Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş suikastı davasında azmettirici olarak suçlanan sanıklardan, Ülkü Ocakları eski yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın savcılıkta verdiği ifadesinden iddianameye girmeyen bazı bölümler, sosyal medyaya düştü.
Sosyal medyada yayımlanan görüntülerde, ifadesini alan savcının “Dışarıda kontrol edilemeyen bir medya alanı var” sözü üzerine Demirbaş’ın şunları söylediği duyuluyor:
“Tüm bunlar FETÖ iltisaklı insanlardır. FETÖ, PKK ve DHKP-C unsurları birleşmişler, Cumhur İttifakı’na ve MHP’ye zarar vermek, seçimleri manipüle etmek, algı operasyonu yapmak amacıyla el birliğiyle bu dosyayı mecrasından çıkarıp içinden almış oldukları kırpık bilgileri çoğaltarak, olumsuz yanlarını ele alarak, algı operasyonu yapmak istiyorlar. Burada milliyetçi/ülkücü camia zan altında bırakılmak istenmektedir. Bu operasyonları yapanların kim oldukları bellidir.”
Görüntülerin devamında Demirbaş’ın “Olayı yapanlar, yaptıklarını söylüyor, karışanlar karıştıklarını söylüyor. Fakat onlar konuşulmuyor. Her fırsatta MHP ve Ülkü Ocakları’yla bağlantılı, iltisaklı insanların ismi ön plana çıkartılıyor” demesi üzerine, savcı ile aralarında şu diyalog geçiyor:
Savcı: “Onlarla ilgili bir tereddüt zaten yok. Ancak biz onlarla sınırlı olmadığı düşüncesindeyiz.”
Demirbaş: “Efendim sizin bu noktada duygusal davrandığınız kanaatindeyim. Somut delillere ve beyanlara baktığınız zaman, bu olayın gerçek yüzünü, gerçek amacını daha iyi anlayacağınızı naçizane tavsiye ediyorum efendim. Lütfen duygusal bakmayınız bu olaya.”
MHP’li Kılavuz’un bulunduğu evden gözaltına alınmıştı
Sinan Ateş suikastının ardından Demirbaş’ın, dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un bulunduğu bir evden gözaltına alındığı ortaya çıkmıştı.
Mersin olayıyla ilgili savcıya yalan beyan
Demirbaş’ın, suikasttan dokuz ay önce, 10 Mart 2022’de bir komiserden Ateş’in adresini istediği yazışma iddianameye girdi.
Demirbaş, savcılık ifadesinde, Mersin’de bir Ülkü Ocakları üyesinin Ateş’in bir arkadaşının silahından çıkan kurşunla ölmesi nedeniyle Ateş’in evinin önüne pankart asmayı düşündüklerini, adresini bu yüzden öğrenmeye çalıştığını söyledi.
Ancak, Demirbaş’ın bahsettiği Mersin’deki olay 15 Mart 2022’de, yani Demirbaş’ın Ateş’in ev adresini istemesinden 5 gün sonra yaşanmıştı.