Ana SayfaANALİZLER“Uluslararası Adalet Divanı şu ya da bu teknik nedenle İsrail’i beraat ettirirse...

“Uluslararası Adalet Divanı şu ya da bu teknik nedenle İsrail’i beraat ettirirse uluslararası camiada büyük infial çıkar”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “ABD Ortadoğu’da giderek irtifa kaybediyor. Çin ise kenarda bekliyor…”, “Sınır ötesi operasyonların ülke güvenliğini sağlamada başarılı olduğu pek görülmedi”, “Devletimiz çeteler konusuna en az sivil toplum örgütlerine gösterdiği kadar dikkat göstermeli”, “Uluslararası Adalet Divanı şu ya da bu teknik nedenle İsrail’i beraat ettirirse uluslararası camiada büyük infial çıkar”, “Husiler Hamas gibi bir örgüte dönüşebilir.”

“Sınır ötesi operasyonların ülke güvenliğini sağlamada başarılı olduğu pek görülmedi”

Irak’ın kuzeyinden şehit haberleri gelmeye devam ediyor. Einstein der ki “Aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemek mantıklı değildir”. İlim adamları dikkat ederseniz hep farklı şeyler deneyerek başarıya ulaşırlar.

Sınır ötesi operasyonla ülkenin güvenliğini sağlamak pek mümkün olmadı benim görebildiğim kadarıyla. Sadece Türkiye açısından değil, başka devletler bakımından da. Çünkü siz sınırlarınızı korumak için başka bir devletin topraklarında yani yurtdışı topraklarda savunma durumunda kalıyorsunuz. Bu konuda biraz daha düşünmek lazım. Nitekim bazı askerler de açıkça sınırları savunmada yeni teknolojilerin daha kullanılabileceğini söylüyorlar.

“Devletimiz çeteler konusuna en az sivil toplum örgütlerine gösterdiği kadar dikkat göstermeli”

Gündemde yine çeteler var. Sivil toplum konusunda hassas olan devletin çeteler konusunda da hassas olması lazım. Çeteler sadece bir iç mesele değil, devletleri kemiren meseleler. Bunu bilhassa Latin Amerika devletlerinde görüyoruz. Onun için devletimizin bu konuda daha dikkatli, en azından sivil toplum örgütlerine karşı gösterdiği dikkatin ötesinde bir dikkat göstermeleri lazım.

“Uluslararası Adalet Divanı şu ya da bu teknik nedenle İsrail’i beraat ettirirse uluslararası camiada büyük infial çıkar”

Adalet Divanı’nda Gazze ile ilgili her iki oturumu da canlı izledim. İsrail kendisini bir melek olarak tarif ediyor. Aldığı tedbirlerin de BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olduğunu söylüyor. Demek ki BM yetersiz bulmuş ki İsrail’in yaptıklarını bu konuda bir karar almak zorunda kalmış.

Güney Afrika çok güzel bir sunum yaptı. Ama sunumlarda bir eksik gördüm; BM Genel Sekreteri ve yetkililerinin açıklamalarına daha fazla atıfta bulunulması lazımdı. Hukuki bir dava bu evet ama siyasi bir yönü de var. O yönüne çok fazla dikkat etmemişler gibi geldi.

Davayı yürüten divan 15 üyeden oluşuyor. Bu üyeler devletlerden seçiliyor ama aslında karar verirken devletleri temsil etmiyorlar. Ama fiiliyatta yine de devletlerinin görüşlerini yansıtır şekilde oy kullanabiliyorlar.

Roma hukukundan gelen, “uluslararası normlara uyma zorunluluğu” şeklinde açıklanabilecek bir şart var. Divan bunu öne çıkarttığı takdirde İsrail hakkında geçici tedbir alır. Ama öne çıkartır mı, bilmiyorum… İşi sırf teknik bakımdan ele alacak olursak İsrail buradan sıyırabilir gibi geliyor.

Bu arada bir gelişme daha oldu. Roma Statüsü ile kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi bir süredir Filistinlilerin müracaatlarını kulak ardı ediyordu. Şimdi divanın İngiliz başsavcısı soruşturma açmaya karar verdi. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin farklı bir tutumu var. Eğer bir kişiyi suçlu bulursa o kişi adeta seyahat edemez hale geliyor. Çünkü o kişi hakkında tutuklama kararı çıkartılıyor. Uluslararası Adalet Divanı’nın yakalama emri çıkartma yetkisi yok ama Uluslararası Ceza Mahkemesi yakalama emri çıkartabiliyor.

Uluslararası Adalet Divanı şu ya da bu teknik nedenle İsrail’i beraat ettirirse uluslararası camiada büyük infial çıkar. Zaten Netanyahu “Divan falan beni durduramaz” dedi. Bunun bir amacı Divan’a gözdağı vermek olabilir. Bunun Divan üyeleri üzerindeki etkisi ne olur bilemiyorum.

“Husiler Hamas gibi bir örgüte dönüşebilir”

Husiler ABD bakımından bir baş belası olmaya devam ediyor. Şimdiye kadar olmadığı kadar çok destek görüyorlar Arap ülkelerinden. Çünkü Filistin meselesini savunur bir grup haline geldiler. İleride Hamas gibi örgüte dönüşebilir.

Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu mahkemede ifade vermiş ve gitmiş. İfade vermiş demek, diplomatik muafiyeti kalkmış demektir. Benim başıma da geldi. Silahımı çalmışlardı ve hakim ifade vermemi istedi. Ama ben kendim muafiyetimden vazgeçip ifade veremiyordum. Çünkü o muafiyet bana Bakanlar Kurulu tarafından verilmişti ve öyle kaldırılabiliyordu. Hakime durumu anlatıp ikna ettim, yazılı beyanat verip durumu toparladım.

“ABD Ortadoğu’da giderek irtifa kaybediyor. Çin ise kenarda bekliyor…”

ABD giderek irtifa kaybediyor, özellikle Ortadoğu’da. Çin kenarda bekliyor, Rusya ise Ukrayna ile uğraşıyor. Çin kendini iyice göstermeye başladı. Nitekim Çin Filistin’de iki devletli çözüm konusunda ciddi uluslararası toplum ve zaman belirtilmesini istedi. ABD Ortadoğu’da oyun kuramadığı için yerini Çin almaya çalışacaktır diye düşünüyorum. Çinliler çok uzun düşünürler. Özellikle acaba bu iki devletli çözümün kendi Tayvan politikalarını etkileyip etkilemeyeceğini düşünmüşlerdir. Ama sonunda Çin devreye girmeye başlayacak gibime geliyor.

- Advertisment -