Ermenistan’da Başbakan Nikol Paşinyan aleyhindeki protestolar, Türkiye’de heyecan ve sevinçle izleniyor.
“Kardeş” Azerbaycan ile çatışan bir ülkenin iktidarının, kendi halkı tarafından istifaya çağrılması memnuniyet yaratıyor. Medyada “Paşinyan’ın kellesini istediler” başlıkları atıldı.
Ermenistan-Azerbaycan gerilimlerinde ontolojik olarak Azerbaycan’ın safının tutulması gerektiğini düşünen ve her ne olursa olsun herhangi bir çatışmanın mutlaka Ermenistan tarafından başlatıldığına inanan milliyetçi, devletçi, İslamcı, ulusalcı farklı siyasal yönelimlerden sosyal medya kullanıcıları Ermenistan’daki protestoların, Paşinyan’ın, “Azerbaycan’ın askeri başarısı karşısında mağlup olmasından” dolayı çıktığı zannıyla hareket ediyor.
Paşinyan: “Barış için zor kararlar vermeye hazırız”
Ancak protestoların nedeni Ermenistan-Azerbaycan sınırında çıkan, iki tarafın da birbirini suçladığı, iki tarafın da kayıplar verdiği çatışmadan bir gün sonra, 14 Eylül’de Paşinyan’ın Ermenistan parlamentosunda yaptığı bir konuşmaydı.
Paşinyan, Türkiye’de “’Karabağ’ı Azerbaycan’a vermeye hazırız’ dedi” diye sunulan “barış için zor kararlar vermeye hazırız” vurgulu konuşmasında şunları söylemişti:
“Eleştirileceğimiz, azarlanacağımız, vatan haini ilan edileceğimiz hatta halkın bizi hükümetten bile indirebileceği bir anlaşma imzalamayı planlıyoruz.
“Çünkü bu anlaşmanın sonucunda 29.800 kilometrekarelik Ermenistan Cumhuriyeti’nde barış ve güvenlik olacak. Bunu güvence altına alacak her türlü kararı imzalamaya hazırım.”
“Paşinyan istifa”
Bu sözlerin akşamında tam da kendisinin söylediği gibi, hükümeti devirmek isteyen protestocular “Paşinyan istifa” sloganlarıyla parlamento binasına yürüdü.
Ermeni milliyetçisi protestocuların sloganlarına da yansıyan harekete geçme nedeni; zaten iktidara geldiği günden beri Batı ülkeleriyle yakınlaşmaya çalışan, milliyetçilik konusunda zafiyet gösterdiğini düşündükleri Paşinyan’ın Dağlık Karabağ’ı Azerbaycan’a terk etme ihtimalinden duydukları kaygıydı.
“Dağlık Karabağ” idaresinden protestoculara destek
Protestoculara ilk destek de 1992’den bu yana Ermenistan dahil hiçbir ülke tarafından resmen tanınmayan, Türkiye ve Azerbaycan’ın işgalci diye tanımladığı “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” idaresinden geldi.
Arayik Harutyunyan.
“Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” lideri Arayik Harutyunyan sosyal medya hesabından, Paşinyan’ın açıklamalarından duyduğu memnuniyetsizliği belli ederek “Artsakh’ı (Dağlık Karabağ) Azerbaycan’ın bir parçası olarak tanıyan tüm belgeler bizim için kabul edilemez” mesajını paylaştı.
Koçaryan’a “protestoların başına geç” çağrısı
Protestoları, Paşinyan’ın karşısındaki iki güçlü muhalefet ittifakı da destekliyor. Bunlardan birinin başında eski Cumhurbaşkanlarından Robert Koçaryan, diğerinin başında da yine eski Cumhurbaşkanlarından Serj Sarkisyan bulunuyor.
Koçaryan ve Sarkisyan, Karabağ’daki işgalin ve Hocalı Katliamı’nın sorumluları olduğu gerekçesiyle Türkiye’de yaygın kesimlerce lanetle anılan milliyetçi siyasetçiler.
Sarkisyan ve Koçaryan.
Koçaryan’ın başında bulunduğu “Ermenistan ittifakı”nın içinde yine Türkiye’de namı iyi olmayan “Daşnaktsutyun” da bulunuyor.
Koçaryan’ın ofisine doğru yürüyen bir grup ona eylemlerin başına geçme çağrısı yapmıştı.
Grup, Koçaryan lehine sloganlar atarak yürümüştü.
Paşinyan’ın parlamentodaki konuşması sonrası muhalefet partilerinin yerel teşkilatlarının, “Paşinyan Azerbaycan’a toprak verecek bir anlaşmayı imzalayacak” diyerek sokaklara çıkma çağrısı yaptığı iddia ediliyor.
“Kendine saygısı olan bir Ermeni, bu kadar masum kan içen bir Türk ile nasıl barıştan bahsedebilir”
Paşinyan, gece saatlerinde sosyal medya hesabından canlı yayın yaparak sözlerinin yanlış anlaşıldığını söyledi.
Ortada bir anlaşma ya da taslak olmadığını söyleyen Paşinyan, kastının böyle bir gündemin ortaya çıkması durumunda Ermenistan’ın barış ve güven ortamına kavuşturulabilmesi için soğukkanlı davranmanın doğru olduğunu söylemek olduğunu anlatan bir konuşma yaptı.
Protestoları destekleyen Ermenistanlı sosyal medya kullanıcılarının Paşinyan’ın canlı yayını sırasında açıklamasının altına yazdıkları bazı yorumlar şöyle:
“Kendine saygısı olan bir Ermeni, bu kadar masum kan içen bir Türk ile nasıl barıştan bahsedebilir?”, “Kendi halkına karşı Türklerle birlikte savaşıyorsun”, “Bir köpek oğluna saldırırsa belki Karabağ için hissettiklerimizi anlarsın”, “Vatan için ne yaptın… Ayağa kalk, harekete geç”, “Hiç mi vicdanın yok vatan haini”, “Hiçbir ülkede böyle yalancı bir lider yok”, “Neden oğlunu savaşa göndermiyorsun.”