Bugün TBMM’nin 3. büyük partisi olan HDP, 2023 seçimlerinde nasıl bir tavır izleyeceğinin işaretlerini aslında Eylül 2021’de açıkladığı 11 maddelik ‘Tutum Belgesi’yle kamuoyuna duyurmuştu.
“Hep beraber kazanalım” başlıklı belgede, seçim ittifakı arayışında olmayan HDP’nin Kürt sorunu ve cumhurbaşkanlığı seçimi başta olmak üzere Türkiye’nin önemli sorunlarının çözümü için “tüm toplumsal taraflarla ve siyasi aktörlerle görüşmeye, müzakereye ve ortak yönetime hazır olduğu” belirtilmişti.
Aradan geçen 9 ayda iktidar cephesiyle bir görüşmesi olmadı HDP’nin. Muhalefet cephesinde ise İyi Parti dışındaki partilerle görüşmeler yapıldı.
İktidar, muhalefeti HDP üzerinden ayrıştırma çabasını yoğunlaştırdı, muhalefetin Kürt seçmene yakınlığını Diyarbakır ziyaretleriyle göstermeye çalışması dikkat çekti. İktidarın, HDP ve Kürtler üzerindeki baskıları gözle görülür şekilde arttı.
“Cezaevindeki İmralı’dakine hesap verecek” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir türlü gerçekleşmese de Suriye’ye operasyon yapılacağı ilanıyla en çok Kürtleri rahatsız etti. Bölgede çalışan gazetecilerin toplu halde tutuklanması, MHP lideri Bahçeli’nin HDP’nin kapatılması yönündeki ısrarı, hükümetin yeni bir çözüm süreci başlatacağına dönük iddiaların konuşulması, seçim yaklaştıkça HDP oyları ya da Kürt seçmen üzerinden iktidarla muhalefetin büyük çarpışma yaşayacağının habercisi oldu.
Kürtlerin ya da HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde kime oy verip vermeyeceğine dönük tartışmaların arkasının kesilmeyeceği de ortada.
Peki HDP ne yapacak? Altılı masaya daha önce Türkiye’ye demokrasi getireceği taahhüdünde bulunacak bir ortak cumhurbaşkanı adayına yeşil ışık yakacağı mesajını veren HDP, bu görüşünü koruyor mu? Kobani ve kapatma davaları ortadayken, eş genel başkanlar Mithat Sancar ile Pervin Buldan’ın görevlerini bırakmaları söz konusu olur mu?
HDP’nin Ankara’da 3 Temmuz Pazar günü Ankara’da yapılacak 5. olağan kongresi bütün bu sorulara yanıt olacak; kulisler hareketli.
3. yol HDP
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, kongrede öne çıkacak “Çözüm biziz, sözümüz var” sloganının bir yanıyla iktidara, bir yanıyla da altılı masaya mesaj olacağını söylüyor:
“Hiçbir güç bizi görmeden başarıya ulaşamaz. Türkiye’de sorunlar çözülecekse anahtar parti HDP’dir. Türkiye’nin aslında bugün iktidar kutbuna da, karşısındaki kutba da mecburiyeti yok. İki kutup da kendine has refleksleriyle devletçi politikaları aşamıyorlar. Birbirinin benzeri siyaset yapıyorlar. Biz, 3. yoluz. Kongrede daha güçlü, etkili bir duruş görecek insanlar. Kendi tutumumuzu, durduğumuz yeri daha net ortaya koyacağız.”
HDP kendi adayını gösterebilir
HDP, ortak cumhurbaşkanı adaylığı meselesinde altılı masayla müzakere kapısını kapatmış değil. Adayın Türkiye’ye bir demokrasi taahhüdünde bulunması gerektiğine dair ısrar sürüyor.
Altılı masa çerçevesinde yapılan tartışmalar HDP’yi tatmin etmemiş olsa gerek ki partide HDP’nin kendi adayını çıkarması gerektiğini düşünenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Aday parti içinden de dışarıdan da olabilir. Tartışmalar sürüyor.
