“Para sayma görüntüleri” soruşturmasında CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun bugün (22 Mart) “şüpheli” sıfatıyla verdiği ifade ortaya çıktı.
“İlk ifadeye çağrılan ben olsaydım bu gayrimeşru yollarla elde edilen görüntüler nedeniyle ifade vermeyi kabul etmezdim”
Kaftancıoğlu, ifadesinin başında şunları söyledi:
“Yasa dışı yollarla elde edilen görüntü nedeniyle şüpheli olarak ifadeye çağrılmış olmamın hukuki tanımını yapamıyorum ve ilk ifadeye çağrılan ben olsaydım eğer ifadeye geldiğimde öncelikle bu gayrimeşru yollarla elde edilen görüntüler nedeniyle ifade vermeyi kabul etmezdim. Önce bu gayrimeşru görüntülerle ilgili sebep olanların ve sebep olanlarla ilgili sürecin ortaya çıkarılmasını ve bu husus ortaya çıkarıldıktan sonra bildiğim her şeyi anlatacağımı ifade ederdim. Ama madem benden önce davet edilen arkadaşlar ifade vermişler, dolayısıyla şu anda her ne kadar şüpheli sıfatıyla çağrılmış da olsam ben de sürece dair bilgi vermek üzere geldim.”
“Mal sahibinin binanın gerçek değerinin tapuda gösterilmesini kabul etmeyeceğini söyledi”
CHP İstanbul il binasının satın alınması için mal sahibi Arnavutluk uyruklu Ali Rıza Braka’nın avukatı olan ve para sayma görüntüleri de ofisinde çekilen Av. Gökhan Taşkapan’la irtibata geçtiğini söyleyen Kaftancıoğlu; Taşkapan’ın, mal sahibinin binanın resmi değerinin tapuda gösterilmemesini istediğini söylediğini belirterek ifadesine şöyle devam etti:
“Siyasi partiler taşınmaz satın alımlarında herhangi bir vergi ödemedikleri için ben özellikle satın alınan gerçek değerin tapuda resmi olarak gösterilmesi konusunda ısrarcı oldum. Çünkü tapuda bedelin 24 milyon TL olması ile 41 milyon TL olması arasında partimiz açısından herhangi bir fark olmayacaktır. Ancak sonradan bana söylendiği kadarıyla satıcı bu binayı yaklaşık 1 yıl önce bize satılandan daha düşük bedelle aldığı için tapuda gerçek bedelin gösterilmesi halinde, aldığı taşınmazı 5 yıl içerisinde sattığı için aradaki farkın vergisini ödemek zorunda kalacakmış. Bununla birlikte resmiyette gösterilen 24 milyon TL bedel o tarihte belediye rayiç fiyatının üzerinde bir fiyattı.
O tarihlerde uzun süredir bina arayışında olmamız ve binanın CHP İl Örgütüne çok yakışacağını düşündüğümden dolayı, satıcının bize ilettiği tapuda rayicin üzerindeki bedel olan tapu bedeli ile geriye kalan kısmın elden verilmesini kabul ederek binayı satın alma konusunda anlaştım. Bu konuda bütün sorumluluk bana aittir. Mal sahibi ile bu şekilde anlaştıktan sonra toplanan bağış parasının olduğu gibi muhatabına gitmesi gerektiği için elden verilen paranın mutlaka tutanak ile kayıt altına alınması gerektiğini bütün arkadaşlarıma ben söyledim.
İfademe eklemek istediğim bir husus daha vardır. Her ne kadar satıcının avukatı Gökhan TAŞKAPAN satış sürecinin benimle başladığını ve daha sonra benim tabiri caizze süreçten el çektirildiğimi beyan etmiş ise de bu husus gerçeği yansıtmamakla birlikte bu hususta bilgi sahibi olması mümkün değildir. Kamera kayıtlarındaki avukat Gökhan TAŞKAPAN’ın ofisine gidilmesi talebi satıcı taraftan gelmiştir.”
