Dünyada komik bir şey oluyor; Amerikalıların tutumu. Amerikalılar Türkiye dahil bir Ortadoğu seyahatine çıktılar ve ‘Harp büyüyebilir, yayılabilir’ diyorlar. Sanki Türkiye, Yunanistan, Birleşik Arap Emirlikleri harp ediyor. Harp eden İsrail, vermişsin ipi onun eline durduramıyorsun. Bütün dünyaya çaresiz görünüyorsun. Diplomasi uçağa atlayıp oraya buraya koşmak değildir. Oturup Washington’da halletme imkanın varsa orada halledeceksin. Eğer sen Ortadoğu ülkelerine ‘Harpten sonra İsraillilerin yıktıklarını siz yapın’ diyorsanız ben beş kuruş vermem. Böyle bir rezalet olmaz.
Hindistan ve Almanya hariç dünyanın her tarafında büyük protestolar var. Bu protestoları yapan devletleri bir sınav bekliyor. O sınav da Güney Afrika’nın Adalet Divanı’na yaptığı başvuruya müdahil olup olmayacakları sınavı. Çünkü bağırıp çağırmak bedava. Eğer ciddiyse devletler Güney Afrika’nın talebine müdahil olabilirler. Statü buna açık. Birtakım devletlerin müdahil olacaklarına dahil duyumlar var ama fiilen yapılmış bir başvuru yok.
Kızıl Deniz’de kargo gemilerine saldırıları önlemek için ABD uluslararası güç kurmak istedi ama pek kimse yanaşmadı. Zaten büyük nakliye şirketleri Afrika’ya Ümit Burnu’ndan gidiyor. Bu 10 günlük gecikme ve maliyet artışı demek. Ayrıca ABD’nin bu çaresiz hali Tayvan konusunda Çin’i cesaretlendirebilir. Yunanistan’ın beklentisi Kongre’nin F-35 uçaklarına onay vermesi. ABD’nin isteği de belki Yunanistanı Kızıl Deniz için düşündüğü çok uluslu güce katılmayı ikna etmesi.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken yabancı basında yer alan haberlere göre Türkiye’den 3 talepte bulunmuş. İlki İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanması. İkincisi Türkiye’ye ‘Hamas’ı biraz kontrol edin’ diyorlar. Zaten bu Ortadoğu turunun amacı da bu. Peki sormazlar mı, ‘Sen İsrail’i durduramıyor musun?’ diye. Blinken’in gittiği ülkeler harp eden ülkeler değil. ‘Metastas olur’ diyor Blinken. Evet, İsrail devam ederse olabilir, bir gün patlayıverir. Zaten bu sürecin hükümetler üzerinde büyük baskı yaratmaması mümkün değil.
Ben Amerika’yı iki olayda çaresiz gördüm: 1956 Macaristan işgali ve 1968 Çekoslovakya işgali. O zamanlar tabii Soğuk Savaş vardı, karşısında Doğu Bloku vardı. Çaresizliği anlaşılabilirdi. Ama şimdiki çaresizliği anlaşılabilir değil. En yakın dostu İsrail’i durduramıyor. Şimdi Çin bu manzaraya bakıp “Bu Amerika kağıttan kaplanmış” demezler mi? Tayvan konusunda tehlikeyi arttırmaz mı? Amerika işe sadece İsrail gözlükleriyle bakıyorsa çok yanlış yapıyor demektir.
Rusya-Ukrayna harbinde bir durma hali var. Taraflar zemin kazanamıyorlar. ABD’de de ciddi sıkıntı var. ABD politika üretemiyor. Biden’ın ümidi yüksek mahkemenin Trump’ın seçimlere giremeyeceği yönünde karar alması. Çünkü Biden çok önemli oranda düşüşte. ABD’nin Trump ve Biden arasında sıkışması bana çok ama çok üzüntü verici geliyor. ‘Ben oyun kurucuyum’ diye ortaya çıkıyorsun ama hiçbir şey kuramıyorsun…