Ana SayfaANALİZLERANALİZ | Bahçeli’nin saati Sinan Ateş davasına mı ayarlı? "17:25...

ANALİZ | Bahçeli’nin saati Sinan Ateş davasına mı ayarlı? “17:25 saati”nin geri döndüğü günlerde neler olmuştu?

Serbestiyet, uzun yıllardan sonra tekrar Bahçeli’nin makam odasında görülen "17-25 saati"nin, 24 Haziran-2 Temmuz tarihleri arasında odaya geri konduğunu ortaya çıkarttı. Bu tarih aralığı, Sinan Ateş davasının 1 Temmuz’daki ilk duruşmasından hemen öncesine tekabül etmesiyle de önem kazanıyor. Peki, saatin yeniden ortaya çıkmasına giden günlerde neler olmuştu?

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, 17-25 Aralık operasyonlarına destek amacıyla partisinin Genel Merkezi’ndeki makam odasına koyduğu “17-25 saati”, 8 yıl aradan sonra yeniden görüldü.

17:25’i gösterirken durdurulmuş olan saati ilk olarak Haziran 2015’te Can Dündar’a verdiği röportajda duyuran Bahçeli, “Pilini çıkarttım, 17-25’e sabitledim. Hesabının sorulması vaadinden asla geri adım atmayız” demişti.

2015 ve 2016 yıllarında Bahçeli’nin makam odasında yaptığı birçok görüşmede fotoğraf karelerine yansıyan “17-25 saati”, MHP’nin AK Parti ile ittifak kurduğu süreçle birlikte daha sonraki yıllarda fotoğraf karelerinde görülmemeye başladı.

Serbestiyet, Bahçeli’nin odasında çektirdiği fotoğrafları inceleyerek, saatin 24 Haziran-2 Temmuz 2024 tarihleri arasında bir gün yeniden odaya konduğunu tespit etti.

“17:25 saati” Sinan Ateş davasından hemen önce geri dönmüş

24 Haziran günü MHP Aksaray Milletvekili Ramazan Kaşlı’nın ziyareti sırasında görülmeyen saat, 2 Temmuz’da Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’nin ziyareti sırasında çekilen fotoğrafta görülüyor.

MHP Aksaray Milletvekili Ramazan Kaşlı’nın Bahçeli’yi 24 Haziran’daki ziyaretinde “17:25 saati” görülmüyor.

Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’nin 2 Temmuz’daki Bahçeli’ye ziyaretinde “17:25 saati” görülüyor.

“17:25 saati”nin Bahçeli’nin makam odasına geri döndüğü anlaşılan günlerin, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş suikastı davasının başladığı 1 Temmuz ile ondan önceki hafta olması da ayrıca dikkat çekiyor.

Sinan Ateş, 12 Şubat 2019 tarihinde Ülkü Ocakları Genel Başkanı iken Bahçeli’yi ziyaret etti. 2016’da AK Parti ile MHP’nin ittifak kurmasına giden süreçte Bahçeli’nin makam odasındaki fotoğraflarda görülmemeye başlayan “17:25 saati”, Sinan Ateş’in bu ziyaretinden paylaşılan fotoğrafta da görülmüyor.

“Bahçeli, bizimle görüşmemesi için Cumhurbaşkanı’na çağrı yaptı”

Peki, “17-25 saati”nin Bahçeli’nin makam odasında yeniden görüldüğü ilk gün olan 2 Temmuz 2024’e giden süreçte neler olmuştu?

MHP ile AK Parti arasında bir problem yaşandığıyla ilgili tartışmalar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 Haziran’da, hem CHP lideri Özgür Özel ile hem de Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’le aynı gün içinde görüşmesinin hemen öncesinde başladı.

10 Haziran günü Özgür Özel’i ziyaret eden Ayşe Ateş, Erdoğan’la görüşmesinin Bahçeli tarafından engellenmiş olabileceğini düşündüğünü belirterek şunları söyledi:

“Sayın Cumhurbaşkanı ile bir görüşme talebim oldu. Yaklaşık bir yıldır kendisi ile görüşmek için aslında hem resmi hem gayri resmi girişimlerde bulundum. En son 10 gün önce Sayın Hasan Doğan beni aradı ve sayın Cumhurbaşkanı geçen hafta içi benimle görüşeceğini söyledi.

“Ancak akabinde MHP grup toplantısı oldu ve burada Devlet Bahçeli bir söylemde bulundu. Her zaman yaptığı gibi suçluların önüne bir set çekerek, öncelikle bizi karalamakla yine her zaman olduğu gibi iftira atmakla vatan millet düşmanlığı ile itham etti. Orada bir çağrıda bulundu, dedi ki ‘Bunların sırtını sıvazlamayın bunları korumayın.’

