Denizbank eski şube müdürü Seçil Erzan’ın baş sanığı olduğu, kamuoyunda “Fatih Terim Fonu” adıyla bilinen dolandırıcılık davasının 12 Ocak Cuma günü başlayan ikinci duruşması dün (15 Ocak) devam etti.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen celsede, eski futbolcu Semih Kaya, Kaya’nın futbolculuğu döneminde menajerliğini yapan Fırat Özdemir, Seçil Erzan’ın eski nişanlısı Candaş Gürol, Seçil Erzan’ın kuzeni Tanın Yılmaz ile eşi Merve Yılmaz tanık olarak dinlendi.
“300 bin doları şubede teslim ettim”
Semih Kaya ifadesinde, ilk olarak Seçil Erzan’ın Denizbank Florya Şubesi Müdürü olduğu dönemde kendisine banka şubesinde 300 bin dolar teslim ettiğini anlatarak şunları söyledi:
“2022 Nisan ayında Seçil Erzan, Denizbank’ta ‘saklamalı fon’ adı altında bir yatırım aracı bulunduğunu ve paramı değerlendirebileceğimi söyledi. Bu yatırım fonuna dahil etmek üzere 300 bin doları Denizbank Florya Şubesi’nde teslim ettim. Denizbank kaşeli ve Seçil Erzan imzalı evrak teslim aldım. İlk 300 bin dolar da dahil toplam üç seferde 4,1 milyon dolar verdim. Toplamda parça parça olarak 3,5 milyon dolar geri aldım. Seçil Erzan’dan aldığım bu paranın hepsini banka hesabıma yatırdım.”
Mahkeme Başkanı’nın, Seçil Erzan’ın iddiaları arasında geçen “Bodrum’da aldığınız ev de 3,5 milyon dolara dahil mi” sorusuna Semih Kaya, “Evet hepsi zaten banka hesabımdan ödendi” diye cevap verdi.
Gelen soru üzerine, Seçil Erzan’ın kendisine fonla ilgili Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu’nun adlarını vermediğini söyleyen Semih Kaya, “Sadece benim adıma açılan bir fon olduğunu söyledi” dedi.
Semih Kaya, müşteki avukatlarından Rezan Epözdemir’in “Elinizde banka içi yazışmalar var mı” sorusu üzerine Seçil Erzan tarafından kendisine iletildiğini söylediği; Seçil Erzan ve Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu arasındaki bir mailleşmeyi okudu:
“Şubat 2023’te de Seçil Erzan’ın bana Mehmet Aydoğdu ile mailleşmesinde sunduğu belge: ‘Semih Kaya’nın hesabında 10 milyon dolar olduğu, bunların peyderpey çıkışının yapılması… Saygılarımla Mehmet Aydoğdu’ yazıyordu.” Semih Kaya, bu dokümanı mahkeme heyetine sundu.
Semih Kaya, Seçil Erzan’a baskı yaptığı iddialarını reddetti.
“İlk kez 8 Mart’ta Fatih Terim ve futbolcuların olduğunu söyledi”
Merve Yılmaz, tanık ifadesinde şunları söyledi:
“2012’den itibaren Denizbank özel bankacılıkta değerlendirmek üzere eşimin kuzeni olan Seçil Erzan’a para veriyordum. 2022’de mantıksızlıklar silsilesi başladı. 2022’de Seçil bir pozisyon var dedi ve buraya 2 milyon TL koydum. Bir ay sonra beklememiz gerektiğini söyledi. Bu sürede eklemeler yaptım. Mart ayında ‘Kart krizi çıktı. Sisteme para girmesi lazım’ dedi. 4 milyon 160 bin TL koydum. 6,5 milyon TL olarak çıkarttı. 2023 Şubat’ta ‘Açık pozisyon var 200 bin dolar bulur musun’ diye sordu. Aynı şeyi eşime de söylemiş. 5 milyon TL istemiş. ‘Sistemden para çıkışı olması için para girişi olması’ lazım dedi. Toplam 1,4 milyon dolar yatırdım, 600 bin dolar anaparadan alacağım var. 8 Mart’ta ilk defa ‘fon’dan bahsetti; Fatih Terim ve futbolcuların olduğunu söyledi. Bizim ise özel bankacılıkta olduğumuzu söyledi. 14 Mart’ta da bizim paramızı da kendi ISIN kodum üzerinden bu fona dahil ettiğini söyledi. Biz hiç özel bankacılık müşterisi olmamışız.”
