Ana SayfaYazarlarEn basit soru: PKK’nın istediği tam nedir?

En basit soru: PKK’nın istediği tam nedir?

[6 Ağustos 2015] Bu soruyu belki en başta sormalıydım. Sormalıydık: PKK ne için savaşıyor? Hakikaten, biri bana açıklayabilir mi?

 

Filmi geri saralım o zaman. En başa dönelim. Belki iki polisin susturucuyla öldürülmesine, belki Suruç’tan bile birkaç gün önceye. 11 Temmuz’da KCK’nın “çatışmasızlığa son” açıklamasına. Ya da Bese Hozat’ın 15 Temmuz’daki “yeni devrimci halk savaşı” yazısına.

 

Her şeyden geçtim. Kürtlerin mağduriyetinden de. Erdoğan’ın ve AKP’nin bütün hatâlarından da. Dolmabahçe Mutabakatının gerçekten bir mutabakat olup olmadığından da. Müzakere masasını kimin tekmeleyip devirdiğinden de. Sonuçta fiilî ateşkesi kimin bitirdiğinden de.

 

Havada uçuşan bütün suçlamalardan da. Kendi kara mizah denemelerimden de. Kâh acaba bütün bunları benimle aynı sarkastik, ironik tarzda mı kaleme alıyorlar dedirtecek kadar yapay, zorlama ve gerçek dışı, kâh bazı imzacıları açısından keşke okumasaydım da bu isimleri görmeseydim dedirtecek kadar acı ve utanç verici bazı aydın bildirilerinden de.

 

Sıfırdan, boş bir sayfa çeviriyor, açıyorum bir kredi. Yeni baştan başlayalım. İkna olmaya ve şimdiki pozisyonumdan vazgeçmeye hazırım. Diyelim ki karşımızda sadece ve sadece bir savaş ilânı var. Bir bildiri: Devrimci halk savaşını yeniden başlatıyoruz. O kadar. Başka bir açıklama mevcut değil. Ya da, sırf kendi içlerine dönük gerekçeler: “Seçimlerden sonra elimizdeki olanakları yeterince değerlendiremedik” vesaire.

 

Peki, onları kendi tabanınıza anlatmaya devam edin. Bakın, ben dışarıdan biriyim. Clausewitz’in dediği gibi, savaş siyasetin başka araçlarla devamı, uzantısıdır. Dolayısıyla ben buradaki siyaseti görmek istiyorum. Benim anlayışıma göre, partilerin net programları olur. Tabii değişebilir de zaman içinde; ama bu değişikliğin de net olması ve bilinmesi gerekir. Kâh orada kâh burada, kâh yukarıda kâh aşağıda, önde, arkada, sağda, solda ve her yerde, her an değişen ve farklı tanımlanan, sağlam kazığa bağlanmayan bir program olmaz, olamaz. Keza, her mücadelenin, mücadele tarzının ve/ya mücadele evresinin net hedef ve talepleri olur. Bu, her türlü savaş için de geçerlidir. Şunları istiyoruz, denir. Başka türlü denedik, olmadı. Olmayınca (tekrar) silâha sarıldık. Falanca filanca koşullar gerçekleşirse sonlandırabilir, barış yapabiliriz.

 

Bu çerçevede, bana sadece şunu söyleyin: Bu aşamada, tam ne için savaşacaksınız (savaşıyorsunuz)? Önceki safhada, masada hangi hak ve talepleriniz vardı ki, bunların gerçekleşmemesi şimdi savaşmayı doğru ve meşru kılıyor? Savaşmadan ulaşamayacağınız, savaşarak ulaşmayı umduğunuz, ulaştığınızda savaşmayı bırakacağınız hedefleriniz nedir? Diyelim ki çarpışmalar sizin istediğiniz gibi gitti. Hükümeti hangi noktaya getirdiğinizde bitireceksiniz?

 

Bu soruyu, PKK kadar HDP’ye de soruyorum. Olimpos konuşmayacağı gibi Kandil de benim gibi sıradan Türkiye vatandaşlarıyla konuşmaz; sadece gürleyip şimşek ve gök gürültüsü yağdırır, eminim. Onun için HDP’ye dönmek en iyisi. — Selâhattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer HDP liderleri; sizce PKK bu aşamada tam ne istiyor ve ne için savaşıyor? Bunu sizler, elbette PKK adına değil, sadece kendi yorumunuzla, kendi sözcüklerinizle, kendi anladığınız kadarıyla bana ve benim gibilere anlatabilir misiniz?

 

İkinci olarak, 20-24 Temmuz arası başlayan çatışma sürecinden öncelikle hükümeti sorumlu tutan, “her şey bir kişinin erken seçim hırsından oluyor” tarzı açıklamalara adlarını vermiş olsun olmasın bütün aydınlara da soruyorum. Diyelim ki öyle; diyelim ki her şey Erdoğan yüzünden oluyor. Peki siz, PKK’nın savaş hedefleri nedir, anlıyor ve anlatabiliyor musunuz? Bir yazı, tek bir yazı yazabilir misiniz örneğin, başka konulara girmeden, fazla lâf karıştırmadan, benim gördüğüm kadarıyla talepleri şunlardır diye? Hak verip vermediğinizi dahi sormuyorum. Sadece merak ediyorum; siz kendi kafanızda net misiniz? İstedikleri şunlardır, a – b – c diye özetleyip sıralayabilir misiniz? 

 

Sadece bir talepler platformu, lütfen. Bir de savaşla ilişkisi (yani neden bu hedeflere başka türlü varılamıyacağının, aksine savaşla varılabileceğinin gösterilmesi).

 

Bu yapılsın, yeter. Her şeyi baştan düşüneceğim.

- Advertisment -