“Bence sayın Cumhurbaşkanı ile yapacağım görüşmeden haberi oldu ve bu sebeple sayın Cumhurbaşkanı’na mesaj gönderdiğini düşünüyorum yani bizi korumamasına ve bizimle görüşmemesine yönelik böyle bir çağrıda bulundu. Sanırım o sebeple çağrılmadık ve bu görüşme gerçekleşmedi, normalde geçen hafta içi bizi kabul edecekti. Sanırım Devlet Bahçeli’nin çağrısı karşılık buldu, öyle düşünüyorum.”

Anadolu Ajansı: “Erdoğan, Ayşe Ateş’i kabul edecek”

Ayşe Ateş’in açıklamasından saatler sonra Anadolu Ajansı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı kaynaklarına dayandırarak Erdoğan’ın Ayşe Ateş’i kabul edeceğini duyurdu.

“Allah bana yeter” yüzüğü ile dosya

Bir gün sonra, 11 Haziran günü henüz Erdoğan’ın Özgür Özel ve Ayşe Ateş’le görüşmelerinden önce Bahçeli, çok tartışılan “yüzük ve dosya fotoğrafı”nı paylaştı.

Bahçeli’nin Instagram hesabından yorumsuz olarak paylaştığı fotoğrafta, elinde “Allah bana yeter” yazılı bir yüzük takılıyken dosya tuttuğu görülüyordu.

Bahçeli’nin Instagram hesabından yaptığı paylaşım.

Ayşe Ateş: “Bugüne dek Cumhurbaşkanımızın sessizliğinden güç alarak tehdit ve iftiraları ile hayatı zindan eden…”

Erdoğan, aynı gün önce CHP Genel Merkezi’nde Özgür Özel’le, ilerleyen saatlerde de Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı’nda Ayşe Ateş’le görüştü.

Ayşe Ateş, görüşmeden sonra X hesabından yaptığı açıklamada şunu yazdı:

“Bugüne dek sayın Cumhurbaşkanımızın sessizliğinden güç alarak tehdit ve iftiraları ile bize hayatı zindan eden, çocuklarımın aldığı nefesi burnundan getiren, suçu ve suçluyu öven her kim varsa dün ne söylediğine bakarak yarın ne konuşacağını düşünsün.”

Bahçeli: “Cumhurbaşkanımızın temaslarını saygıyla karşılıyor, zatı devletlerini rahatlatmak için feragatle hareket ediyoruz”

Erdoğan’ın Özgür Özel ve Ayşe Ateş’le görüşmelerinden bir gün sonra, 12 Haziran’da ise Bahçeli sürpriz bir yazılı açıklama yaptı.

Bahçeli, imalar yüklü olduğu değerlendirmeleri yapılan açıklamasında, AK Parti ile CHP arasında bir ittifakın doğmasını temenni ettiklerini ve Erdoğan’ı rahatlatmak adına “feragatle hareket edip karşılıksız inisiyatif aldıklarını” söyledi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden de Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik itibar suikastının yaygınlaşması, bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması, dahası kapı kapı gezdirilmesi, ekran ekran dolaştırılması, bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür. Milliyetçi Hareket Partisi, mezkur davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır.  

“Siparişi yapılan normalleşme ve yumuşama atmosferinin sürdürülebilir hale gelmesinin önünde şayet Milliyetçi Hareket Partisi bariyer olarak telakki ve tarif ediliyorsa; bu konuda da geniş bir ittifak husule gelmişse, bize düşen sorumluluk ülkemiz ve milletimiz uğruna her türlü fedakarlığı göze almak, gereğini ise gönül huzuruyla yapmaktır.

“AK Parti içindeki gayri memnun kesimin devamlı suyu bulandırmasını da dikkate alarak, AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteği MHP’nin samimi dileği ve temennisidir. Buna rağmen Cumhur İttifakı’na bağlılığımız kararlılıkla devam edecek, TBMM’de kanun tekliflerine verilen desteğimiz aynen sürecektir.

“Kaldı ki Cumhur İttifakı’ndan tavizimiz, geri dönüşümüz, yarı yolda bırakmamız, ilkelerinden ve hedeflerinden cayma göstermemiz mümkün değildir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da şartlar ne olursa sonuna kadar yanında ve arkasında olacağımızı, kesinlikle yalınız bırakmayacağımızı herkes çok iyi bilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmeleri, kurduğu ilişki ağlarını, icra ettiği ikili temasları saygıyla karşılıyor, zatı devletlerini daha da rahatlatmak için bir kez daha feragatle hareket edip karşılıksız inisiyatif alıyor ve bu tercihimizi aziz milletimizle paylaşıyoruz.”

