Türkiye’nin güneydoğusunda 10 ili vuran 6 Şubat depremlerinin ardından ortaya çıkan problemlerden biri de enkazlar sebebiyle kapanan yollar ve araçların bu yollardan geçememesi oldu.
Özellikle şehirlerin çeperlerinde yaşayan depremzedeler için bu hem enkaz altında kalanları kurtarma çalışmaları sırasında, hem de afet sonrası yardım malzemelerinin kendilerine ulaşmasında büyük bir sorun teşkil etti.
Tam bu noktada, özel sahipli ya da ortak paylaşımlı olan, hızı genelde 45 kilometreyi geçmeyen, insan gücüyle ya da elektrikle çalışan mikromobilite araçlarının önemi ortaya çıktı. Bu kategoriye scooter’lar, e-scooter’lar, bisikletler, e-bisikletler ve kaykay gibi araçlar giriyor.
Hafif yükteki acil tıbbi ve gıda malzemeleri, diğer kara araçları ile ulaşımın zor olduğu yerlere bu araçlarla ulaştırılabiliyor.
İzmir’de kurulan ‘BisiDestek’ (Bisikletli Destek Gönüllü Ekibi) 10-16 Şubat tarihlerinde 30 gönüllüsü ile birlikte Hatay’daki yardım çalışmalarına destek verdi.
Yaklaşık 12 yıl önce kurulan ve bugün 26 kentin paylaşımlı bisiklet ekosistemini oluşturan Türkiye’nin ilk mikromobilite şirketi Yapıdrom Mobility Genel Müdür Yardımcısı Ersoy Soyer ile mikromobilite araçlarının afet sonrası yardımların ulaşmasındaki önemini ve bu konuda geliştirdikleri proje hakkında konuştuk.
Ersoy Soyer.
Deprem gibi doğal afetlerde mikromobilite araçlarının kullanımı hangi kolaylıkları sağlıyor?
Yaklaşık 1 yıl önce başlattığımız bir projeydi bu. Doğuş, Okan ve Bilgi üniversitelerindeki hocalarımızla birlikte çalışıyorduk. Başladıktan sonra Akıllı Ulaşım Sistemleri Derneği’nin bir etkinliğinde de dinleyicilere duyurmuştuk ve böylece proje, mikrobilite ile ilgili çalıştayın başlıklarından birisi haline gelmişti.
Bu konuyu çok önemsiyoruz çünkü afet ve koordinasyon tarafında mikromobilitenin bize göre önemi çok büyük. Son depremler de bize gösterdi ki binalar yıkıldığında topraktaki ya da yollardaki bozulmalardan dolayı arabalarla ulaşım sağlayamıyoruz. Acil tıbbi malzemenin, destek hizmetlerinin sağlanamadığını gördüğümüz durumlarda bisikletlerin, elektrikli bisikletlerin ve scooter’ların çok önemli bir işlevi olduğunu anladık.
Biz proje üzerinde çalışırken bu üzücü depremle karşı karşıya geldik. Aslında tam hazır değildik, çünkü proje kapsamında amacımız deprem anında bu araçların sadece kolluk kuvvetlerinin, AFAD’ın, sağlık çalışanlarının vs. kullanıma açık kalmasını sağlayabilmekti.
Proje üzerine çalışmaya başladığımızda dünyada bir örneği yoktu. Sadece bir makale yazılmıştı. Şu anda da çalışmalarımıza hocalarımızla birlikte devam ediyoruz.
Bir başka önemli katkısı da şu; ciddi bir enerji ihtiyacı ortaya çıkıyor afet durumlarında. Telefonlarımızı şarj etmek için, aydınlatma için vb. akşam ve gece saatlerinde yardıma ihtiyaç olabiliyor deprem bölgelerinde. Biz bisiklet ve scooter’ların telefonların şarj edilmesinde fayda sağlayabilecekleri planlamalar yapıyoruz.
Sel felaketinde değil belki ama deprem felaketlerinde afet sonrası desteklerin sağlanmasında mikromobilitenin çok büyük bir önemi var.
Şu anda İstanbul gibi yerlerde gönüllülerden ya da profesyonellerden oluşan örgütlü bir yapınız mevcut mu?
Proje henüz hazırlanma aşamasında. Şu anda tüm fazlarını ve işleyiş haritalarını çıkartıyoruz. Nerede çalışacak, kimler tarafından kullanılacak gibi soruların cevaplarını belirledik. Dediğim gibi Maraş merkezli deprem bizim çalışmalarımız açısından erken oldu maalesef. Ama biz Yapıdrom olarak şunu yaptık; elektrikli bisikletlerimizle birlikte personelimizin AFAD, Kızılay ve destek sağlayan diğer kuruluşlar için yardım sağlamasını organize ettik. 15 ekibimiz sahada elektrikli bisikletleriyle hizmet verdi. Bu deprem aslında bizim projemiz açısından da bir deneme oldu nasıl çalışacağını görmek açısından. Bunun karşılığının olumlu olduğunu görüyoruz.
Sahadan gelen veriler ne yönde peki?
Sahadan gelen sonuçlar olumlu fakat öncesinde yapılmış bir planlama olmadığı için biz sadece kendimiz aksiyon almak zorunda kaldık. Bu aksiyondan ekipler haberdar olmadığı için tabii ki deprem anındaki similasyonu gerçekleştirme imkânımız olmadı. Ama diğer firmaların da, yani tüm mikromobilite firmalarının da bu çağrıya destek vereceğini biliyoruz. O nedenle amacımız tüm oyuncuları bir araya getirerek, merkezi hükümetle, AFAD’la, kolluk kuvvetleriyle, STK’larla entegre olacak şekilde pilot denemelerini yapmak üzere çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.
Dipnot: Bisikletli Destek Gönüllü Ekibi, 25 Şubat Cumartesi günü saat 13.00’te Müze Gazhane’de (Kadıköy) İstanbullu bisikletseverler ile bir toplantı düzenliyor. Toplantının konusu Maraş depremi tecrübesi doğrultusunda deprem sonrası bisikletli ulaşım ile yardım yöntemleri.