Ana SayfaSerbest PiyasaYalım Eralp: “Çin için Trump adeta Tanrı’nın bir hediyesi”

Yalım Eralp: “Çin için Trump adeta Tanrı’nın bir hediyesi”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Trump’a karşı en sert tutumu Çin aldı. Çin, bir kere pazarlık yapmayacak. Ayrıca Güneydoğu Asya’da turlar düzenliyor, ticari ilişkilerini geliştiriyor. Yani, Amerika’nın bıraktığı boşluğu Çin doldurmaya çalışıyor. Bana göre Trump, Çin için adeta Tanrı’nın bir hediyesi. Çünkü bu süreçten en kârlı çıkacak olan, günün sonunda Çin olacak.

İzlemek için:

Günaydın efendim, iyi haftalar diliyorum.

Yine Trump’la başlıyoruz. Vergi tarifelerini günü birlik değiştiriyor artık.

Şimdi bir hesap yapmışlar. Biliyorsunuz, bilgisayarların ve cep telefonlarının çoğu parçası Çin’de üretiliyor. iPhone’lar eğer Amerika’da üretilseymiş, 3.500 dolar olacakmış.

Zaten şimdiden bazı otomobil fiyatları artmış; New York Otomobil Fuarı’ndakiler mesela. Üstadımız büyüklük hastası. Nitekim bu “büyüklüğü” sergilemesini Putin engelledi.

Putin’e çok kızıyor ama Zelenski’den de hoşlanmadığını açıklamış. O hükümetin içinde, nadir de olsa aklı başında biri var gibi görünüyor. Benim uzaktan görebildiğim kadarıyla sadece Dışişleri Bakanı Rubio öne çıkıyor.

O da Avrupalıları Ukrayna görüşmeleri hakkında bilgilendiriyor. Üstadın elinde nükleer silahlar var, belki unutmuşsunuzdur.

İlk cumhurbaşkanlığı döneminde, dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi, Genelkurmay Başkanı’na bir mektup yazdı. “Bu nükleer silahlar bunun elindeyken ne olacak?” dedi. O zamanki Genelkurmay Başkanı — tabii bugünkü gibi yalaka değildi — “Merak etmeyin, duruma hâkimiz.” dedi.

Yani en tehlikelisi bu.

İyi haber, ya da en azından iyi olduğunu düşündüğüm haber ise şu: İran’la yapılan nükleer görüşmeler iyi gidiyormuş.

Şimdi Trump konuşsa, “Her şey iyi gidiyor.” der. Aynı şeyi İranlılar da söylüyor. Dolayısıyla orada, belki bir başarı elde edilebilir. Biden’dan en büyük farkı — tabii birçok fark var ama — bu olabilir.

Trump, başkan yardımcısı Vance’ı aktif olarak kullanıyor. Yani Vance görünür durumda. Belki Amerika içinde değil ama Amerika dışında kesinlikle öyle.

Şimdi Hindistan’a gidiyor. Tabii Hindistan ziyareti ilginç, çünkü eşi Hintli.

Irkçı ve mültecilere karşı olan Trump, bu durumu kabullenmiş görünüyor. Gelelim Gazze’ye… Trump tek kelime etmiyor.

Netanyahu, Gazze’yi dümdüz ediyor. Sanki Gazze’yi Trump’a hazırlıyorlar gibi. Çünkü bu konuda bir yazı hazırladım.

Milyarlarca dolar gerekiyor. Gazze, Ukrayna, Myanmar, sel felaketleri, depremler… Hiçbiri dikkate alınmıyor. Afrika’da ise ciddi bir açlık var.

Hem de çok ciddi. Ama tabii dünya Ukrayna’ya ve Avrupa’daki gelişmelere odaklandığı, bir yandan da Gazze’yle meşgul olduğu için, bu konu bizim yayın organlarımıza pek yansımadı.

İyi bir şeyler söylemeyi ben de çok isterdim. Ama maalesef, böbürlenmekten hoşlanan ve hâlâ 1823’teki Monroe Doktrini’nin geçerli olduğunu düşünen bir Trump’la karşı karşıyayız. Trump’a karşı en sert tutumu ise Çin aldı.

Çin, bir kere pazarlık yapmayacak. Ayrıca Güneydoğu Asya’da turlar düzenliyor, ticari ilişkilerini geliştiriyor.

Yani, Amerika’nın bıraktığı boşluğu Çin doldurmaya çalışıyor. Bana göre Trump, Çin için adeta Tanrı’nın bir hediyesi. Çünkü bu süreçten en kârlı çıkacak olan, günün sonunda Çin olacak.

Evet, gerçekten garip bir dünyada yaşıyoruz. Garip bir Amerikan başkanı var. Hepinize saygılarımı sunuyorum.

- Advertisment -