Çizme’nin insanlığa, sanata en büyük armağanı…
Ne kadar önce yaşamış, ne silinemez bir mühür vurmuşsunuz dünyamıza ve ne çok işi en güzel biçimde yapmışsınız…
565 yıl, yedi ay, üç gün olmuş, siz doğalı.
Sonra da hiç batmamışsınız zaten.Kemikleriniz sürme de olsa…
Leonardo di ser Piero da Vinci…
Rönesansın ustalarından, İtalyan hezârfen.
Hem feylesof imişsiniz, hem mimar, mühendis, astronom, hem bulucu bilici, matematikçi, anatomist, müzisyen, botanist, heykeltıraş, jeolog, kartografi yazarı ve gayrı meşru…
15 Nisan doğumlu, Koç burcusunuz.Sizinkiler harmanda, güller açtığında, üzüm kalktığında demiyormuş, doğum kaydı için. Anchiano’da merhaba demişsiniz yeryüzüne.Doğduğunuz gibi, dede evine postalanmış, orada büyümüşsünüz, eğitiminizi babanız üstlenmiş. Bu arada Caterina ne yaptı, o da evlenmiş elbet, ama, size hasret kalmış.
Çalkantılı, üretken ve kısa, yalnızca 67 yıl ömür sürdükten sonra,Fransa’da ölüp, Saint Hubert şapelinden uğurlanmışsınız.
Babanız notermiş, toprak sahibiymiş de, anneniz büyük olasılık onun hizmetkarı.Kimi kaynaklar köylü kızı, kimi kaynaklar Arap ve Müslüman olduğunu yazsa da, hayatınız sır içinde sır…
Noter babanız annenizle hiç evlenmemiş, siz beş yaşınızdan sonra babanız ve onun genç eşiyle yaşamışsınız. Birkaç yere çırak verilseniz de, harcadığınız kağıtlar ve yeteneğiniz hem babanıza hem ressamlara derdolmuş, öyle ki, Verrocchio’ya gide gele adamcağız ressamlıktan vazgeçmiş, sizdeni yeteneği görünce… Matematik tutkunuz olsa da,sanat çıraklığınızda mermer, kil, metal, ağaç işlemede ustanın gözüne girmişsiniz.Çırağının yetenek ve becerisini gören ustanız Latin ve Grek klasikleriyle felsefe, anatomi, matematik üzerine eğitim görmenize yardımcı olmuş.
Adınız ilkin müzikle biliniyor, lir çalıyormuşsunuz ve ressam ve mucitlikten önce güzel lir çalışınızla tanımış insanlar sizi. Floransalılar sizi kaçırtmış, can sıkıcı olaylar, suçlamalar gencecik yaşınızda şehirle aranıza girmiş, dört yıl kayıpsınız, 1486’ya kadar. Memlûk sultanı Kayıtbay’ın hizmetine girmişsiniz.İslam mühendisi El Cezerî’nin, İbn-i Sina’nın, ibn el-Heysem’in eserlerini inceleyip İslamiyetle tanıştığınız yıllar, bu yıllar (Kaynak:Hüseyin Doğan)
Sizden ‘okuma yazma bilmeyen cahil’ diye sözeden o dönem İtalyanları yaşadığınız dönemde gene anlamamış olmalı dehanızı…
Dünyaya yanlışlıkla düşmüş görkemli kuyruklu yıldız imişsiniz, hala anılıyorsunuz, bir farklı üstünlüğünüzden sözediyoruz. Sizden sonra yüzyıllar geçti, siz gibisi gelmedi. Büyük savaşlar, insanlara toptan kıyan silahlar bulundu, mutluluğun, barışın sırrı bulunamadı. Hele şu sıralar signora, pimi çekilmiş bomba gibi, dünya.
Doğuşunuz öyle olsa bile, öldüğünüzde Hristiyan değilsiniz, hangi dindensiniz, din dışı mısınız, bu da bilinmiyor?
Dört yıl kaçtığınız, kendinizle ve uzak diyarlarla ülfetiniz sonrası iş arama, ekmek derdi iç sızlatıcı.
