Ana SayfaYazarlarBB bölünüyor, İrlanda’lar birleşiyor mu?

BB bölünüyor, İrlanda’lar birleşiyor mu?

 

Büyük Britanya (BB), Birleşik Krallık’ın (BK) üç kurucu milletinin (İngiltere, İskoçya ve Galler) yaşadığı adaların büyüğüne verilen isim. Birçok dilde çoğunlukla -yanlış olarak- BK’nın karşılığı olarak da kullanılıyor. Oysa BK, İrlanda Adası’nda yer alan Kuzey İrlanda’yı da içeren Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı’nın (United Kingdom of Great Britain and Northern Ireland) kısaltılmış adı. Türkçede ise, çok daha büyük bir yanlışlık yapılarak BK karşılığı olarak İngiltere kullanılıyor.  

 

Bu yanlış kullanım, özellikle sandıktan BK’nın AB’den ayrılma (Brexit) kararının çıktığı son referandumda kafaları iyice karıştırmış durumda. Çünkü Brexit ülke genelinde kazanmış olsa da sadece İngiltere ve Galler sınırları içinde çoğunluğa ulaştı. Buna karşılık İskoçya ve Kuzey İrlanda’da halkın çoğunluğu Birlik içinde kalmaktan (Brexin) yana tercih belirtti. AB üyeliği ile ilgili bu farklı tercihler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’nın BK’dan ayrılmasıyla sonuçlanması olası yeni referandumları gündeme getirdi. Dolayısıyla medyamızın yanlışlıkta ısrarla yazdığı ve söylediği gibi İngiltere’nin değil ama BK’nın bölünme olasılığı var.

 

İskoçya’nın bağımsızlık referandumu

 

Bu konuya Brexit ’in olası ekonomik ve siyasi sonuçlarını ele aldığım geçen haftaki yazımda da değinmiştim. Brexin yönünde kampanya yürütmüş olan İskoç Milli Partisi SNP (Scotish National Party) Başkanı, İskoçya Başbakanı Nicola Ferguson Sturgeon’un 2014 bağımsızlık referandumunun yinelenmesi için dile getirdiği koşullar gerçekleşmiş durumda. İki yıl önce, AB üyesi bir ülke içinde yer alan bir bölge ya da İskoçya gibi Kurucu Millet ’in bağımsız olması halinde otomatik olarak Birlik dışında kalması söz konusuydu. Başbakan Cameron o dönemde İspanya’nın Bask ve Katalan ayrılıkçılara karşı öne sürdüğü bu argümanı kullanmış ve bağımsızlık seçeneği de referandumda kaybetmişti. Ama şimdi BK AB dışında kalacağı için bu argüman artık geçerli değil.

 

Bayan Sturgeon İskoçya’nın AB’de kalmasını savunuyor. Geçen Cumartesi günü Brüksel’e “İskoçya’nın AB içindeki yerinin korunması” için çağrıda bulundu bile. Bu, AB’de konuyla ilgili bir hukuki çerçevenin öngörülmemiş olması bir tarafa, İskoçya BK’dan ayrılmadan gerçekleşmesi mümkün olmayan bir seçenek. Bayan Sturgeon ’un bu nedenle bugün (28 Haziran) parlamentoda yapacağı konuşmada bağımsızlık referandumunun yinelenmesi üzerinde durması bekleniyor. 

 

AB üyeliği bir bölgenin, özerk olsun, olmasın, bağlı bulunduğu devletten ayrılması için tek ölçüt değil elbette. Bu konuda her vesileyle anımsattığım gibi, BM Genel Kurulu’nun 14 Aralık 1960 tarihli ve 1514 sayılı kararının (resolution) 6. maddesine göre, bir ülkenin ulusal bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü kısmen de olsa hedef alan hiçbir girişim BM yasasıyla bağdaşmıyor.  