“’Bir tuğla da sen koy’ kampanyası ile ilgili yapılan bağışlar bankaya yatan ve resmi olarak hesaba gönderilen paralardır”
Kaftancıoğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda bina alınması için başlatılan “Bir tuğla da sen koy” kampanyasında ne kadar bağış toplandığı ve toplanan tüm bağışlar için makbuz verilip verilmediğiyle ilgili soruya cevabında şunları söyledi:
“’Bir tuğla da sen koy’ kampanyası ile ilgili yapılan bağışlar bankaya yatan ve resmi olarak hesaba gönderilen paralardır. Ben hesaplara gönderilen paraların miktarını bilmiyorum. Ancak satıcının talebi doğrultusunda paranın bir kısmı elden ödeneceğini ben CHP İstanbul il örgütünün bütün paydaşları (il yöneticileri, ilçe başkanları, meclis üyeleri, İstanbul milletvekilleri ve parti üyesi ve partili iş adamları) ile görüşerek durumu anlattım. Ancak şu anda birebir kiminle konuştuğumu hatırlamam mümkün değildir. Kendileri de sağ olsunlar bana güvendikleri için bu durumu kabul ettiler. Ancak daha sonra hangi ilçe örgütüne veya hangi parti yöneticisine ne kadar para gittiğini bilmem ve takip etmem mümkün değildir. Görüntülerdeki paraların bağış parası olduğunu biliyorum. Ancak makbuz kesilip kesilmediğini bilebilmem mümkün değildir. Örneğin dosyada şüpheli olarak ifadesi bulunan Fatih Keleş o tarihte ilçe başkanımız olan Turan Taşkın Özer’in bağış topladığını ve bu bağış parasını kendisine teslim ettiğini beyan etmiş. Bu ve buna benzer örneklerle görüntülerdeki paranın toplandığını düşünüyorum.”
“Ofise giden kişilerden sadece Özgür Nas’ın orada olacağından haberim vardı”
Dönemin CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas’ın, para sayma görüntülerinde görülmesiyle ilgili soruya Kaftancıoğlu; oraya gitmesi için Nas’a bir talimat vermediğini, ancak kendisinin gideceğini söylemesi üzerine “Elden ödenen paranın mutlaka tutanak altına alınmasını söyledim” dedi.
Kaftancıoğlu, görüntülerin çekildiği 9 Aralık 2019 günü, mal sahibinin isteği üzerine Taşkapan’ın ofisinde 17 milyon TL’nin teslim edileceğini bildiğini belirterek şunları söyledi:
“17 milyon TL’yi kimin ofise getireceğini ve parayı nereden temin ettiğini bilmiyorum. Ofise giden kişilerden sadece Özgür Nas’ın orada olacağından haberim vardı. Diğer kişilerin orada olduklarını bilmiyordum.”
“Tuncay Yılmaz’ın orada olması bana da garip gelmiştir”
Kaftancıoğlu, görüntülerin çekildiği sırada ofiste bulunan İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz için “Dosya içerisinde sorulan isminin Tuncay Yılmaz olduğu söylenen kişiyi tanımam” dedi.
Tuncay Yılmaz’ın paraları saydığı ve tutanak tuttuğu sorusuna cevaben Kaftancıoğlu şunları söyledi:
“Öncelikle Tuncay Yılmaz’ın neden ve hangi amaçla orada olduğuna dair en ufak bir ilgim ve fikrim yoktur. O tarihte de şu anda da kendisini tanımam. Dolayısıyla bilgimin ve fikrimin olmadığı bir konuda sorduğunuz soruyu cevaplayabilmem de mümkün değildir. Ayrıca orada paranın teslim edildiğinde tutanak tutmasını söylediğim kişi Özgür Nas’dır. Tuncay YILMAZ’ın orada olması bana da garip gelmiştir. Özgür NAS ve Can POYRAZ’da muhtemelen Tuncay YILMAZ’ı tanımadıkları için bana orada böyle bir kişinin olduğunu söylemediler. Çünkü kamera görüntülerinde satıcının şoförü ve çalışanı olduğu söylediği kişilerde vardır. Bu nedenle o ortamda herkesin birbirini tanıması mümkün değildir. Tuncay YILMAZ’ın avukatın ofisinde parti binası alımı için para getirip getirmediğini, getirdiyse ne kadar getirdiğini bilmiyorum. Bu kişinin o tarihte orada olacağından haberim yoktu.”
Kaftancıoğlu, soruşturmanın “yasa dışı kamera görüntüleriyle yürütüldüğünü” belirterek seçimlere 10 gün kalmışken CHP aleyhine bir kampanya olduğunu düşündüğünü söyledi.