Ana SayfaÖZEL HABERTARTIŞMA | Muhalefet sokak köpekleri meselesinde çözüm adına ne söylüyor?

TARTIŞMA | Muhalefet sokak köpekleri meselesinde çözüm adına ne söylüyor?

Bitlis’te bir sokak köpeğinin ısırması sonucu kuduz teşhisi konan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin’in tedavi gördüğü Ankara’da hayatını kaybetmesi, sokak köpekleri ile ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Sadece 2022 yılında 26 kişinin sokak köpekleri sebebiyle hayatını kaybettiği biliniyor. Peki birçok vatandaşın mağdur olduğu bu sorunun çözümü nerede? Muhalefet, sorunun çözümü hakkında düşünüyor mu, politika geliştiriyor mu? İYİ Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin yetkilileri Serbestiyet’e anlattı…

Evrim Rızvanoğlu – DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı: “Bugünden başlayarak bir kısırlaştırma seferberliğine gidilmelidir”

“Tabii ki durumun farkındayız, çok üzücü bir durum. İnsanların kendileri için, çocukları için bu korkuyu yaşamaları bahtsız olaylar. Hükümet bu iş buraya gelene kadar neredeydi? Neden bu aşamaya gelene kadar hiçbir önlem alınmadı?

“Şu bir gerçek: Bu sorunun ana çözümü, bugünden başlayarak bir kısırlaştırma seferberliğine gidilmesidir. Yarın geç, her geçen gün geç. Bugün başlanılması gerek.

“Bugün iktidarda olanların bir an önce bir şey yapması gerekiyor bu konuda. Kısırlaştırma seferberliği başlatmadıkları her gün, belediyelerin bu konuya bütçe ayırmadıkları her gün bu konu büyüyerek önümüze geliyor.”

DEVA Partisi’nin açıkladığı Çevre ve İklim Değişikliği Eylem Planı’nda ise sokak hayvanları ile ilgili şu maddeler yer alıyor:

  • Sokak hayvanlarının yönetimine dair mevcut aksaklıkları gidermek üzere, en iyi uygulamalardan esinlenerek sürekli yaşam alanlarına sürdürülebilir bir düzen getireceğiz. Saldırganlaşma ve sürüleşme sorununun önüne geçmeyi planladığımız yaşam alanları modelinin sayısını artırarak, ülkemize yakışır koşullarda rehabilitasyon merkezleri açacağız. Bu merkezleri randevu zorunluluğu ve gün kısıtlaması olmadan, tüm gönüllülere açık hale getireceğiz ve bir mobil uygulama ile bu merkezleri 7/24 takip edeceğiz.
  • Hayvanların saldırganlaşmalarını engellemek için uygun alanlarda düzenli beslemenin yapıldığı “besleme noktaları” oluşturacağız. Restoranların, kafelerin ve otellerin artan yemeklerini beslenme alanlarına getirmeleri için teşvikler sağlayacağız. Uygulamalara hayvansever gönüllülerin sistematik katılımını organize edeceğiz.
  • Sokak hayvanları için kısırlaştırma seferberliği başlatacağız. Sokak hayvanlarının takip edilebilmesi için yerli üretim çip sistemi getireceğiz.
  • Veterinerlik hizmetlerine ihtiyaç duyan ancak ulaşamayan sahipsiz hayvanlar için gezici hayvan klinikleri kuracağız. Gezici kliniklerde genel sağlık taramaları, kısırlaştırma gibi işlemleri gerçekleştireceğiz.
  • Nesli tükenmekte olan hayvanları koruyacağız. Kanunsuz yapılan avlanmalarla mücadele edip denetimleri artıracağız. Hayvanları Koruma Kanunu’nu günün şartlarına göre revize edeceğiz ve biyoçeşitlilik varlığımızı artıracağız.

Selçuk Özdağ – Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı: “Tüm sokak köpekleri toplanıp aşılanmalı ve modern barınaklarda hayatlarını devam ettirmeleri sağlanmalı”

“Ben milletvekiliyken Hayvan Hakları Kanunu’nu hazırlayan komisyonda alt komisyon başkanıydım. Bu kanun hazırlanırken bir yandan Türkiye’deki hayvan hakları dernek ve vakıflarını çağırdım, bir diğer yandan da köpekler tarafından ısırılan vatandaşları davet ettim. O zaman bununla ilgili iki maddede anlaşamadık. O maddeler dışında dünyanın en kalkınmış, en iyi demokrasilerine sahip ülkelerinde olan ne varsa biz öyle bir kanun hazırladık. İki maddede anlaşamadık; denek hayvanları ve yunuslar meselelerinde. Bizim kanunumuz mükemmel bir kanundu ama görüşülemedi Meclis’te.

“Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiğinde de Adalet Bakanlığı bir çalışma yaptı. Yine milletvekiliydim o dönem. Adalet Bakanlığını, yetkilileri ve bakan beyi aradım. ‘Amerika’yı yeniden keşfetmenize gerek yok, elimizde bir kanun var hazırda duran, bunu yapalım’ dedim. Ama onlar kendileri bir kanun tasarısı hazırladılar ama o da aynı şekilde kadük kaldı. 27. dönemde, yani bu dönemde ise Meclis’te araştırma komisyonu kuruldu ve bu komisyon ben yaptım oldu anlayışı ile hareket etti. Bir kanun hazırladılar daha sonra. Bu kanun 1936 yılında yapılmış Kabahatler Kanunu’na göre hareket ediyordu ama bu kanunun Ceza Kanunu’na göre hareket etmesi gerekiyordu.

“Biz bu meseleyle ilgili bütün sokak köpeklerinin kısırlaştırılmasını ve bütün sokak köpekleri için barınakların çoğaltılmasını savunuyoruz. Türkiye’de belediyeler, Tarım Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı eliyle modern barınaklar yapılmalı. Sahipli köpeklerin ise tasmasız, ağızlıksız, numaralandırmadan, küpelenmeden dolaştırılmamasını ve bunlarla ilgili cezaların da ağırlaştırılmasını istemiştik.

“Biz bunları söylerken, o günlerde bir pitbull köpeği birini ısırmıştı ve sayın Erdoğan çıkıp ‘Beyaz Türkler, köpeklerinize sahip çıkın’ demişti. Oysa ki o tür köpekler sadece Türk’te değil Kürtte de, Çerkeste de var, beyazında değil siyahisinde de var. Önemli olan sokak köpeklerinin toplanması ve modern barınaklarda yaşamlarını sürdürmesi.

“Sadece bu köpekleri toplayın demekle olmaz. Köpeklerin tamamının aşılarının yapılması, daha sonra eğer serbest bırakılacaksa bırakılması, ya da modern barınaklarda hayatlarını sürdürmeleri sağlanmalı.”

İYİ Parti Genel İstişare Kurulu Üyesi Arzu Önşen: “Belediyeler kendi görevlerini yapmıyor”

“Biz İYİ Parti olarak bu sorunu görmezden gelenlerle, hepsini öldüreceğiz diyenlerin arasındayız. Biz makulü temsil ediyoruz. Bu işin kontrol dışına çıktığını, belediyelerin kendi görevlerini yapmadığını, son çıkan kanunun eksiklikleriyle beraber bu işin geldiği boyutun vehametini görüyoruz.”

Karamollaoğlu uyarmıştı 

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu 30 Mart 2022’de yaptığı bir açıklamada şunları söylemişti:

“Sokak hayvanlarını korumak, onların can güvenliğini sağlamak elbette sorumluluğumuz. Ancak ondan önceki görevimiz ise bu ülkede yaşayan insanların can güvenliğini sağlamaktır. Ben bu konuda tüm yetkilileri, özellikle de yerel yönetimleri gerekli tedbirleri bir an önce almaya davet ediyorum. Sadece yerel yönetimler tarafından değil, merkezi hükümet tarafından da gözetilmesi gereken bir konudur bu. Sadece çocuklarımızı değil, kadınlarımızı, yaşlılarımızı, engelli vatandaşlarımızı da korumayı bir görev addetmek mecburiyetindeyiz. Biz bu görüntüleri gelişmiş kabul edilen ülkelerde görmüyoruz. Orada da her evde bir ya da birkaç hayvan besleniyor ama sokaklarda başıboş dolaşan köpeklere rastlamıyoruz. Biz sokaklarımızı mutlaka insanlarımız ve hayvanlarımız için emniyetli kılmaya mecburuz.”

- Advertisment -