Yaklaşık 16 medya kuruluşunun katıldığı uluslararası araştırmacı gazetecilik ekibinin geçen hafta ortaya çıkardığı “Pegasus skandalı” tüm dünyayı sarstı. İsrail merkezli NSO firmasının gelişirdiği Pegasus adlı bir casus yazılımın 50’den fazla ülkede 50 binden fazla cep telefonuna sızdığı tespit edildi. Bu kişiler arasında gazeteciler, insan hakları savunucuları, şirket yöneticileri ve ayrıca 600’den fazla da siyasetçi var. Skandalda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in de ismi geçiyor.
Güçlü bir casus yazılım programı olan ve “siber silah” olarak da adlandırılan Pegasus, sızdığı ceplerdeki bilgilerin ve uygulamaların tümüne ulaşabiliyor ve telefonları yönlendirebiliyor. Kamera ya da ses ayarlarını değiştirebiliyor, kayıt alabiliyor ya da şifreli yazışmaları okuyabiliyor.
Casus yazılımdan en çok etkilenen ülke Meksika. Yazılımın ülkede Meksika Devlet Başkanı Andreas Manuel Lopez Obrador da dahil 15 bin kişinin cep telefonuna sızdığı belirtiliyor. Bu yazılımın Cecilio Pineda Birto adlı gazetecinin 2017 yılında öldürülmesinde de rol oynadığı iddia ediliyor.
Türkiye de Pegasus’tan etkilenen ülkelerden. İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda 2018 yılında öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’in cep telefonuna Pegasus’un yerleştirildiği ortaya çıktı. Kaşıkçı soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet eski Başsavcısı İrfan Fidan ve Kaşıkçı’nın arkadaşı olduğu belirtilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlarından AKP’li Yasin Aktay da izlenen isimlerden.
Pegasus skandalının ardından dünyada siber güvenlik konusu tartışmaya açıldı. Siyasetçiler, Pegasus gibi siber silahların kullanımı konusunda uluslararası anlaşmalar gerektiğini savunuyor. Skandalı ortaya çıkaran gazeteciler de bundan sonrası için endişeli.