Narin soruşturmasında dosyası cinayet davasından ayrılan 3’ü çocuk 15 şüpheli hakkında “suçluyu kayırma” suçlamasıyla iki ayrı iddianame hazırlanmıştı. Üç çocukla ilgili iddianame çocuk mahkemesine, diğer 12 şüpheli hakkındaki iddianame ise asliye ceza mahkemesine gönderildi.
Eylül ayında “cinayete iştirak” suçlamasıyla tutuklanan 15 yaşındaki R.A. ile Hediye Güran, haklarında “suçluyu kayırma” suçlamasıyla iddianame düzenlenmesi üzerine 5 ay sonra tahliye edilmişti.
Cinayetten birkaç gün önce taburcu oldu
Tahliye olan 15 yaşındaki R.A. ile yine “suçluyu kayırma” soruşturmasında tutuklu olan babası Mehmet Selim Atasoy’la birlikte; Narin cinayetiyle ilgili davada “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Narin’in amcası Salim Güran’ın tarlasında çalışıyordu.
R.A., cinayetten yaklaşık 1,5 ay önce traktör kazası geçirdi ve traktörün büyük tekerinin altında kaldı. Vücudunda kırıklar oluşan R.A. bir aydan uzun süre hastanede kaldı.
Ağustos’un başlarında taburcu olan R.A., Narin cinayetinin işlendiği 21 Ağustos’tan birkaç gün önce ise yine babasıyla birlikte hastane sürecinden önce çalıştıkları tarlaya gitmeye başladı.

Ferit Demir’in uydurması: “Kız yaşıyor mu, öldü mü?”
R.A., Narin’in cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül’den sonra gözaltına alınmasının ardından ortaya atılan bir iddia nedeniyle soruşturmanın kilit ismi ilan edildi.
12 Eylül akşamı Diyarbakır Adliyesi’nin önünden canlı yayına bağlanan Halk TV muhabiri Ferit Demir, Narin’in cansız bedeni bulunmadan önce tutuklanan Salim Güran’ın cinayet günü, cinayetten kısa bir süre sonra R.A.’ya “R. kız yaşıyor mu öldü mü” diye sorduğu bir ses kaydının ortaya çıktığını ve bu bilginin “En az dört kaynaktan teyitli” olduğunu iddia etti.
Çeviri hatası olduğu ortaya çıktı
Ertesi gün ise Salim Güran ile R.A. arasındaki söz konusu Kürtçe ses kaydının dosyaya o tarihlerde girdiği ilk halinin çevirisi medyada yer aldı.
Ferit Demir’in iddia ettiği sözlerin olmadığı ve yine Ferit Demir’in iddia ettiği gibi Narin’in ortadan kaybolduğu 15.15’ten kısa bir süre sonra değil yaklaşık 3,5 saat sonra 18.38’de yapıldığı tespit edilen görüşmenin dosyaya giren çeviri şöyleydi:
Salim Güran: “O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta, yamacın köşesi taş”
R.A.: “Eee”
Salim Güran: “Biri yerde”
R.A: “Tamam henüz bende değil, daha ölmemiş”

Ancak Salim Güran ile R.A. arasında Kürtçe olarak yapılan telefon görüşmesine ait bu dökümün de çeviri hatası olduğu ortaya çıktı.
Mahkeme sürecinde de gündeme gelen ve duruşma sırasında salonda da dinletilen ses kaydında Salim Güran, “Sondaki fıskiyen düşmüş, taşın orada biri yerdedir” diyor. R.A. da ona “Tamam birazdan bakarım” diye karşılık veriyor.
Bırakıldıktan sonra tekrar gözaltına alınıp tutuklandı
R.A. ise 13 Eylül’de adli kontrolle serbest bırakılmıştı ancak yeniden gözaltına alındı ve cinayet suçlamasıyla tutuklandı.
Ekim ayında cinayet iddianamesinin hazırlanması ve R.A.’nın bu dosyaya dahil edilmemesi üzerine avukatı Mehmet Selim Aslan, 18 yaşın altında olan ve cinayet davasından ayrı tutulan müvekkilinin tutukluluğuna itiraz etti ancak sonuç alamadı.
Jandarma tutanağındaki iddialar
Cinayet davasının birinci duruşmasının görüldüğü tarihlerde 7-9 Kasım, R.A. hakkında tutuklandığı 14 Eylül’de tutulan bir jandarma tutanağı gündeme geldi.
Jandarma tutanağında, R.A.’nın tutuklanmasının ardından “yaşadığı sinir patlaması nedeniyle ağlamaklı olarak” şunları söylediği iddiası yer alıyordu:
“Muhtar Salim, senin a… k… Senin yüzünden başımız belaya girdi. Komutanım muhtar öğleden sonra yanıma geldiğinde üzerinde tarlada çalıştığı kıyafet yoktu. Temiz kıyafetleri vardı. Her iki ayağı ayak bileğine kadar suyun içine girmiş gibi ıslaktı.”