“’Fon’dan ilk kez 8 Mart’ta bahsetti”
Seçil Erzan’ın kuzeni Tanın Yılmaz tanık ifadesinde şunları söyledi:
“Seçil Erzan kardeşim yerine koyduğum birisiydi. Bankacılık ilişkim 2012’de Denizbank Florya’da hesap açmamla başladı. Özel bankacılıkta değerlendirmesi için düzenli olarak paralar emanet ettim. 2012’den itibaren 1,8 milyon dolar verdim. 500 bin civarı geri aldım. 1 milyon 265 bin dolar alacağım var.”
Mahkeme Başkanı’nın “Fon olayından ne zaman haberiniz oldu?” sorusuna Tanın Yılmaz; Seçil Erzan’ın, kendisi ve kendisinden ayrıca para veren eşi Merve Yılmaz’a 8 Mart 2023’te ilk kez “fon”dan bahsettiğini söyledi.
“Seçil Erzan demek Denizbank demekti”
Fırat Özdemir tanık ifadesinde şunları söyledi:
“2008’den beri Denizbank’ın özel bankacılık müşterisiyim. Seçil Erzan’la Denizbank Florya Şubesi’ndeyken 2010’da tanıştım. 2022’de Büyükdere Şubesi’ne yeni atandığında beni arayarak davet etti. Denizbank Genel Müdürlüğü bünyesinde özel bir fon olduğunu ve özel müşterilerin dahil edildiğini söyledi. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu’nun bilgisinde olduğunu söyledi. 3,4 milyon doları ofisinde verdim. On gün sonra 4 milyon dolara tamamlamam gerektiğini söyledi. 650 bin dolar daha verdim. Ocak ayında ve sonra bazı ödemeler yapıldı. 1 milyon 14 bin dolar eksiğim var. Savcılığa yaptığım şikayette bildirdim. Fon konusunu Şubat ayında Semih Kaya ile konuştum. Her seferinde randevulu olarak ofisine gittim. Ödemelerimde bankanın kaşesi olan kağıtlar aldım. Banka şubesinde içeriden ‘Fırat Bey’in kağıtlarını getirin’ diye seslenerek getirtti. Kendisi genel müdür yardımcılığına oynadığını, bu nedenle Büyükdere Şubesi’ne getirildiğini söylüyordu. Seçil Erzan demek Denizbank demekti. Hanımefendiye güven, şahsına değil Denizbank’aydı. Kendisiyle ‘abla’dan aşağı konuşmadım.”
Mahkeme Başkanı’nın “Fatih Terim’den bahsetti mi” sorusuna, “Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu dedi, Fatih Terim demedi” diye cevap verdi.
Fırat Özdemir, Av. Rezan Epözdemir’in hakkındaki cebir, tehdit iddialarını sorması üzerine bu iddiaları yalanladı ve Seçil Erzan’la ‘abla’dan aşağı konuşmadığını söyledi.
Seçil Erzan’ın evine gidip gitmediğiyle ilgili soruya, zorla gitmediğini Seçil Erzan’ın çağırması üzerine 13 Şubat’ta gittiğini söyledi.
Erzan: “Yöneticilerimle ortaklık yapmadım; banka şüphelenmeliydi”
Tanıkların dinlenmesinden sonra konuşan sanık Seçil Erzan; gerçek mağdurların ortaya çıkmasını istediğini ve gerçeğin ortaya çıkabilmesi için “anapara”dan fazla para alan kişilerin beyan etmesi gerektiğini söyledi.