G.Sarton diyesiymiş ki, Milano düküne yazdığınız iş mektubu üstüne, ‘başını taşlara vurmalı, kendini Milano düküne satmalıydı…’
Savaş mühendisi olarak iş aramanız, resmin yapılmasının uzun sürmesi, ederinin ele hemen geç meyişinden olabilir mi? Şimdi tablolarınızın yüz milyonlarca dolar olduğunu söylesem, inanmazsınız…Mona Lisa resmi sanal alemde en çok tık’lanan, kendileri en çok oynanan resim kahramanı. Sanal alem nedir bunu size anlatamam. Ama siz bize keşke anlatabilseniz, Mona Lisa’nın kim olduğunu, yüzünün yarısının erkek, diğer yarısının kadın olup olmadığını, acaba Hz.İsa’nın annesi Meryem mi olduğunu?( Griorgio Vasari’nin 1500’lerdeki sorusu, kaynak H.Doğan)
Tablonun 1911’de Luvre müzesinden çalındığını bilmiyorsunuz elbet, neyse sonra bulundu. . Mona Lisa’nın dudaklarını on yılda tamamlayabilmişsiniz. Bunlar koğ, yani dedikodu, dünya artık herkesin her şeyi yarım yamalak bildiği bir koca köy…
1480’de zırhlı araç ve ilk bisikletin, bulunup kullanıldığından üç asır önce, planlarını çizmişsiniz.
Gökyüzünün neden mavi olduğunu, havanın ışığı yaydığını açıklayan ilk kişi, de sizsiniz. Bir elinizle çizimyaparken, diğer elinizle tersten yazı yazabiliyormuşsunuz. Yazılarınızı sağdan sola yazdığınız, okumanın ancak aynayla mümkün olduğu da yaygın kıtırlardan, belki de doğrudur.
İcatlarınız siz yaşıyorken hayata geçirilmemiş, yazılarınız basılmamış ,sizden yüzyıllar sonra, 2003’de İngiliz TV kanalı Channel 4, belgeselinizi hazırlarken, buluşlarınızı tıpatıp sizin çizimlerinizle hayata geçirdi. İş ararken satış başarısız olsa da, çünkü öyle bir niyetiniz yok, Milano dükü Sforza sizi maiyetine almış neyse ki, ona köprü, silah ve heykel yapmış, on yıl birlikte çalışmışsınız, tasarım, silah, bina ve heykel yapımı buna dahil…Hatta festival düzenlemeleri…
1485 ile 90 arası öğrenci yetiştiriyor, ünlü defterlerinizi yazmaya koyuluyorsunuz, günümüzde özel koleksiyonlarda bu defterleriniz. Hatta Bill Gates’in kişisel koleksiyonundaki mekanik çizimlerinizin olduğu defterlerinize baha biçilemiyor.
Dük’ün yanından 1499’da ayrılıp on altı yıl boyu gezgin ve göçebe oluyorsunuz.
İnsanlık tarihinin en iyi resimlerinden kabul edilen Mona Lisa’ya 1503'te başlamışsınız, bitince de hiç yanınızdan ayırmadan, gittiğiniz her yere götürmüşsünüz. 1504’de babanız ölünce miras için kardeşlerinizle epey çekiş etseniz de sonuç, hüsran. Ama amcanızı çok sevdiğiniz amcanız bütün varlığını size bırakmış, neyse ki…
1506 ‘da, Lombardiya aristokratının oğlu olan Kont Francesco Melzi'yle tanışmanız da dönüm noktalarınızdan… Melzi, hayatınızın geri kalanında en iyi öğrenciniz, en yakınınız olur. 1490'da 10 yaşında iken korumasına aldığı ve Salai adını verdiği genç de 30 yıl boyunca onunla beraber olmuş, ancak öğrenciniz olsa bile, sanat yönünden bir üretimi olmamış.
1513 – 1516 arasında Roma'da yaşarken, Papa için geliştirilen çeşitli projelerde yer almışsınız. Anatomi ve fizyoloji alanında çalışmalarınızı sürdürürken, Papa, kadavra çalışmayıp çizmenizi yasaklamış. 1516'da koruyucunuz Giuliano de' Medici'nin ölümü üzerine Kral 1. Francis'ten Fransa'nın baş ressam, mühendis ve mimarı olmak üzere çağrılınca, Paris'in güneybatısında, Amboise yakınlarındaki Kraliyet Sarayı'nın hemen yanında sizin için hazırlanan konağa yerleşmişsiniz.
Sağ yanınıza inme inince, resimden çok bilimsel çalışmalara ağırlık verinken, dostunuz Melzi yanınızdadır. Salai ise Fransa'ya geldikten sonra sizi terketmiş.
Ne büyüksünüz, ne muhteşem…
Maviyi siz bulmuşsunuz, acaba bir deniz kıyısında geçimi ve köklerinizi merak etmeden mutlu oldunuz mu?
Bisiklete binip son hız pedal çevirmeyi hayal ettiniz mi?
Aşık oldunuz mu?Olmuşsunuzdur elbet, ya günümüzde yaşasanız ne olurdunuz?
İnsanlık üstün çocuklarının değerini neden zamanında bilmiyor sevgili Signora da Vinci?
Bütün büyük buluşlarınız yanında mutluluğun formülünü bulamayışınıza ne yazık…
.