Türkiye’de, 2021’in son çeyreğinde yaşanan kur krizinin etkileri sosyal hayatı etkilemeye başladı. Kur krizinin ardından mal ve hizmet fiyatlarına gelen zamlar, artan enflasyon ve düşen alım gücü ile birlikte birçok kişi rutinlerini yeniden düzenlemek, çeşitli alanlarda tasarruf uygulamak zorunda kalıyor.
Bu alanlardan akla ilk geleni araç kullanımı. İstanbul’da yaşayanlar, son haftalarda trafikteki ‘rahatlama’nın şaşkınlığı içerisinde. Zira hem insan hem de araç nüfusu çok fazla olan şehirde trafiksiz bir günden ancak bayramlarda söz edilebilirken birkaç haftadır yollarda büyük boşalma var.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) toplu taşıma verileri, ocak ayının ilk haftasında metro kullananların sayısının 700 bin artışla 14 milyonu geçtiğini ortaya koydu.
Aynı süreçte otobüs ve metrobüs kullananların sayısındaki artış da dikkat çekti.
Aralık ayı boyunca metrobüs ve otobüsler toplam 106 milyon 825 bin yolcu taşıdı. Yani Aralık’ta 7 günlük ortalama yolcu sayısı 24 milyon 121 bin oldu. 1-7 Ocak arasında ise metrobüs ve otobüslerle yapılan yolculuk sayısı ise 37 milyon 916 bin olarak gerçekleşti. Aralık ayının 7 günlük ortalamasıyla Ocak ayının 7 günlük ortalaması arasında 13 milyon 794 binlik bir yolcu artışı var.
Trafikteki bu ‘yeni normal’ İBB’nin Cep Trafik uygulamasının verilerine de yansıyor.
14 Ocak Cuma günü akşam saatlerinde trafik yüzde 20 civarında seyretti. Bu İstanbulluların görmeye alışık olmadığı bir oran.
İstanbul’da dışarı çıkmak için en çok tercih edilen gün olan Cumartesi akşamı da oranlar benzer. 15 Ocak Cumartesi akşamı İBB Cep Trafik uygulamasından alınan verilere göre trafik yoğunluğu şehir genelinde yüzde 17 civarında seyrediyor. (‘Eski normal’de bu oranlar Cuma ve Cumartesi için yüzde 70-80 olarak tespit ediliyordu).
Araç kullanımının gözle görülür şekilde azalmasında en etkili faktör akaryakıta gelen zamlar. Son zamlardan sonra İstanbul’da kurşunsuz benzinin litre fiyatı 13.58, motorinin litre fiyatı 13.76, gazyağının litre fiyatı 13.26, Fuel Oil’in litre fiyatı ise 10.6 TL civarında seyrediyor.
“Hayatımda hiçbir zaman para harcamaktan korkmadım ama artık korkuyorum”
Serbestiyet’e konuşan 39 yaşındaki bankacı Orçun Şentürk, kendisinin ve çevresindeki birçok kişinin son zamlardan sonra araçlarını daha az kullandıklarını söylüyor. Evinden bankadaki işine gidiş dönüş 18 kilometre yol kat ettiğini belirten Şentürk, “Eskiden 25-30 lira bir yol maliyetim olurken şimdi bu maliyet 60-70 lirayı buluyor ve buna otopark ücreti dahil değil, zaten valeler de 20 liradan 30 liraya çıkarttı hizmet ücretlerini” diyor.
9 senedir Ataşehir’de çalıştığını belirten Şentürk, “İlk kez plaza çevrelerinde park yeri bulabiliyoruz. Bu hiç alışık olduğumuz bir durum değil. Çünkü artık herkes servis araçları ya da toplu taşıma tercih ediyor, kimse kendi arabasıyla işe gelmiyor” diyerek şaşkınlığını belirtiyor.
“Hep musluğu kısmak üzerinden gidiyorum” diyen Şentürk, yeni korkusunu şöyle anlatıyor:
“Bir yere mi gideceğim arabayla, gitmiyorum. Arabayla alışverişe mi gideceğim, online sipariş veriyorum. Market siparişlerimi dahi online veriyorum. Müdür altı unvanla bankacı olarak çalışıyorum. Hiçbir zaman para harcamaktan korkmadım ama artık korkuyorum.”
