Ana SayfaKategorisizAkşener, sessizliğini bozdu: “Kılıçdaroğlu'nun seçilmesi için elimizden geleni yapacağız”

Akşener, sessizliğini bozdu: “Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi için elimizden geleni yapacağız”

Meral Akşener seçimden sonra ilk kez konuştu: “Türk milleti olarak bu seçimle birlikte önümüzde iki seçenek var: Sarayın büyüyen gölgesinde kayıp mı olacağız, millet iradesini yeniden hakim mi kılacağız?”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 14 Mayıs seçimlerinden bu yana ilk kez konuştu. Akşener, partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısında, 81 ildeki tüm İYİ Parti teşkilatlarının Çarşamba akşamından itibaren saha çalışmasına başladığını söyledi.

Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Ev ziyaretleri yapacağım”

“Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sayın Kılıçdaroğlu’nun 13’üncü cumhurbaşkanı seçilmesi için hepimiz elimizden geleni yapacağız. Ben de bu süreç içerisinde özellikle ilk turda tercihini Sayın Erdoğan’dan yana kullanan ya da Sayın Kılıçdaroğlu’ndan yana kullanmayan; ama Sayın Erdoğan’a da oy vermeyen vatandaşlarımızla birebir görüşmeler gerçekleştireceğim. İstanbul’da da yoğun bir saha çalışması programı olacak. Bu akşamdan itibaren İstanbul’a gidiyorum. Yarından itibaren bu programım başlıyor. Bu tür ilçelerimizde önce görünür bir şekilde bir çalışma yürüteceğim. Arkasından hemşehri dernekleri arkasından derin yoksulluğa dair daha önce başlattığım çalışmanın devamı olacak nitelikte ev ziyaretleri yapacağım.

“Önümüzde iki seçenek var”

“28 Mayıs’ta vereceğiniz kararla; ya seçim kazanmak uğruna kadınlara şiddeti, ölümü, tacizi, tecavüzü ve hatta sahiplendirilmeyi reva görenleri seçeceksiniz; ya da kadınların, çocukların gençlerin hakkını hukukunu koruyup iyileştirmek isteyenleri seçeceksiniz. 

Ya; dün olduğu gibi milli bayramlarda Atatürkümüzün adını bile anmamak için her şeyi yapanları seçeceksiniz ya da her milli bayramı Atatürkümüzün adıyla, iziyle kutlayanları seçeceksiniz. Ya ne mutlu Türküm demekten rahatsız, cumhuriyet değerlerimize gıcık olanları seçeceksiniz ya da varlığım Türk varlığına armağan olsun diye ant içenleri seçeceksiniz.  Ya 2019’da PKK’ya, 2023’te Hizbullah’a sırtını dayayanları seçeceksiniz ya da ülkemizde terörün gölgesini bile barındırmayacak olanları seçeceksiniz. Ya gücünü mafyalardan alanlardan, ya da gücünü yalnızca milletin iradesinden alanları seçeceksiniz. Ya ensar diye diye ülkemizi yol geçen hanına döndüren, vatandaşlığımızı pazarlayaları seçeceksiniz; ya da hududumuzu namus, nüfus cüzdanımızı tapu bilenleri seçeceksiniz. Ya Suriyelileri gönderemeyiz diyenleri seçeceksiniz ya da tüm oyunları bozarak, Avrupa’nın göçmen hendeği olmayı reddedenleri, sığınmacıları ülkelerine gönderecekleri seçeceksiniz. Ya düşman karşısında kan döküp kardeş olmuş büyük bir milleti birbirine düşman etmeye ant içenleri seçeceksiniz ya da Türkiye’nin birliğini ve beraberliğini demokrasi ile taçlandırmaya vaat eden Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz. Ya öfkesi, kini ve hırsı ile ülkemizi ele geçirilmesi gereken bir kupon arazi olarak gören Erdoğan’ı seçeceksiniz; ya da saygı, sevgi, empati kültürünü benimseyen Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz. Türk milleti olarak bu seçimle birlikte önümüzde iki seçenek var: Sarayın büyüyen gölgesinde kayıp mı olacağız, millet iradesini yeniden hakim mi kılacağız? 

Yandaşların yol düzenine yol mu vereceğiz, zenginlik ve refahı mı seçeceğiz. Ülkemizi devam eden bir yıkımın son halkasına mı bırakacağız, köprüden önce son çıkışla yeni bir yolun önünü mü açacağız?

“Denge ve denetleme mekanizmasının oluşabilmesi için Kılıçdaroğlu seçilmeli”

“Meclisin, Cumhur İttifakı tarafından alınmış olması Millet İttifakı’nın adayının mutlaka kazanması gerektiğini ortaya koyan bir seçim oldu. Çünkü hem Millet İttifakı adayının yerine Sayın Erdoğan’ın kazanması, hem Meclis; bu ucube sistemin seçtirdiği partili cumhurbaşkanlığı sistemi bir daha Türkiye’de tartışılamaz hale gelir. Dolayısıyla da buna mutlaka mani olmalıyız. Dolayısıyla Meclis, Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin olabilir; ama daha da elzem halde Sayın Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın adayının cumhurbaşkanı seçilmesi lazım, bu ucube sistemin en azından denge ve denetleme mekanizmasının oluşabilmesi için.”

Babacan’a: “Ne söylediğiniz değil ne zaman söylediğiniz önemlidir”

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Anayasa değişikliği konusunda Cumhur İttifakı ile beraber çalışabileceklerine ilişkin açıklamasıyla ilgili, “İşte bazen ne söylediğiniz değil ne zaman söylediğiniz önemlidir” dedi. Akşener, “Sinan Oğan ile sizin bir görüşmeniz oldu mu?” sorusuna ise “Ben görüşme yapmadım. Çünkü biz Sayın Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayımız olarak gösterdik. Arkasında dün durduk, bugün de duruyoruz. Kılıçdaroğlu, bu konudaki görüşmeleri yürütüyor. O nedenle ben herhangi bir görüşme yapmadım” yanıtını verdi.

- Advertisment -