Ekonomi yazarı Uğur Gürses, Serbest TV’de yayımlanan “Deprem Özel” programına katılarak hükümetin depremzedeler için başlattığı “Tek Yürek” bağış kampanyasına kamu bankaları ile kuruluşlarının büyük miktarlarla katılımının ne anlama geldiğini anlattı.
Gürses, kampanya sonrası kamuoyundan yükselen “Devlet, devlete bağış yaptı. Halkın paraları yine halka bağışlanıyor” tepkilerini “çok doğru ve yerinde tepkiler” olarak değerlendirdi.
“Kamu bankaları olmayan sermayeyi bağışladılar”
“Bu kamu kurumları zaten kamu sermayeli şirketler ve bunların kazançları bütçeye gidiyor. Ya da sermaye açıkları varsa bütçeden buraya sermaye konuyor. Yani devlet hazinesinden buraya sermaye konuyor. Hatta ilginç bir şey var. Ziraat Bankası 20 milyar, diğer bankalar milyarlarca lira bağış yapıyor diye görünce bu bankalarda sermaye kalmamış mıydı diye sordum kendi kendime. Daha 22 Aralık’ta Anadolu Ajansı’nın yaptığı bir haber var, kamu bankaları sermayelendirilecek diye. Ne kadar sermayelendirilecek? Hepsine yirmişer milyar koyacak. Yani altmış milyar. Bugün taşlar yerine oturunca anlıyorum ki, daha bu paralar konmamış bankalara. Yani sermayelendirilecek evet diye açıklama yapılmış. Ama nakit olarak ya da kâğıt olarak bu sermaye konulmamış daha kamu bankalarına. Olmayan bir sermayeyi bile dün bağışlamış durumda kamu bankaları.”
“AFAD’ın harcamaları sorgulanamayacak”
Gürses, kamu bankalarının olmayan sermayelerini AFAD’a bağışlanmasına itiraz edilmesinin çok doğru olduğunu, günün sonunda da bu bağışlarla AFAD’ın yapacağı harcamaların sorgulanmasının engelleneceğini öngörüyor:
“İtiramız şundan: Zaten Hazine’den gelecek bir para tekrar Hazine’ye ya da AFAD’a konacak. Niye böyle yapılıyor? AFAD, kanuni statüsü gereği kamu mali denetimine açık değil. Yani borç yönetimi ve finans yönetimi bütçe birliğine dahil değil. Bütçeden bile destek verilse AFAD’a, o destek özel bir fona aktarılıyor. O özel fonu da AFAD, istediği gibi harcıyor. İşin özeti şu: Bütçede bu işler yapılıyor olsaydı denetim mekanizmaları devreye girecekti. Bağışlar AFAD’ın özel hesabına yapılacağı için bundan sonraki harcamaları çok da fazla sorgulayamayacağız.”
“Merkez Bankası şova ortak oldu”
Uğur Gürses, Merkez Bankası’nın da bağış kampanyasına 30 milyarla katılarak aslında Hazine’ye aktaracağı parayı yardım gibi gösterdiğini ve hükümetin “yardım şovuna ortak” olduğunu anlatıyor:
“Merkez Bankası 40 milyarlık kazancının 30 milyarını AFAD’a vermiş ama zaten Nisan’da Hazine’ye verecekti. Bu; yardımı siyasi şova çevirip, kifayetsizliği örtme çabasıdır.”
Yayının tamamı için: