İsveç’te hukuki gelişmeleri aktaran Dagens Juridik sitesinin özel dava haberine göre, İsveç Yüksek Mahkemesi 15 Temmuz’da gerçekleştirdiği duruşma neticesinde, Türkiye tarafından FETÖ üyeliği gerekçesiyle iadesi talep edilen 48 yaşındaki bir erkeğin iadesi talebini reddetti.
Türkiye iade talebinde, talep konusu kişinin Afganistan’daki FETÖ okullarında yönetici olduğunu, Bylock uygulamasını kullandığını belirtti. Kamu savcılığı iade aleyhinde görüş bildirirken, İsveç hükümeti ise iade lehinde karar aldı. Hükümetin iade lehine karar alması karşısında da iadenin konusu olan kişi İsveç Yüksek Mahkemesi’ne itirazda bulundu, mahkemeye başvurdu.
İadesi talep edilen başvurucu, Bylock’un herkesin indirebildiği açık bir uygulama olduğunu, Türkiye’nin Bylock’ta kendisinin nasıl suç işlediğine dair bir delil ortaya koymadığını, söz konusu okulda sadece hukuki bir görev üstlendiğini ileri sürdü. İsveç Yüksek Mahkemesi ise Suçluların İadesi Yasası’nın 4. maddesine göre iade talebinin hukuka aykırı olduğunu belirtti. Madde 4’te, yabancı ülkelere yapılacak iadelerin hukuka uygun olması için iade konusu fiilin İsveç hukukunda da suç unsuru olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Yüksek Mahkeme, bir telefon uygulaması kullanmanın, belirli bir bankada hesap sahibi olmanın, bir derneğe üye olmanın ve bir okulda çalışmanın İsveç yasalarına göre suç konusu olamayacağını belirtti.
Mahkeme ayrıca 2018 yılından beri İsveç’te oturma izni olan ve politik nedenlerle iltica hakkı kazanan başvurucunun, Madde 7’ye göre politik olarak hedef alınmış olma ihtimalini de vurguladı.
Bu nedenlerden ötürü Yüksek Mahkeme iade talebini reddetti. İsveç Suçluların İadesi Yasası’na göre, Yüksek Mahkeme’nin kararı nihai.
Yunus Emre Erdölen, 29 Haziran’da 5 Soru’da İsveç’teki iade rejiminin nasıl işlediğini özetlemişti: https://serbestiyet.com/haberler/bes-soruda-isvecteki-suclularin-iadesi-yasasi-nasil-isliyor-96041/