Eski sağlık bakanı Halil Şıvgın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na Hablemitoğlu soruşturması kapsamında 2016’da verdiği ifadede, 2002’nin Nisan ya da Mayıs ayında Ramazan Toprak ile Necip Hablemitoğlu’nun, yöneticisi olduğu bir vakfın ofisinde kendisine yaptıkları ziyaretten söz etmişti.
Şıvgın, Hablemitoğlu’nun bu görüşmede Alman vakıfları ve Gülen cemaati hakkındaki çalışmalarını anlattığını söylemişti.
“Hablemitoğlu ile Toprak çıkarken Enver Altaylı geldi”
Şıvgın, Hablemitoğlu ve Toprak’ın bu görüşmeden ayrılırken ofise Enver Altaylı’nın geldiğini; Altaylı’nın, Hablemitoğlu’nun Gülen cemaati hakkında çalışma yaptığını ilk kez burada, kendisinden öğrendiğini anlatmıştı:
“(Ramazan Toprak ve Necip Hablemitoğlu) daha sonra görüşmek üzere ayrılırken büroya o an daha önceden tanıdığım olan Enver Altaylı geldi. Enver Altaylı geldikten sonra ‘Kim bunlar’ dedi. Ben de kim olduklarını anlattım. Konuştuğumuz konuları da kendisine ilettim.”
“Altaylı, Hablemitoğlu’nun Gülen’le ilgili çalışmasını söylemiş olmalı”
Şıvgın, bu olaydan sonra, “2002’nin Eylül ya da Ekim ayında olabilir” diye tahmin ettiği bir tarihte Samanyolu TV’de katıldığı bir programın çıkışında Enver Altaylı’nın, bugün “FETÖ’nün Türkiye İmamı” diye bilinen Mustafa Özcan’la kendisini tanıştırdığını ve Mustafa Özcan’ın Şıvgın’a, Fetullah Gülen’le ilgili çalışması hakkında konuşmak için Hablemitoğlu’yla görüşmek istediğini söylemişti.
Şıvgın, Hablemitoğlu’nun Fetullah Gülen hakkındaki çalışmasını Mustafa Özcan’a Enver Altaylı’nın söylemiş olabileceğini öne sürerek şunları anlatmıştı:
“Sanırım Enver Altaylı, Mustafa Özcan’a Necip Hablemitoğlu’nun Fetullah Gülen ile ilgili yaptığı çalışmayı söylemiş olacak ki bana ‘Bir doçent bununla ilgili bir çalışma yapıyor, biz bu kişi ile nasıl görüşürüz’ şeklinde soru sordu.
“Ben de ‘Bu konuya karışmam, beni ilgilendirmez, konuşmak istiyorsa konuşur’ dedim. Görüşme sonrasında Necip Hablemitoğlu’nu bu konuda bilgilendirdim.
“Enver Altaylı benim büroda Necip Hablemitoğlu’nun yaptığı işlerle ilgili ıvır zıvır demesine rağmen Mustafa Özcan’a farklı aksettirmiş ki benden yardımcı olmamı istedi. Ben Mustafa Özcan’ı daha önce tanımadım, görmedim.”
Ramazan Toprak: “Öyle bir karşılaşma yaşanmadı, Halil Bey karıştırmış”
Ramazan Toprak, Serbestiyet’e bugün yaptığı açıklamada Hablemitoğlu ile birlikte Şıvgın’ın ofisinden çıkarken Enver Altaylı ile karşılaştıkları iddiasını reddetti.
Toprak şunları söyledi:
“Öyle bir karşılaşma yaşanmadı. Sadece o gün değil, o gün dışında da Enver Altaylı ile herhangi bir görüşmem, temasım hiç olmadı. Halil Bey’in şeker hastalığı nedeniyle geçmiş tarihteki olayı karıştırmış olabileceğini düşünüyorum. Ayrıca Enver Altaylı’nın ifadesinden basında çıkanlarda gördüğüm kadarıyla, Enver Altaylı da öyle bir karşılaşmamız olduğunu reddediyor.”
Altaylı da reddetmişti
Enver Altaylı da 2016’da soruşturma kapsamında tanık olarak verdiği ifadesinde Hablemitoğlu ve Toprak’la Şıvgın’ın yanından çıkarken karşılaştıklarını reddederek şunları söylemişti:
“Halil Şıvgın’ın ifadesinde belirtildiği gibi onun bürosunda Necip Hablemitoğlu ve Ramazan Toprak ile karşılaşmam olmadı. Necip Hablemitoğlu ile ise hiç görüşmedik.”
