Ana SayfaHaberlerGündem“Yargıda rüşvet çarkı” mektubunu yazan eski başsavcı: “Ya taşları serbest bırakın ya...

“Yargıda rüşvet çarkı” mektubunu yazan eski başsavcı: “Ya taşları serbest bırakın ya da köpekleri bağlayın”

Yargıtay Üyesi İsmail Uçar, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı iken HSK’ya yazdığı “yargıda rüşvet çarkı” mektubuyla başlayan HSK soruşturmasında açığa alınan hakim Sidar Demiroğlu’nun kendisini “yalancı”lıkla suçlayan paylaşımlarına tepki gösterdi: “Bu kadar delil olmasına rağmen işbirlikçileri neden soruşturulmuyor deme hakkımız yok mu? Bunu halen kim koruyor ve korumakta? Ya taşları serbest bırakın ya da köpekleri bağlayın.”

Yargıtay Üyesi İsmail Uçar, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yaparken HSK’ya yazdığı “yargıda rüşvet çarkı” iddialarını içeren şikayet mektubuyla gündeme gelmişti.

Uçar’ın Ekim ayında yazdığı dilekçeyle başlatılan HSK soruşturması kapsamında, dilekçede adı geçen isimlerden olan, dönemin İstanbul Anadolu 21. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sidar Demiroğlu, açığa alınmıştı.

Demiroğlu, bir süredir X hesabından Uçar’ı “yalancı”lıkla suçlayan paylaşımlar yapıyor.

Uçar, Demiroğlu’nun mesajlarıyla ilgili X hesabından şunları yazdı:

“Hemşerim Arif Nazım’ın dediği gibi taşları bağlamışlar. Malum tescilli usulsüzlükleri her namuslu Cumhuriyet Savcısının yapması gerektiği gibi Hakim ve Savcılar Kurulu’na bildirdik. Akabinde zatı muhteremin suç ortakları bağırdılar çağırdılar. Ortalığı inlettiler, kah karanlık odakların talimatı dediler, kah ihtiras vs. dediler.

“Yine seviyeyi düşürmemek adına şahsileştirmeyeceğim. Ancak halen hakim olan biri HSK’yı da etiketleyerek yaklaşık bir aydır şahsıma hakaret ediyor. Hadi ‘lafı söyleyene bakarız adam mı diye’ ilkesi gereğince kaale almadık. Lakin soyumuza, ceddimize söz söyletmeyiz. Herkes önce kendini bilecek.

“Kirli ağzıyla soyumuzu, namusumuzu işin içine katmayacak. Söz vermiştik suskun kaldık. Ancak taşları bağlayın, adamı bize sataştırın da demedik.

“Birincisi, bu malum arkadaşın mesleğe kabulünde bölücü örgüte müzahir olduğu rapor edildiği halde ve mesleğe kabulü sakıncalı olduğuna dair teftiş raporu olduğu halde neden mesleğe kabul edildi? Kim bu hakkı ve yetkiyi kendinde gördü? Türk askerine kurşun sıkan teröristlere arka çıkan bu adam ne hakla hakim yapıldı?

“İkincisi, bu kadar delil olmasına rağmen işbirlikçileri neden soruşturulmuyor deme hakkımız yok mu?

“Üçüncü olarak bunu halen kim koruyor ve korumakta?

“Unutmayın ki bu adamın şikayetiyle, güneydoğu gazisi ve terör soruşturmalarında elini taşın altına koyan başsavcı vekilinin ünvanı alınarak bölge adliye mahkemesine gönderilmişti.

“Ya taşları serbest bırakın, ya da köpekleri bağlayın. Kimsenin haysiyeti bu kadar ucuz değil. Vesselam.”

- Advertisment -