Medyada ve sosyal medyada R.A.’nın “ifadesi” olduğu iddiasıyla yayılan jandarma tutanağı tartışma konusu olmuş ve R.A.’nın davadaki kilit tanık olabileceği yorumları yapılmıştı. Duruşmada öncesinde R.A.’nın gördüklerini ve bildiklerini anlatarak cinayetle ilgili somut bilgilerin ortaya çıkmasını sağlayacağı beklentisi oluştu.
Ancak R.A. cinayet davasının ikinci duruşmasında tanık sıfatıyla, çocuk psikoloğu eşliğinde SEGBİS üzerinden verdiği ifadesinde tutanaktaki tüm iddiaları reddetti.
“’Buralarım kırık’ dedim yine de dövdüler”
Aynı beyanında R.A. verdiği ifadeleriyle ilgili olarak da “Ben ifadelerimi okumamışım. Sadece bana imzalattılar, bana dedi git. Ben hiçbir ifademi okumadım” dedi.
R.A., karakolda kötü muamele gördüğünü de belirterek şunları söyledi:
“Beni karakolda dövdüler. ‘Buralarım kırık’ dedim yine de dövdüler. Yüzüm duvara dönüktü, birisi arkadan bana saldırdı. Yumruk vurdu. Yere düştüm, nefesim kesildi. Zaten o kazadan sonra nefesim de kesiliyor.”
Söyleyecekleriyle ilgili duruşma öncesinde büyük beklenti içinde olan birtakım gazeteciler ve sosyal medya fenomenleri, 15 yaşındaki R.A.’nın bu işkence iddialarını ise önemsemedi.
Avukatı: “Savcı, ‘birini cinayetle suçlarsa serbest kalır’ dedi”
R.A.’nın avukatı Mehmet Selim Aslan ise Aralık ayında soruşturma savcısı hakkında HSK’ya şikâyette bulundu.
Aslan, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Gözaltına alındığı tarihte şüpheli sırf iftirada bulunsun diye gerek Türk Ceza Kanunu gerekse Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler olan AİHS, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmeler çiğnenerek gözaltında işkence gibi insanlık dışı vahim muamelelere maruz bırakılmıştır.”
Aslan, önceki hafta Serbestiyet’e yaptığı açıklamada ise şunları söyledi:
“Soruşturma savcılarından biri, R.A.’nın cinayetle ilgili olarak bir kişiyi suçlaması halinde serbest kalabileceğini söyledi. R.A.’nın; aileyi, Güranları; Salim Güran’ı vb. birini suçlamasını, birinin katil olduğuyla ilgili bir beyanda bulunmasını, yani bilgi sahibi olmadığını defalarca beyan ettiği cinayetle ilgili birini suçlayacak bir ifade vermesini, kısacası bir kişiye iftira atarak kurtulmasını işaret ediyorlar.”
“Suçluyu kayırma” suçlamasıyla iddianamenin hazırlanmasının ardından serbest bırakılan R.A.’ya yöneltilen suçlamalar arasında reddettiği 14 Eylül tarihli jandarma tutanağı ve tutarsız bulunan beyanları da yer alıyor.