“Şıvgın, Özcan’la Hablemitoğlu’nu görüştürmek istiyordu”
Altaylı, iddia edilenin tam aksine Şıvgın’ın Mustafa Özcan’la Hablemitoğlu’nu görüştürmek için kendisinden aracı olmasını istediğini öne sürerek şunları anlatmıştı:
“Halil Şıvgın ile yaptığımız bir sohbet sırasında Halil Şıvgın, Necip Hablemitoğlu ile birlikte Mustafa Özcan’ı görmek istediklerini, aracı olmamı istedi. Ben Mustafa Özcan’ı tanıdığımı ancak cep telefonunun bende olmadığını, bu nedenle yardımcı olamayacağımı söyledim. Halil Şıvgın’a Mustafa Özcan’ın çalıştığı holdingin adını söyledim. Santralinden kendisiyle görüşebileceğini söyledim.
“Mustafa Özcan’ı ben o tarihlerde çalıştığı İstanbul’da bulunan Sema Hastanesi’nin yöneticisi olması sebebiyle birkaç defa aramıştım. Arama sebebim de Özbekistan’da benim ve Türkiye’nin dostu olan eski Dış İşleri Bakanı’nın (Ubeydullah Abdurrazzakov) tedavisiyle ilgili olarak aramıştım. Bu konu ile ilgilenmemi Sayın Süleyman Demirel istemişti. Daha sonra Mustafa Özcan ve Halil Şıvgın ile ayrı ayrı görüştüğümde Necip Hablemitoğlu, Mustafa Özcan ve Halil Şıvgın’ın görüşmeyi Nenehatun’da bulunan Halil Şıvgın’ın bürosunda yaptıklarını öğrendim ancak tam tarihini hatırlamıyorum. Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesinden kısa bir süre önce Alman Vakıfları ile ilgili yazmış olduğu kitabın yayınlanmasından sonra görüştüklerini hatırlıyorum.”
“Şıvgın’ın amacı FETÖ’cü olmadığını göstermek”
Altaylı, soruşturmaya dahil edilmesi sonrası 19 Ağustos 2022’de şüpheli olarak verdiği ifadesinde Şıvgın’la ilgili olarak 2016’daki tanık ifadesine atıfta bulunarak, “Gereken her şeyi zaten daha önce yeminli tanık olarak alınan ifademde söylemiştim” diye konuşmuştu.
Enver Altaylı şüpheli olarak verdiği ifadesinde Şıvgın hakkında şunları söylemişti:
“Her ne kadar Halil Şıvgın benim hakkımda iddialarda bulunmuş ise de asıl amacının kendisinin FETÖ’cü olmadığını göstermek olduğunu düşünüyorum. Kendisinin de bu cinayet ile ilgisi olduğunu düşünmüyorum.”
Altaylı, Levent Göktaş ile Mustafa Özcan arasında aracılıkla suçlanıyor
Geçen ay mahkeme tarafından kabul edilen Hablemitoğlu iddianamesinde birinci ve ikinci sanık olarak gösterilen Fetullah Gülen ve Mustafa Özcan azmettiricilikle suçlanıyor.
İddianamede, ‘FETÖ’nün suikastı azmettirme nedeni olarak, Hablemitoğlu’nun öldürüldüğü tarihte henüz yayımlanmamış olan “Köstebek” kitabının engellenmesi şüphesi üzerinde duruluyor.
Enver Altaylı, Mustafa Özcan ile suikastın organizasyonunu yaptığı iddia edilen Levent Göktaş arasındaki bağlantıyı kurmakla suçlanıyor.
2017’den beri “siyasi ve askeri casusluk” ile “örgüt üyeliği” suçlamalarından tutuklu bulunan Enver Altaylı hakkında Ağustos ayında da Hablemitoğlu soruşturması kapsamında tutuklama kararı çıkmıştı.
Toprak: “Hablemitoğlu, AK Parti’nin 2002 seçimleri öncesi kapatılmasını hedefleyen girişimi engelledi”
Ramazan Toprak, Hablemitoğlu iddianamesindeki tanık ifadesinde, Hablemitoğlu’nun 2002 seçimleri öncesinde AK Parti’nin kapatılmasını hedefleyen bir girişimi engellediği ve 2002 seçimlerinde AK Parti’den milletvekilliği teklifi beklediğini de iddia etmişti.
Hablemitoğlu’nun aynı dönemde MİT müsteşarlığına talip olduğunun da basına yansıdığını belirten Toprak, Hablemitoğlu’nu AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen Abdullah Gül ile görüştürdüğünü anlatmıştı.