İBB soruşturmasında bugün (20 Mayıs) yapılan 3’üncü dalga operasyonda İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin ve İBB Halkla İlişkiler Müdürü Serap Karay’ın da aralarında olduğu 22 isim gözaltına alındı.
Soruşturmada önceki iki dalga operasyonu İstanbul Emniyeti Mali Şube yürütürken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bugünkü dalgada Jandarma ekiplerini görevlendirmesi dikkat çekti.
“İmamoğlu’nun köstebeği” iddiası
Operasyonda Jandarma’nın görevlendirilmesi, 26 Nisan’da yapılan ikinci dalga operasyonun ardından AK Parti’ye yakın medyada çıkan “İBB soruşturmasında köstebek” iddialarını hatırlattı.
Sabah yazarı Mahmut Övür, 29 Nisan’da “Ekrem İmamoğlu’nun emniyetteki ‘köstebeği’ kim? Operasyonlar için içeriden biri haber mi uçuruyor?” başlıklı bir yazı yazmıştı.

“İstanbul Emniyeti’nden biri…”
Övür’ün yazısında şu ifadeler yer alıyordu:
“Devlet içinden biri, özellikle İstanbul Emniyeti’nden biri, İmamoğlu’na ‘haber mi uçuruyor?’ Bir ‘köstebek’ mi işbaşında?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in son sözü boşuna mı? ‘Kim devletin içinden dışarı bilgi taşıdıysa, hesabını mutlaka verecek!’
Varsa bir köstebek, umarım jammer bile onu kurtaramaz.”

SONTV: “Teknik takip kararları İmamoğlu’na sızdırıldı”
Yargı çevreleriyle ilgili kulis haberleriyle bilinen ve Turkuvaz medya grubundan isimlerin yönettiği “Son TV” haber sitesinde de benzer iddialar yer almıştı.
Sitede çıkan “Le Méridien’de JAMMER’lı İhanet, Penthouse Ofis ve Sızdırılan Devlet Sırları” başlıklı haberde; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “bilgi sızdıran kamu görevlileri hakkında tahkikat başlatıldığı” iddia edilerek şu ifadelere yer verilmişti:
“Soruşturmayı bizzat İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek yürütüyor. Ancak artık soruşturma sadece belediye içindeki yolsuzluk iddialarıyla sınırlı değil. Sinyal kesici JAMMER’lı görüşmeler, bedava tahsis edilen penthouse ofisler ve en çarpıcısı: bazı üst düzey kamu bürokratlarının açıkça İmamoğlu lehine hareket ettiği şüpheleri soruşturmanın seyrini tamamen değiştirmiş durumda.
“SONTV’nin ulaştığı bilgilere göre, Ekrem İmamoğlu’na yönelik alınan CMK 135 ve 140 kapsamındaki iletişimin dinlenmesi ve teknik takip kararlarının önceden sızdırıldığını tespit etti.

“Bilgi taşıyan kripto kamu görevlilerine tahkikat başladı”
“Başsavcılık, sadece İmamoğlu’na değil, onunla birlikte hareket eden bürokratlar, iş adamları ve içeriden bilgi taşıyan kripto kamu görevlileri üzerine çok yönlü bir tahkikat başlattı. Gürlek’in hazırladığı dosya, sadece yargı değil, devletin üst kademeleri tarafından da değerlendiriliyor…
“İddialar arasında, MASAK’tan Adliye’ye, Emniyet’ten ilgili bakanlıklara kadar uzanan kripto bir yapı bulunduğu da şüphelerini güçlendirdiği kulislerde konuşuluyor.
“Akın Gürlek’in kararlılığı: ‘Kim devletin içinden dışarı bilgi taşıdıysa, hesabını mutlaka verecek’”
Haberin son bölümünde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’le ilgili de şu ifadeler yer almıştı:
“Ve bu mücadeleyi Başsavcı Akın Gürlek şu kararlılıkla yürütüyor: ‘Kim devletin içinden dışarı bilgi taşıdıysa, hesabını mutlaka verecek!’”
Serbestiyet, AK Parti medyasında çıkan iddialara dikkat çekmişti.
Yoğunluk iddiası şüpheyi arttırdı
Bugünkü 3’üncü dalga operasyonu Jandarma’nın yürütmesiyle ilgili, yargı kaynaklarına yakın gazeteci Seyhan Avşar, X hesabından şu mesajı paylaştı:
“Bu soruşturma Jandarma’nın daha önceden çalıştığı bir dosyaymış. Dinleme yapılan dosya bu dosya. İlk operasyondan sonra İstanbul Emniyet’i ve Mali Şube çok yoğun olduğu için süreç Jandarma ile devam etmiş.”
Adliye kaynaklı bir bilgilendirme olduğu izlenimi doğuran bu “yoğunluk” iddiası, Başsavcılık tarafından Jandarma’nın görevlendirilmesinde, AK Parti’ye yakın medyadaki iddiaların etkili olduğu şüphesini güçlendirdi.
