Zeljko Bojanic, 2000’lerin başında Karadağ’ın küçük bir sahil kenti olan Kotor’da cruise gemilerine gıda ürünleri servis eden “Balun” adlı bir şirket kurdu. İlerleyen yıllarda Kotor’a cruise gemilerinin gelişini organize etmeye başladı.
Bojanic, adını Kotor’un bir semtinden alan Kavac çetesinde mensuptu. Kavac’ın lideri ise “kokain baronu” denilen Darko Sariç’ti. Sariç ve Bojanic’in cruise gemilerine ilgileri, bu gemilerin içinde Güney Amerika ülkelerinden gelen kokainin Kotor üzerinden Avrupa’ya sokulması organizasyonu yapmalarıydı.
Bojanic, 2010’da kendisine ait “Moca” adlı bir kafeye yapılan silahlı saldırıdan yaralı kurtuldu. Aynı olayda kendisi gibi Kavac çetesinden olan iş ortağı Dudic Fric öldürüldü.
Gazeteci Tolga Şardan’ın verdiği bilgiye göre; Aralık 2011’de, kurduğu organizasyonla “MSC Opera” cruise gemisiyle 21 milyon dolar değerindeki kokainin Karadağ’a girişini organize etti.
2014: Karadağ’da mafyanın iç savaşı
Bojanic’in 2014’te Brezilyalı, Slovenyalı ve Avusturyalı uyuşturucu kaçakçılarıyla Hırvatistan’da biraraya geldiği bir görüşme tespit edildi. Bu görüşmede teknelerle Avrupa’ya kokain sevkiyatı yapmayı konuşmuşlardı.
Bojanic ve gözaltına alınmasına neden olan Karadağlı muhataplarının Türkiye’ye gelişine neden olan olay 2014’te patladı.
Adını aynı Kavac gibi Kotor’un bir başka semtinden alan ve yine kokain kaçakçılığı yapan Skaljari çetesi ile Kavac arasındaki gerginlik 2014’te tam anlamıyla bir mafya iç savaşına dönüştü.
İspanya’da dağıtılması için Kavac grubunun anlaştığı 300 kiloluk bir kokain partisinin önemli bir bölümünün Skaljari çetesinin eline geçmesi üzerine iki grup arasında silahlar patladı. Başlayan çatışmalar sonrası iki gruptan toplam kırkın üzerinde kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
2014’te Kavac lideri Sariç, Sırbistan ve Karadağ’ın ortak operasyonunda teslim olarak tutuklandı. Sariç, Sırbistan’da cezaevinde.
Darko Sariç.
Skaljari liderleri Jovica Vukotic ile ortağı İgor Dedoviç ise o dönem izlerini kaybettirdi.
İzini kaybettirenler arasında Bojanic de vardı.
Slovenya emniyeti, Bojanic’in Eylül 2014-Haziran 2015 tarihleri arasında Güney Amerika’dan Avrupa’ya kokain sevkiyatı yönetmeye devam ettiğini tespit etti.
Interpol, 2016’da Bojanic için Slovenya’nın talebiyle kırmızı bülten çıkarttı.
Karadağ’daki hesaplaşma İstanbul’da devam ediyor
Skaljari liderlerinden Vukotic, 2018’de Antalya’da yakalandı ve Karadağ’a iade edildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2020 Mayıs’ında Sedat Peker’in hakkındaki iddialarıyla ilgili videolarından sonra çıktığı TRT Haber yayınında, organize suç örgütleriyle mücadeleden bahsederken Vukotic’in yakalanmasından bahsederek “Balkanlarda Skaljari dediğiniz zaman bir numaradır. Suç örgütü, herkes korkar. Devletler korkar. Geldi, arkadaşlarımız paketledi” diye konuşmuştu.
Ancak Vukotic, Karadağ’da cezaevinde 15 ay kaldıktan sonra firar etmişti.
Kamuoyu, Vukotic’in yeniden Türkiye’ye geldiğini ise 8 Eylül 2022’de sevgilisi ve oğlu ile birlikte Ataköy’deki evinden Zorlu AVM’ye giderken Mecidiyeköy’de arabasının içinde öldürülmesiyle öğrendi.
Jovica Vukotic.
Skaljari’nin diğer lideri, Vukotic’in ortağı Dedoviç de 2020’de Atina’da öldürülmüştü.
16 Eylül’de Vukotic cinayetinin failleri olarak Kavac çetesine mensup Radoje Zivkoviç ve Zdravko Perunoviç’in de aralarında olduğu on iki kişi İstanbul’da gözaltına alındı.
Zekeriyaköy’de Skaljari mensubunun cesedi arandı
Geçen hafta Kavac üyesi Bojanic de 2014’te Türkiye’ye geldiğinden beri yaşadığı tespit edilen Sarıyer Zekeriyaköy’deki Ormanada Sitesi’ndeki villasında gözaltına alındı.
Villanın bahçesinde yapılan kazıda 2020 yılında ortadan kaybolan Skaljari çetesine mensup Risto Mijanovic’in cesedi arandı. Mijanovic’in Bojanic tarafından öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Zeljko Bojanic.
Tolga Şardan’ın verdiği bilgiye göre, Bojanic hakkındaki soruşturma Mijanovic’in avukatının verdiği dilekçeyle başladı.
Saygı Öztürk de İstanbul Emniyeti’ne Bojanic’in hem uyuşturucu sevkiyatlarını Türkiye’den yönetmeye devam ettiği hem de adres bilgileri de dahil her türlü bilgisi yer alan bir ihbar yapıldığını yazdı.
Bojanic, üzerinde Andelew Belchew Jordan adına düzenlenmiş sahte bir Yukarı Makedonya kimliğiyle yakalandı.
Aynı dönemde Türkiyeli uyuşturucu kaçakçılığı hükümlüsü de Kotor’daydı
Kotor’daki şebekelerin iç savaşı sonrası kritik isimlerin Türkiye’de çatışmalarına devam etmesiyle birlikte düşününce dikkat çekici bir konu daha var.
Kotor’daki şebekelerin kokaini gönderdikleri ülkelerden biri olan İsviçre’nin emniyetine yakın kaynakların verdiği bilgilere göre, 1990’lı yıllarda İsviçre’de kokain kaçakçılığı suçlamasıyla 3 yıl hapis yatan Dinçer Safran da aynı dönemde Karadağ’ın Kotor kentinde yaşıyordu. 2014 sürecinde Kotor’dan ayrılan Dinçer Safran’ın halen Karadağ’da yaşadığı tahmin ediliyor.