Yrd. Doç. Dr. Elif Duman, şu anda genç yetişkinler alanında yürüttükleri çalışmada, yaşanan stresli olaylar ve sosyal ilişkiler gibi çevresel faktörlerin, serotonin sistemindeki genetik farklılıklarla nasıl etkileşime geçip stres tepkisini etkilediğini araştırdıklarını belirtti. Duman araştırması ve seminere ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Stresin etkisi anne karnından başlıyor ölüme kadar devam ediyor” dedi.
Duman; seminer konusunda yaptığı değerlendirmede, şu bilgileri verdi: “Stres, genel olarak vücuttaki iç dengeyi değiştiren herhangi bir gerçek veya hayal edilen etkene, yani stresöre, karşı vücudun gösterdiği fizyolojik tepki olarak tanımlanabilir. Hayat boyunca devamlı farklı stresörlere maruz kalıyoruz ve hayatta kalma ve çevreye uyum sağlama açısından, bu stresörlere karşı tepki verebilmemiz gerekli. Yani, stres tepkisi göstermek kötü değil, tam tersine gerektiği durumda bu tepkiyi gösterememek bir sorun. Genelde ‘iyi stres’ dendiğinde, bu kişiyi heyecanlandıran, kısa süreli ve altından kalkabileceği durumların yarattığı stres anlamında kullanılıyor. Öte yandan ‘kötü stres’ dendiğinde, çoğunlukla kişinin kaynaklarını tüketen, altından kalkamadığı veya kaçınamadığı, çoğunlukla daha uzun süreli durumların yarattığı stresten bahsediyoruz. Bu nedenle, aslında iyi veya kötü olan stres değil, stresi yaratan durumun özellikleri ve algılanışı.”
Stresin vücuda etkisi konusunda da “Stres sistemleri vücuttaki hemen hemen tüm sistemlerin işleyişini etkilediğinden, strese bağlı kalp rahatsızlıklarından, yeme bozukluklarına, depresyondan Alzheimer’a birçok hastalığın yolu açılmış oluyor” bilgisini veren Duman şöyle devam etti: "Birçok hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyen önemli bir etken stres. Örneğin, stresin bağışıklık sistemini baskıladığını biliyoruz. Bu da gündelik grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanma riskini artırmanın yanı sıra, birçok daha ciddi otoimmun ve kanser gibi hastalıkların ortaya çıkmasına da sebep olabiliyor. Depresyon gibi psikolojik sorunların ortaya çıkmasında yine stresin rolü büyük. Zaten depresyonun ana belirtilerine bakarsak, moraldeki düşüş, haz kaybı, uyku, yemek ve cinsellikteki sorunlar, bunlar genel olarak stres etkilediği farklı sistemlerde meydana gelen aksaklıklarla oldukça ilintili.”
Yrd Doç. Dr. Duman, Beşiktaş Belediyesi Akaretler Kültür Merkezi’nde 10 Mayıs salı günü saat 19:00’da vereceği seminerinde “Stresin bu zararlı etkileri azaltmak için neler yapılabilir?”, “Strese karşı verilen tepkide kişiler arası farkları yaratan nedir?” sorularına da yanıt verecek.
“Açık Ders”ler 23 Mayıs’ta Doç. Dr. Mine Nakipoğlu’nun “Dil, Beyin ve Evrim” ve 31 Mayıs’ta Yrd. Doç. Dr. İnci Ayhan’ın vereceği “Zaman Algısı” seminerleri ile devam edecek.