Irak’ta, 2003 yılından beri ilk defa bir erken seçim yapıldı. Ekim 2019’da yükselen protestoları dindirmek için alınan erken seçim kararı, ancak 2021’de yerine getirilebildi. 10 Ekim Pazar günü yapılan seçimde 329 üyeli Irak Meclisi için 167 siyasi parti ve oluşuma bağlı, 951’i kadın, 3249 aday yarıştı.
Başbakan Mustafa Kazımi, seçimlerin tamamlanmasının ardından sosyal medya hesabından Arapça, Kürtçe ve İngilizce bir mesaj paylaştı. Halka verdikleri “adil ve güvenli seçim yapma” sözünü tuttuklarını belirten Kazımi “Görevimizi tamamladık” dedi.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani de, seçimden sonra bir telefon görüşmesi yaptığı Kazımi’ye halka verdiği sözü yerine getirdiği için teşekkür ettiğini söyledi.
Düşük katılım ve oy kaybı
Irak Yüksek Seçim Komisyonu, ülke genelinde seçimlere katılım oranını % 41 olarak açıkladı. 2018 yılında yapılan genel seçimlerde katılım oranı % 45’ti. Hem Irak genelinde hem de Kürdistan’da seçime katılım oranı düşüktü.
En yüksek katılım % 54 ile Duhok’ta gerçekleşirken, bu oran Erbil’de % 46, Kerkük’te % 44 ve Süleymaniye’de % 37 oldu. Bağdat’ta ise katılım, Risafe Bölgesinde % 31, Kerx Bölgesinde % 34 seviyesinde kaldı.
Katılımın düşüklüğü partilere oy kaybı olarak yansıdı. Bir önceki seçimlere göre KDP (Kürdistan Demokrat Partisi) 304 bin, YNK (Kürdistan Yurtseverler Birliği) 214 bin, Nüwey NÛ (Yeni Nesil) 17 bin, Goran (Değişim) 177 bin, Komel (Kürdistan İslami Toplum Partisi) 41 bin oy kaybetti. Sadece Yekgirtû (Kürdistan İslami Birliği) oylarını 7 bin artırabildi.
Erken seçim genel olarak sakin geçti. 83 seçim bölgesinde, toplam 74 itiraz yapıldı. Herhangi bir seçim yolsuzluğuna geçit vermemek için dijital sistem kullanıldı ve önceki seçimlere nazaran seçimle ilgili bütün birimler daha fazla ihtimam gösterdi. Nitekim seçimin ertesinde Irak ve Kürdistan’daki siyasi aktörler, ortaya çıkan tabloyu kabullendiler ve seçimin meşruiyetine gölge düşürecek herhangi bir şikâyette bulunmadılar.
Seçim koşullarının daha elverişli olmasına rağmen katılım oranının düşmesi, siyaset ehlinin üzerinde uzun boylu düşünmesi gereken bir sorun, şüphesiz. Zira halkın sandığa teveccüh göstermemesini, siyasetçilere güven duymadığının ve karşı karşıya kaldıkları sorunları siyasetin çözeceğine dair umutlarının azaldığının bir işareti olarak okumak mümkün. Halk uyarısını yaptı; siyasete düşen gerekli tedbirleri almak ve halkı sandığa çekmek.
Seçim sonrası ittifak siyaseti
Kesin olmayan seçim sonuçlarına göre, Irak genelinde seçimlerin birinci partisi Şii din adamı Mukteda El-Sadr’a bağlı Sadr Hareketi. Sadr, dış güçlerin Irak siyasetine müdahil olmasına en sert tepki gösteren partilerin başında geliyor. 80 koltuğu garantileyen hareketin üyelerinden Osam Hüseyin, seçimin ardından kurulacak ittifak için, ilk olarak, Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi ile Muhammed Helbusi liderliğindeki Takaddum Partisi’ni adres gösterdi.
Sadr Hareketi’ni Fetih Koalisyonu takip ediyor. Parlamentoda 41 ile 43 milletvekili arasında bir güçle temsil edilmesi beklenen Fetih Koalisyonu yetkilileri ise, seçim sonrası ittifaklar için Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK), Kanun Devleti ve Azam Partisi ile yakın olduklarını ifade ediyorlar.
