İtalya’da bu yıl 81’incisi düzenlenen Uluslararası Venedik Film Festivali sona erdi ve Isabelle Huppert başkanlığındaki yarışma jürisi, Pedro Almodóvar’ın yeni filmi The Room Next Door’a Altın Aslan ödülünü verdi.
Venedik kentinin Lido Yarımadası’nda 28 Ağustos’ta başlayan dünyanın en eski sinema festivali, bu akşamki ödül töreniyle sona erdi. Festivalin en iyi filmine verilen büyük ödül “Altın Aslan”ı, yönetmenliğini Almodovar’ın üstlendiği “The Room Next Door” filmi aldı.
Almodovar, Altın Aslan ödülünü filmin başrol oyuncuları Julianne Moore ve Tilda Swinton’a ithaf etti ve şöyle konuştu: ”Bu film onlara ait. Bir yönetmen olarak en önemli ayrıcalıklarımızdan biri, kamera önünde bir mucize gerçekleştiğinde bunun ilk tanığı olmamız. Ve bu iki kadın o mucizeyi günlerce yarattılar.”
Son filminin, ölmekte olan bir kadın ve son günlerini onunla paylaşmaya karar veren bir kişi hakkında olduğunu söyleyen Almodovar, şöyle devam etti:
”Ölümcül bir hastaya eşlik etmek, onun yanında olmayı bilmek, sahip olduğumuz en değerli hasletlerden biri. Bu dünyaya temiz ve onurlu bir şekilde veda etmek temel bir haktır, siyasi değil insanidir. Bunun, yaşamın tek kaynağı olarak tanrıyı gören tüm inançlara aykırı olduğunu biliyorum. Karar vericilerden de bireysel kararlara saygı göstermelerini ve müdahale etmemelerini rica ediyorum. İnsanlar, yaşamakta ve hayat dayanılmaz olduğunda ölmekte özgür olmalı.”
Almodovar, gerek sanat hayatında gerekse kişisel yaşamının son 44 yılını çok verimli geçirdiğini, kendi akıl sağlığı için iyimser olmaya çalıştığını ancak dünyanın bunu zorlaştırdığını söyledi:
“Aşırı sağ ve vahşi neoliberalizm birleşirse, bu başımıza gelebilecek en kötü şey olur. Ve şu anda maalesef el ele gidiyorlar. Böylesine kıyamet gibi bir dünyada öyle anlar vardır ki, mutlu olmasak bile başkalarını mutlu edebilir ve hayatın bize sunduklarını rahatlayarak yaşayabiliriz. Her birimiz çevremizi iyileştirmeye çalışıyoruz. Bu sayede bu kıyametten en az zararla çıkabiliriz.”
Öte yandan, en iyi yönetmene verilen “Gümüş Aslan” ödülüne de “The Brutalist” filminin ABD’li yönetmeni Brady Corbet layık görüldü.
AA’nın aktardığına göre gecede, en iyi erkek oyuncu ödülünü (Coppa Volpi) “The Quiet Son” filminde gösterdiği performansla Fransız aktör Vincent Lindon alırken, en iyi kadın oyuncu ödülüne (Coppa Volpi) “Babygirl” filmindeki rolüyle aktris Nicole Kidman layık görüldü. Festivalde ana yarışma kategorisinde en iyi senaryo ödülü ise “Ainda Estou Aqui (I’m still here)” filminin senaristleri Murilo Hauser ve Heitor Lorega’ya verildi.
“Gazze soykırımının 336’ncı günü”
Gecede ödül alan pek çok ismin sahnedeki konuşmalarında, İsrail’in Gazze’de yaklaşık bir yıldır devam eden saldırılarını güçlü şekilde kınaması dikkati çekti. Festivalde gelecek vadeden yönetmenlere verilen “Geleceğin Aslanı” ödülünü kazanan “Familiar Touch” filminin Yahudi yönetmeni Sarah Friedland da ödülünü Gazze’de devam eden işgal nedeniyle Filistinlilere adadı.
Friedland, ödül konuşmasında, Filistin halkına dayanışmasını dile getirerek, “Bu ödülü, İsrail’in Gazze’deki soykırımının 336. gününde ve işgalin 76. yılında kabul ediyorum” dedi. Friedland’ın konuşması, salondakilerden büyük alkış aldı.
Bu arada, 82. Uluslararası Venedik Film Festivali’nin, 27 Ağustos – 6 Eylül 2025 tarihlerinde yapılacağı açıklandı.