Türk Ocakları İstanbul Şubesi tarafından, İBB’nin ev sahipliğinde düzenlenen “İslam Dünyası Meseleleri ve Çözüm Yolları Sempozyumu”nun açılışında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu birer konuşma yapmış, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da sempozyuma katılmıştı.
Türk Ocakları Genel Merkezi, Kaftancıoğlu’nu kast ederek “Devlete ‘seri katil’ diyenlerin Türk Ocakları toplantılarında boy göstermesi kabul edilemez” ifadesinin yer aldığı bir açıklama yayımladıktan birkaç saat sonra İstanbul şube yönetiminin 30 Haziran’dan itibaren geçerli olacak şekilde görevden alındığını açıklamıştı.
36 yıldır Türk Ocağı İstanbul Şubesi başkanı olan Cezmi Bayram ile konuştuk.
Cezmi Bayram, sempozyumun açılış toplantısında Kılıçdaroğlu ve Kaftancıoğlu’nun arasında oturmuştu.
Türk Ocakları Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada “Önümüzdeki seçimlerde aday olmayı düşünen Ocak yöneticileri, siyasi faaliyetlere girişmeden önce yönetim ve denetim kurullarından istifa edeceklerdir; etmeyenler Genel Merkez tarafından görevden alınacaktır” ifadesi yer alıyordu. Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?
Benim şimdilik öyle bir niyetim yok. Bu yaşa kadar da hiçbir gün bu manada bir talebim olmadı. Ben yaklaşık 60 yıldır sadece Türk Ocakları’ndayım. 1969’daki Ankara Şube Başkanlığı’ndan itibaren de Türk Ocakları yöneticisiyim.
Ancak bu zamana kadar hiç böyle bir talebim olmadı. O sözün muhatabı ben değilim.
Genel merkezin açıklamasında o cümlenin en azından şahsınız için kullanıldığını düşünmüyor musunuz?
Düşünmüyorum ama sayın genel başkana da söyledim. “Benim öyle bir niyetim yok” dedim.
Ben bu zamana kadar sadece siyaset değil, bu tarz hiçbir göreve talip olmadım. Bana da kimse bugüne kadar böyle bir teklifte bulunmadı.
Tartışmanın bu derece büyümesinde, gördüğümüz kadarıyla salonda CHP dışında partilerden siyasetçilerin bulunmaması etkili olmuş olabilir mi? Çünkü açıklamada direkt Canan Kaftancıoğlu ile ilgili bir cümle de vardı.
Onu da düşünmüyorum. Çünkü bu sempozyumunun birincisini 2018’de CHP’li Kartal Belediyesi ile yaptık. Açılışında da Kemal Kılıçdaroğlu bulundu.
O yüzden konuyu pek oraya bağlayamıyorum. Ama esas itibariyle meseleyi de anlayabilmiş değilim.
Burada “Günün siyasi şartları” diye bir vurgu var. O sebeple olabilir. Ama onu bilemem.
Bir de şöyle bir durum var. Aslında Türk Ocakları Genel Merkezi’nin kongreyle gelmiş şube yönetimini doğrudan görevden alma yetkisi yok. Sizden istifanız mı istenecek? İstifa mı edeceksiniz?
Hayır etmeyeceğim. İstifa niye edeyim.
Genel Merkezin görevden alma yetkisi de yok. Açıklama boşta mı kalacak?
Başka şubelere yapıldı bu. Ama o şubeler mahkeme kararıyla döndüler.
Siz de benzer bir olası süreç mi işletmeyi düşünüyorsunuz?
Ona karar vermedim henüz. Şu an sempozyumu tamamlamakla ilgileniyorum. Bu konuyla meşgul değilim.
Devlet Bahçeli, bugün grup toplantısındaki konuşmasında bu konudan bahsederken “bizim ocağımız ülkü ocakları” dedi ve Türk Ocakları Genel Merkezi ile İstanbul Şubesi gibi açık bir ayrım da yapmadı.
Ayrım koydu aslında. Şube demedi ama “4-5 Ocak yöneticisi” diyerek yaptı. Orada kast edilen bu.
Bir siyasi parti lideridir, ben bir siyasi parti temsilcisi değilim. Bu nedenle beni doğrudan ilgilendirmiyor.