Ağırlık merkezi KDP
2018 seçimlerinde Irak Meclisi’nde Kürdistani partilerin temsil tablosu şöyleydi: KPD: 25, YNK: 18, Goran: 5, Nûwey Nû: 4, Yekgirtû: 2, Komel: 2.
2021 erken seçimlerinden sonra ise bu tablo şu şekle büründü: KDP: 33, YNK: 14, Nûwey Nû: 9, Yekgirtû: 3, Komel: 1, Goran: 0.
Sonuçların henüz kesinleşmediğini ve dolayısıyla partilerin vekil sayılarının bir artıp bir azalabileceği göz önünde tutularak, bir seçim döneminde Kürdistan siyasetinde yaşanan değişimler birkaç noktada özetlenebilir: KDP dışındaki bütün partilerin milletvekili sayısının toplamı 27 oldu. KDP ise milletvekili sayısı artırarak 33’e çıkardı. Bu sayısal hâkimiyetin, gerek KBY siyasetinde ve gerek Irak merkezi siyasetinde KDP’yi daha ağırlıklı bir konuma oturtacağı söylenebilir.
Talabanilerin YNK’sinde güç kaybı devam ediyor. Oğulları “YNK’yi Mam Celal’in YNK’si yapacağız” deseler de YNK, Celal Talabani’den sonra toparlanmakta zorluk çekiyor. YNK, bu seçimde Goran ile işbirliği yaptı. PKK, KDP’ye karşı YNK’yi destekledi. HDP, seçimden önce bir heyet göndererek YNK’ye desteğini ilan etti.
Ancak tüm bunlara rağmen YNK’nin milletvekili sayısında azalma oldu. Dahası en güçlü olduğu ve sembolik olarak çok büyük değer atfettiği Süleymaniye’de de hem Nûwey Nû’nun hem de KDP’nin nefesini ensesinde hissetmeye başladı. Kolay bir dönem değildi YNK için, muhtemelen bundan sonra daha zor olacak.
Muhalif partilerde kıpırdanma var. Özellikle liberal eğilimli Nûwey Nû’nun atılımı kayda değer. Goran’da yaşanan lider sorununu ve seçimlere YNK ittifakı ile girmekten duyulan rahatsızlığı, Nûwey Nû iyi değerlendirdi. Önünde ciddi bir siyasi alan açılan bu partinin, seçimin asıl galibi olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek.
“Asıl değişmesi gereken biziz”
Goran’da ise bir yıkım var. Tek bir vekil bile çıkaramayan parti halkın güvenini kaybetmelerine yol açan hata ve eksikliklerin kendilerinden kaynaklandığını ifade etti ve seçmenlerinden özür diledi. Goran yönetimine göre, asıl değişmesi gereken kendileriydi:
“Açık bir şekilde ifade ediyoruz ki Hareket’in değişime ve kendini ve siyasetini gözden geçirmesine ihtiyaç var. Çünkü seçmenimizin büyük bölümü tavır alarak seçimi boykot etmiştir. Karar ve sorumluluk almaya ihtiyaç vardır. Bu sorumluluğu almaya hazırız. En kısa zamanda değişimlere başlayacağız.”
Sonucu en çok merak edilen yerlerden biri de Şengal’di. Aralarındaki gerginlikten ötürü PKK, Şengal’de KDP adaylarının seçim çalışmalarını engellemeye çalışmış, seçim günü de seçmenlere zorluk çıkartmıştı. Başbakan Mesrur Barzani, bu duruma tepki göstermişti:
“Özellikle Kürdistan Bölgesi idaresi dışındaki Kürdistani bölgelerde silahlı ve yasa dışı gruplar tarafından seçmenlerin sandığa gitmesinin engellenmesi endişe vericidir ve bizim açımızdan rahatsızlık yaratmıştır. Çünkü bu demokrasi ve seçme ve seçilme özgürlüğüne aykırıdır.”
Sandıklar açıldığında KDP’nin Şengal’i deyim yerindeyse silip süpürdüğü ve bütün vekillikleri kazandığı görüldü. Bu netice, hem PKK’nin Kürdistan Bölgesinde üzerinde siyaset yapacağı bir zeminin bulunmadığını hem de baskının ters teptiğini gösteriyor.
Irak’ta yeni bir sayfa açılıyor. Kendi anayasal hakları için ortak bir tavır geliştirip geliştiremeyeceklerine bağlı olarak Kürtleri bekleyen olanaklar da var riskler de.