Özel’in “suç ortağı” çıkışı ve 9 gün tatil nabız düşürdü

Bahçeli’nin bu açıklamasının ardından AK Parti’den “Cumhur İttifakı sarsılmaz” mesajları geldi.

Özgür Özel’in, gazetecilerin sorusu üzerine Bahçeli’ye verdiği cevapta Erdoğan’ı kast ederek “suç ortağını bize doğru itmesin” sözleri, AK Parti ve MHP arasında diyalog açısından olumlu değerlendirilen bir etki gösterdi. İki partiden isimler birlikte Özgür Özel’e yüklenerek “Cumhur İttifakı’nda birlik görüntüsü” verdi.

Aynı hafta Kurban Bayramı vesilesiyle 15 Haziran-23 Haziran tarihleri arasında 9 günlük tatilin başlaması siyasetin nabzını düşürdü.

“17:25 saati”nin döndüğü günlerde Bahçeli’den Sinan Ateş davası açıklaması: “Pensilvanya hukuku…”

Bahçeli, partisinin, Sinan Ateş suikastı davasının başlamasından önceki son meclis grup toplantısı olan 25 Haziran’daki toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Kimin kimlerle iş tuttuğunu, sağda solda nelerin konuşulduğunu, hangi iftira düzeneklerinin hazırlandığını çok iyi biliyor ve bunların hepsini takip ediyoruz. Davamızı üç beş çapulcunun keyfine göre yargılatmayız. Ortalıkta gezen kuklaların, cenaze üzerinde tepinen nebbaşların, onlara gaz veren onursuzların tariz, tazyik ve tahrikiyle Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Ülkü Ocakları’nı sorgulatmayız. Bizi sindirmeye çalıştıklarını görmediğimiz mi sanılıyor? Bizden taviz istenildiğini bilmediğimiz mi zannediliyor?

“1 Temmuz’da başlayacak söz konusu davaya sadece avukatlarımız katılacak, bunun dışında hiç kimse orada bulunmayacaktır. Herkes eteğindeki taşı döksün de şahit olalım. Kim ne biliyorsa, hangi belge, bilgi ve bulguya sahipse, mahkemeye sunsun da hepsinin ense tıraşını görelim. Milliyetçi Hareket Partisi ile Ülkü Ocakları’nı en küçük bağ ve bağlantısı olmayan bir cinayetle irtibatlandırıp suçlayanlara, bu can bu bedende olduğu müddetçe hakkımı helal etmeyeceğim, ya bu dünyada ya da mahşerde hepsiyle tek tek hesaplaşacağım.

“Pensilvanya hukukunun değil Türkiye Cumhuriyeti hukukunun geçerli olduğunu müştereken ve açıklıkla göreceğiz.”

Bahçeli’nin bu açıklamalarının olduğu akşam Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, X hesabından paylaştığı mesajda, Erdoğan ile Bahçeli’nin ertesi gün (26 Haziran) saat 16.00’da Cumhurbaşkanlığı’nda görüşeceklerini açıkladı.

Erdoğan, Bahçeli’yle görüşmesi öncesi “MHP ile omuz omuza yürüyoruz” dedi

Erdoğan, bir sonraki gün, 26 Haziran’da, Bahçeli’yle görüşmesinden saatler önce partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, MHP’yle ilişkileri toparlamaya dönük ve muhalefete yüklenen vurgular yaptı. Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Siyasette yumuşama, muhataplarımızın ifadesiyle ‘normalleşme’ çabamız aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır.

“Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir. İktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında şunu iyi bilin siyasi ittifak olmaz; uzlaşma olur, normalleşme olur ama ittifak olmaz.”

“Muhalefetin çabalarımıza nasıl karşılık verdiğini hepiniz görüyorsunuz. Biz ülkemizin çıkarları için yapıcı davranmaya çalışırken, CHP Genel Başkanı’nın nezaket üslubunu da aşarak siyaseti nasıl gerilime sürüklemeye çalıştığını bütün milletimiz yakından izliyor.

“Cumhur İttifakı, Türkiye’nin bekasının teminatı olmuştur. Yol arkadaşımız MHP ile omuz omuza yürüyoruz.”

Aynı gün Erdoğan ile Bahçeli, Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı’nda biraraya gelerek 50 dakika görüştü. Medyada, Erdoğan ve Bahçeli’nin, Sinan Ateş davasının ilk duruşmasından hemen önce görüşmesine dikkat çekildi.

Hükümete yakın medya, görüşmede “normalleşme” tartışmaları ile Erdoğan’ın Özgür Özel ile yaptığı görüşmenin ele alındığını yazdı.

- Advertisment -