“Bir şey oldu ve trafik problemi çözüldü”
Serbestiyet’e konuşan bir diğer isim, 24 yaşındaki editör Ayyüce Dalkılıç da son zamlardan herkes gibi etkilendiğini belirterek “Zamlara ayak uydurmaya çalışıyoruz. Gücümüzün yettiği kadar geziyoruz. Her gün dışarı araçla çıkmıyoruz, tıpkı diğer İstanbul sakinleri gibi” diyor.
İstanbul’a Ankara’dan bir ay önce taşındığını belirten Dalkılıç, “İlk taşındığımda İstanbul’un trafiği kat be kat daha yoğundu, geçen ayın ilk zamanlarında. Ancak bir şey oldu ve trafik problemi çözüldü. Bu zamlar herkesi etkiledi. Son 1 haftadır İstanbul’da trafik nedeniyle yolların kilitlendiğine hiç şahit olmadım” diyor.
İktidar temsilcileri tarafından dillendirilen “Avrupa’nın en ucuz akaryakıtını kullanıyoruz” söylemini de yorumlayan Ayyüce Dalkılıç şunları söylüyor:
“Gerçi hükümet yetkililerine göre en ucuz benzin bizde; tabii euro karşılığına baktığımızda. Alım gücümüzün ne kadar düştüğünü bir kez daha gösteriyor bu durum bizlere. Türkiye’de ekonomik krizin bedeli artık seyahat etme özgürlüğümüzü kısıtlayacak noktaya kadar geldi. Bu çok acı, hepimiz adına.”
“İnsanlar artık dışarıda bir şeyler yiyip içmiyor”
İsminin haberde yer almasını istemeyen Kadıköy’deki bir kafenin işletmecisi Serbestiyet’e yaptığı açıklamada ne hafta içi ne hafta sonu artık Kadıköy’ün eskisi kadar kalabalık olmadığını, vatandaşların gelen zamlardan sonra dışarıda bir şeyler yemek, bir şeyler içmek, vakit geçirmek gibi aktiviteleri evde yapmaya başladığını anlatıyor.
“Aracım yok, bu şartlar altında olmasını da istemem. Taksi kullanım oranım da azaldı”
30 yaşındaki öğretmen İskender Mut, araç sahibi olmadığını ve bu şartlar altında olmak da istemediğini söylüyor: “Arabam yok, şu şartlarla olmasını da istemem çünkü zaten kullanamam. Hem vergiler hem bu akaryakıt fiyatları ile. Eskiden çok taksi kullanırdım ama artık eskisi kadar kullanamıyorum. Yürüyerek gidebileceğim yerlere yürüyerek gidiyorum, uzak mesafelerde toplu taşıma kullanıyorum.”
Mut, şunları ekliyor: “Dışarıdan yemek yeme oranım azaldı. Gece hayatım bitme noktasına geldi. Sigaradan tütüne geçtim. Alışveriş yapmıyorum, çok önemli bir ihtiyacım olmadıkça. Ortaokul öğrencilerine ders veriyorum. Çocukların ağzında sürekli döviz muhabbeti var. Öğrencilerin birçoğunun Türkiye’ye yönelik gelecek hayalleri ya da planları yok. Açık söylemek gerekirse bizim de yok. Onlara ümit verebilecek inancımız da yok.”
“İnsanlarda para yok, her gün akaryakıta zam geliyor”
Alparslan isminde bir taksici ise Serbestiyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Pandemi döneminde işlerimiz büyük oranda düşmüştü. Pandemiden sonra kısa bir bereketli dönem yaşadık. Şimdi hafta sonlarını saymazsak pandemi döneminden çok farklı değil işlerimiz. İnsanlar kısa mesafe için dahi taksi kullanmıyor. Akaryakıta her gün zam geliyor. İnsanlarda para yok. Bizde müşteri yok. Ne olacak bilmiyoruz.”