Erzan şöyle konuştu:
“Ben bu paraları banka müdürü Seçil Erzan olarak aldım. İstifa ettikten bir saat sonra olsa kimse para vermezdi. Semih Kaya, ‘Fırat Özdemir’in bana çok iyiliği oldu. Onun adına para yatırsam değerlendirir misin’ dedi. Beni Atilla Baltaş, Süleyman Aslan, Ali Yörük ve görmediğim tefeciler bu duruma düşürdü. Semih, Ayhan Akman fazla paralar aldı. Merve, yüzüme sigara fırlattı. Kurtarmaya çalışırken tefecilerin elinde kaldım. Kapanın elinde kalıyordu, bagajdan paraları alıyorlardı. Çok döviz hareketi oldu. Bankanın şüphelenmesi gerekiyordu. Ben son hafta çalışmıyordum, bunlarla uğraşıyordum. Toplantılara gecikiyordum, müşteri ziyaretleri yapamadım. İşe gecikiyordum. Ben böyle biri değildim. İnsanlar beni seviyordu. Herkes yardımcı olsun, maddi gerçeği birlikte bulalım. Annemin bana ihtiyacı var. Kapıyı, camı kapatın hiçbir yere çıkmayayım onu göreyim. Hiçbir yöneticimle ortaklık yapmadım. 33 milyon kredi kullandırdım, ertesi gün teftiş gelseydi Emre Çolak’ın, İbrahim Çağlar’ın parası alınmayacaktı. Ben 7 Nisan’da insanlara bir şeyler yaptığımı anlatmaya çalıştım. Tanın ve Merve’den destek bekledim ama herkes faizin peşine düştü.”
Erzan’ın ifadeleri sırasında duruşma salonundaki bir kişinin “yalancı” diye bağırdığı duyuldu.
“Yargılamadan vareste mi?”
Ara karar öncesi müşteki ve sanık avukatlarına söz verildi. Müşteki avukatlarından ilk sözü alan Rezan Epözdemir, Denizbank tarafından bankanın Büyükdere Şubesi’ndeki kamera kayıtlarının İstanbul Emniyeti Mali Suçlar birimine 18 gün geç gönderilmesi ve bazı kayıtların tahrif edilmiş olabileceği kuşkusuyla Denizbank yöneticileri hakkındaki suç delillerini yok etme soruşturmasını hatırlattı.
Rezan Epözdemir sözlerinin devamında şöyle konuştu:
“Geçen duruşmada tanık olarak dinlenmesini istediğimiz 14 kişiden 12’si kabul edildi. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu için sonraki celse değerlendirilmesine karar verildi. Taleple ilgili tutanağa isimleri bile yazılamadı. Tanık olarak bile dinlenmiyorlar. Bu kişiler yargılamadan vareste midir? Dokunulmazlıkları mı vardır?”
Arda Turan’ın avukatı Tufan Karataş; dava iddianamesinde atıfta bulunulan, müştekilerin talep ettiği şekilde Denizbank’ın davaya dahli açısından kritik önemde olan BDDK raporuyla ilgili şunları söyledi:
“45 sayfalık BDDK raporunun sonuç kısmına kadarki tüm tespitler ‘zimmet’i işaret ediyor. Sonuç kısmı enteresan bir şekilde ‘dolandırıcılık’a evriliyor.”
Müşteki avukatları ve sanık avukatlarının konuşmalarından sonra ara karar için davaya ara verildi.
8 Mart’a ertelendi
Mahkeme, verdiği ara kararda tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük’ün tutukluk hallerinin devamına karar verdi.
Mahkemenin ara kararında, zimmet suçlamasından kovuşturma talebi reddi, Semih Kaya’nın celsede mahkeme sunduğu mail çıktısının Denizbank’a sorulması ve varsa aslının istenmesine karar verdi. Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun tanık olarak dinlenme talebi için de yeniden bir sonraki celsede değerlendirmesine karar verildi. Müştekilerden Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Fernando Muslera’nın bir sonraki duruşmaya hazır edilmesine aksi halde zorla getirme kararı alınacağı yer aldı.
Dava, 8 Mart 2023 tarihine ertelendi.