularından, bir önünü kesme, engelleme çabası içerisine girdiler.
“Son iki ayda babamın özelinde halkın iradesine birçok kez darbe vuruldu. Sadece Meclis’te milletvekilliğinin düşürülmesi de değil, Yargıtay’ın kararını onaması, gözaltına alınma şekli, evden yaka paça iki kez işkenceyle alınması, hastaneden kaçırılması, hastane içerisinde kelepçe ile yoğun bakımda bekletilmesi gibi bir sürü hak ihlali yaşandı. Bunlar yaşanırken muhalefet hakikaten çok zayıf, çok cılız tepkiler verdi. Babam bununla ilgili sitemlerde bulundu, cezaevi dışında da içerisindeyken de avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajlarla bunu belirtti. Babam “Bu bir kişi meselesi değil, parti meselesi değil, bu bir toplumu ilgilendiren bir mesele. Ben bir milletvekiliyim. Sadece bir grubun, bir kesimin değil herkesin milletvekiliyim. Bu bir adalet mücadelesi” dedi.
“Ana muhalefet partisinin düzenlediği ‘Adalet Yürüşü’nde onlara destek vermişti, Enis Berberoğlu’nun da milletvekilliği hukuksuz bir yargılama ile düşürüldüğü zaman. “Ben de muhalefetin bu sessiz kalan kısmından destek bekliyorum” dedi, sürekli olarak sitemlerde bulundu.
“Geçmiş olsun dilekleri ile, kınamalarla bu olay geçiştirilmemeli, meselenin sadece Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi olmadığı anlaşılmalı. Çünkü genel bir adaletsizlik var ortada. 90 bin kişinin oyuyla seçilmiş bir milletvekili var ortada ve yine 84 milyonun vekaletini almış biri. Hukuksuzca milletvekilliği düşürülüyor. Burada artık mahalle, parti gözetilmemesi lazım. En azından milletvekilliği düşürüldüğünde Meclis’te yanında olabilselerdi işte, “Biz bu hukuksuzluğun karşısındayız” diyebilselerdi diğer muhalefet partileri HDP dışındakiler.
“Kendi partisi olabildiğince yanında durmaya çalıştı ama diğer muhalefet partileri bu konuda sessizliğini korudu. Kimi zaman basın mensupları sordu bu konu hakkında düşüncelerini fakat sadece “Kınıyoruz”, “ Böyle şeyler olmamalı” gibi geçiştirme cümlelerini kullanmayı tercih ettiler. Bu doğru değil.