“Önümüzdeki dönemde yeni provokasyonlar olabilir”
“Türkiye’yi içeriden ve dışarıdan operasyona açık hale getirirseniz bu iklimden organize örgütlenmeler de, ‘serseri mayın’lar da çıkabilir, istenmeyen şeyler yaşanabilir. Sayın Erdoğan ve ekibinin Türkiye’yi daha içeri kapatarak ilerlemek gibi bir stratejileri var. Söyleyecek söz bitince dini, milli hamasi birtakım argümanlara başvurarak vatandaşın gerçek gündemini değil, yapay bir alan dizaynı yapmak istiyor. Bu ülkede yetki sizde, sorumluluk sizde. O yüzden selam verdiğinizden de terörist çıkartabilirler istedikleri zaman. Zaten Türkiye’de sağlıklı bir yargı sistemi olsa FETÖ’nün siyasi ayağından başlayarak bugün iktidar sahiplerinin pek çoğu bu tür soruşturmalara muhatap olur. PKK ile işbirliği yapma imtiyazı zaten Sayın Erdoğan’da. O yüzden siyasal iklimi muhalefeti kriminize ederek kendi hedeflerine ulaşmak adına bu tür yorumlar yapıyorlar ama bu Türk demokrasisine de, Türk milletine de, devletine de kötülük yapmaktır. Bilerek ve isteyerek bu kötülüğü yapmış olmaları zaten her şeyin merkezine kendilerini koyduklarının göstergesi.”
“Önümüzdeki dönemde yeni provokasyonların gerçekleşmesi ihtimal dahilinde. Çünkü bir şey çok net ki Türkiye’de çok derin, toplumsal yapıyı değiştiren bir şey olmadığı takdirde Türk milletinin Sayın Erdoğan’a tanıdığı sürenin sonuna geliyoruz. Bu değişimin maliyetini azami noktaya çıkartmak için bilinçli bir gayret var. Bu yaşananlar da bunun parçası olur.”
“Sayın Soylu’ya sormak lazım: Demirtaş’ın eline mektup verip Kandil’e, İmralı’ya gönderen kimdi?”
“Tartışmayı öyle bir alana kilitlemek istiyorlar ki buradan bile acziyetlerini görebiliriz. Şahsi olarak ben ve parti olarak biz terörle mücadele konusunda, PKK ile mücadele konusunda çok net. Demokrasilerin en zor sınavıdır terörle mücadele. Bugün Türkiye’de Sayın Soylu’ya sormak lazım: Demirtaş’ın eline mektup verip Kandil’e, İmralı’ya gönderen kimdi? Habur’da karşılayanlar kimdi?”
“Siyasi kişilikler ve siyasi davaların çok süratle sonlandırılarak toplumsal manipülasyona zemin vermeyecek bir şekilde sonuçlandırılmasını biz de beklemekteyiz.”
İYİ Partili Yılmaz’ın “Büyük partiler-küçük partiler” çıkışına cevap: “Bizim muhatabımız genel başkanlardır”
“Açıkçası buna bir cevap vermek istemem. Siyaseti hepimiz sorumluluk duygusuyla yapıyoruz. Bu tür birliktelikler bir aritmetik toplam değil, bir kimyanın, bir anlamlı bütünlüğün ortaya çıkmasıdır. Tarihi bir eşikteyiz. Ben Sayın Yılmaz’ı bire birde tanımıyorum ve o yüzden neden böyle bir açıklama yaptığını da bilemiyorum. O yüzden çok yorum yapmak istemem. Neticede bizim muhatabımız genel başkanlardır. Onun dışında bir şey söylemeyi doğru bulmam.”
Kılıçdaroğlu’nun “Yanımda mısınız?” çıkışı: “Çok fazla anlam yüklendiğini düşünüyorum”
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun parti toplantısında böyle bir beyanı var. Elbette bu mücadele kademe kademe, kendi mücadele sahanızı pekiştire pekiştire su sızdırmadan bir sonuca götürülmesi gereken bir mücadele. O yüzden ben bu açıklamaya fazlasıyla bir anlam yüklenildiği kanaatindeyim. Seçim bir strateji meselesidir, bir zamanlama meselesidir. Adayın kim olacağı bir zamanlama meselesidir.”