Bu tartışmalar gösteriyor ki HDP oyları bugün iktidar için de altılı masa için de garanti değil. Anlaşılan, Erdoğan’ın karşısında zafer kazanmak isteyen altılı masanın HDP’yle görüşme mesaisini çoğaltması gerekiyor.
“Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı nasıl olmalı?” sorusuna kongre öncesi yapılan tartışmalarda verilen yanıtlarda Erdoğan vurgusu öne çıkıyor. Değişik bir vurgu:
“Erdoğan gibi olmamalı. Erdoğan taklidinde bir siyasetçi olmamalı. Erdoğan gibi tutarsız olmamalı. Erdoğan gibi Kürt halkını sadece seçim zamanlarında hatırlamamalı. Türkiye’ye sunacağı demokrasi taahhüdü kesin ve net olmalı.”
Eş başkanlar değişecek mi?
HDP Parti Meclisi’nde büyük değişimin yaşanacağı kongrede eş başkanların değişip değişmeyeceğine ilişkin son kararı mutabakat komisyonu verecek. Komisyonun bugüne kadar yaptığı toplantılarda başkanların değişmesi gerektiğini söyleyen olsa da, partinin kapatma davasıyla karşı karşıya olduğu bir süreçte eş başkanların değişmemesi gerektiğini düşünenlerin sayısı daha fazla.
Parti üst yönetimindekiler “Ağırlıklı eğilim eş başkanların değişmemesi gerektiği yönünde. Mithat Sancar ve Pervin Buldan görevlerine devam edecekler” diyor.
HDP’ye 30 kişilik danışma kurulu
Kapatma davası ve seçim süreci HDP’yi daha etkin ve hızlı stratejileri hayata geçirmeye yönlendirmiş durumda. HDP, bu stratejileri belirlemek için aralarında ekonomist, yazar, duayen siyasetçi ve sanatçıların da olduğu 30 kişilik bir danışma kurulu oluşturma kararı aldı.
Sol partiler ve demokratik kitle örgütleriyle biraraya gelerek kendi seçim ittifakını oluşturma yönünde ilk adımı atmış olan HDP, kongre sonrası meslek örgütleri, inanç grupları ve başka Kürt partilerle birlikteliğini genişletecek. Hedef, parlamentodaki güçlü temsiliyeti ileri noktalara taşımak.
“Kürt illerindeki tabela ve rant partisi: AKP”
İktidar cephesinden gelen yeni bir çözüm süreci iddialarını “gerçek dışı ve tutarsız” bulan HDP, 5. Olağan Kongre’de toplumsal barış, Kürt sorununun çözümü gibi temel meselelerle ilgili duruşunu anlatırken Öcalan’ı merkeze almaktan geri durmayacak.
“Türkiye’de toplumsal barış ortadan kalkmışa, bu Öcalan’a tecritle başladı” diyen HDP’li Tayip Temel, “Barış ve çözüm perspektifini toplumsallaştıran bir mesaj vereceğiz. AKP’nin son dönem ortaya attığı çözüm süreci iddiaları tamamen Kürtlerin kafasını karıştırmaya dönük. Tutarsız politikalarına karşın seçimlerde yine de Kürtlerin AKP’ye oy vermesini istiyorlar. Bu olmaz. AKP bugün Kürt illerinde tabela ve rant partisine dönüşmüştür. Biz Türkiye’ye eksiksiz demokrasi istiyoruz” mesajı veriyor.
Kongreye katılım hedefi: 100 bin
HDP’nin Ankara Spor Salonu’ndaki 5. Olağan Kongresi’ne yurt içinden ve yurt dışından geniş katılım bekleniyor. Hedefin 100 bin olduğunu söyleyen parti yönetimi, Ortadoğu ve Avrupa’dan çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisinin kongreye katılımını da teyit ediyor.