Geçen hafta Altaylı’nın soruşturmaya şüpheli olarak dahil edildiği iddia edilmişti.
Altaylı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 2016’da tanık ifadesi vermişti.
Altaylı’nın adı dosyaya eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın verdiği tanık ifadesiyle girmişti.
Şıvgın, ifadesinde Altaylı’nın FETÖ’nün üst düzey isimlerinden Mustafa Özcan ile birlikte kendisini aracı kılarak o tarihlerde FETÖ’nün Emniyet’teki yapılanmasıyla ilgili Köstebek adlı kitabını hazırlayan Hablemitoğlu ile görüşmek istediklerini ancak kendisinin bunu reddettiğini ileri sürmüştü.
Altaylı reddetmişti
Şıvgın’ın ifadesinin alınmasından sekiz gün sonra dosya kapsamında tanık ifadesi alınan Altaylı, ifadesinde Hablemitoğlu ile görüşmediğini belirterek şunları söylemişti:
“Benim Mustafa Özcan’ı Halil Şıvgın’ın ifadesinde iddia ettiği gibi Necip Hablemitoğlu ile görüştürmek için bir girişimim olmamıştır. Ayrıca Mustafa Özcan’ın belirtilen tarihlerde toplum içerisindeki itibarı sebebiyle Necip Hablemitoğlu ile görüşebilmesi için bir aracıya da ihtiyacı bulunmamaktadır.”
Soruşturmayla ilgili çıkan haberlere göre; dosyaya giren HTS kayıtları, Altaylı ve Hablemitoğlu’nun üç ayda birden fazla kez görüştüğünü gösteriyor. Yine haberlerde, Mustafa Özcan’ın telefonunun da aynı yerden sinyal verdiği bilgisi yer alıyor.
Altayalı’nın cinayetten önce suikast organizasyonunu yapmakla suçlanan soruşturmanın firari zanlısı Levent Göktaş’la irtibatlı olduğu ve suikasti FETÖ adına Göktaş’ın başında bulunduğu Özel Kuvvetler Komutanlığı MAK Alayı’ndaki subayların işlemesinde azmettirici olduğu iddia ediliyor.