Ana SayfaHaberlerSancar: "İki seçenekten birine mahkûm değiliz, üçüncü yol var"

Sancar: “İki seçenekten birine mahkûm değiliz, üçüncü yol var”

Partisinin Mardin İl Kongresi'nde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sancar: "Çözümün önündeki en önemli engellerden biri İmralı’daki tecrit. İmralı’daki tecridin kaldırılması için de elimizden gelen her türlü çabayı harcıyoruz. Tecridin kaldırılması talebinin sadece HDP’yle sınırlı bir mesele olarak görülmesi de yanlıştır. Türkiye’deki aklı selim bir muhalefet olsa, bizim dışımızda bir muhalefet olsa, öncelikle onların tecridin kaldırılmasını talep etmesini beklerdik. Kaldırılsın tecrit, Öcalan doğrudan doğruya kamuoyuna konuşabilsin. (...) HDP büyüyor, yoluna kararlılıkla devam ediyor, demokrasi ittifakını güçlendiriyor, bunu sadece Türkiye’nin batısında belli partilerle birliktelik olarak anlamayın."

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin Mardin İl Kongresi’nde konuştu.

Sancar’ın konuşmasından öne çıkan kısımlar şöyle:

“Kürt sorununda güvenlikçi anlayış ve savaş politikaları, inkâr ve çözümsüzlük, bu ülkede her alanda siyasetin ve toplumsal yaşamın her alanında büyük tahribatlar yaratıyor. İşte HDP onun için demokratik çözüm diyor. Her şeyden önce Kürt sorununda demokratik çözüm, bunun için diyalog, müzakere ve siyaset.

“Çözüm için demokrasi güçlerini bir araya getirmek, savaş karşıtı güçleri birleştirmek, bizim üzerimizde çalıştığımız, emek sarf ettiğimiz hedeflerden biridir. Çözüm için İmralı’daki tecridin kaldırılmasını talep etmemiz, tam da bu politikaların bir gereği, bir sonucudur.

“Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit, çözümsüzlük politikalarının ikiz kardeşidir. Çözüm istiyorsak, ülkede kalıcı barış, demokratik cumhuriyet, özgür eşit yurttaşlık istiyorsak, çözümün önündeki bütün engelleri kaldırmak için mücadele yürütmek zorundayız.

“Çözümün önündeki en önemli engellerden biri de İmralı’daki tecrittir. Onun için İmralı’daki tecridin kaldırılması için amacıyla da elimizden gelen her türlü çabayı harcıyoruz.

“Tecridin kaldırılması talebinin sadece HDP’yle sınırlı bir mesele olarak görülmesi de yanlıştır. Türkiye’deki aklı selim bir muhalefet olsa, bizim dışımızda bir muhalefet olsa, öncelikle onların tecridin kaldırılmasını talep etmesini beklerdik.

“Kaldırılsın tecrit, Öcalan doğrudan doğruya kamuoyuna konuşabilsin. Bu herkesin görevidir.

“Bu iktidara karşı alternatif diye sunulmak istenen seçeneklere baktığımızda, temelde inkâr ve güvenlikçi zihniyetten farklı bir anlayış göremiyoruz. Eğer bu iktidarın zihniyetini ve bundan önceki dönemlerde uygulamaya geçirilen zihniyeti, bugün farklı bir ambalajla önümüze getirme niyeti olanlar varsa, şimdiden açık söylüyoruz; bu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Biz eski zihniyeti yeni ambalajlarla pazarlanmasına karşıyız, nasıl ki bu zorba iktidara karşıysak.

“Eğer ki birbirine benzer böyle iki seçenek varsa, çaresiz miyiz? Aklınıza bu soru gelebilir. Hayır çaresiz değiliz. HDP var, sizler varsınız, mücadele var, halkların ortak iradesi var, demokrasi ittifakı var ve yılmak bilmeyen bir kararlılık, hedefe yürüme azmi var.

“HDP büyüyor, yoluna kararlılıkla devam ediyor, demokrasi ittifakını güçlendiriyor, bunu sadece Türkiye’nin batısında belli partilerle birliktelik olarak anlamayın. 

“Göreceksiniz; önümüzdeki seçimlerde HDP bu ülkede anahtar güç rolünü halkın oylarıyla da tescil edecektir. Anahtar derken kastettiğimiz şu: Biz bu ülkede savaşı besleyen o kilitlenmiş kapıları açıp, oraya barışın çığlığını göndereceğiz.

“Bizim iki seçeneğe mahkûm olduğumuzu kim söylerse, ona da kulak asmayın. 

“İki seçenekten birine mahkûm değiliz, mecbur değiliz. ‘Üçüncü yol’ var, HDP var, demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesi var.”

- Advertisment -