 

Ne var ki İskoçya, belirttiğim gibi, bugün BK’yı oluşturan, kendi kaderini belirleme hakkına sahip Kurucu Miletler’ den biri. 1 Mayıs 1707’ye kadar da bağımsız bir Krallık’tı. İskoçya ile o dönemde Galler’i bünyesinde bulunduran İngiltere Krallığı, Birleşme Sözleşmeleri (The Acts of Union) ile Büyük Britanya Krallığı’nı oluşturmuştu.  Muhafazakâr Parti hükümetinin 2014’de kendi geleceğini belirleme hakkını kullanmasına izin verdiği İskoçya’nın bu hakkının şimdi yok sayılması tutarlı olamayacağına göre, yeni bir referandumun Brexit’in fiilen hayata geçirilmesinden önce yapılması mantıklı görünüyor. İskoçya’nın BK’dan ayrılması ise, Büyük Britanya’nın, hem siyasi, hem de coğrafi olarak bölünmesi anlamına geliyor aynı zamanda.

 

Kuzey İrlanda’nın Eire ile birleşme referandumu

 

Silah bırakmış olan IRA’nın siyasi kolu Sinn Fein de, Brexit referandumu ertesinde, Kuzey İrlanda halkı için yeni bir referandum çağrısında bulundu. Parti yöneticilerinden Declan Kearney, yaptığı yazılı açıklamada, bölgenin halkın arzusu hilafına AB dışında kaldığına işaret ederek, iki İrlanda’nın birleşmesinin halkoyuna sunulmasını talep etti. Sinn Fein, Mart ayından bu yana, BK genelinde sandıktan Brexit, Kuzey İrlanda’da Brexin çıkarsa, böyle bir referandum yapılması gerekeceğini dile getiriyordu.

 

Aslında Brüksel’in kemer sıkma politikalarının karşısında yer alan radikal milliyetçi Sol parti Sinn Fein, buna karşılık Serbest İrlanda (Eire) ile sınırların keskinleştirilmesini engelleyen önemli bir faktör olarak gördüğü için AB üyeliğini destekliyor. Çünkü Brexit’le, Londra’da iktidara gelebilecek aşırı milliyetçilerin AB içinde kalan Eire ile bugün fiilen hissedilmeyen sınırı kontrol noktalarıyla pekiştireceğini düşünüyor. Bugün Schengen sistemi dışında kalan iki ülke arasındaki serbest dolaşım anlaşmasının yürürlükte kalması mümkün değil. Nitekim Brexit referandumu kampanyası sırasında, gerek Cameron, gerek İrlandalı mevkidaşı Kenny BK’nın AB’den çıkması halinde iki ülke arasında sınır kontrollerinin başlayacağı yönünde açıklamalar yapmışlardı.    

 

Aslında Kuzey İrlanda, BK’nın en yoksul bölgesini oluşturuyor. Kişi başına gelir (yaklaşık 14 bin pound) aşağı yukarı Londra’dakinin üçte ikisine denk geliyor. Bölgedeki büyüme oranı da BK geneline oranla düşük. Ama Kuzey İrlandalıların tercihi İngiltere ve Galler’deki yoksul kesimler gibi Brexit yönünde olmadı. Bunda kuşkusuz barış ve istikrarın kırılganlığından duyulan kaygıların da payı var. La Tribune’den Romaric Godin’in de vurguladığı gibi, aşırı milliyetçileri güçlendirecek olan Brexit, Katolikler ’de BK sınırları içine hapsolma duygusunu uyandırıyor. Ayrıca hâlâ var oldukları bilinen paramiliter grupların yeniden silahlı çatışmaya girme olasılığı da var ne yazık ki.

 

Sonuç olarak, Brexit yanlısı milliyetçilerin, AB dışında kalarak çözeceklerini umdukları BK’nın ekonomik ve toplumsal sorunlarına ilave olarak kucaklarında bu iki siyasi sorunu bulduklarını söylemek mümkün. BK, AB’ye üyeyken, biri var olmayan, diğeri çözülmüş olan iki önemli sorun… Brexit, olası siyasi ve ekonomik sonuçları etraflıca analiz edilmiş bir karar mı sorusunun yanıtı zamanla ortaya çıkacak belli ki.     

- Advertisment -