Ankara Enstitüsü’nün Cats Network ile birlikte hazırladığı “Türkiye’nin Sistem Arayışı, Toplumsal Algı ve Beklentiler” başlıklı rapor dan (10 Ekim) Ankara’da düzenlenen bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu.
Koordinatörlüğünü Vahap Coşkun ve Hatem Ete’nin yaptığı araştırma sonuçları, 22-26 Ağustos arasında 2 bin 144 kişi ile yapılan anket çalışmasıyla ortaya çıktı.
Katılımcıların yüzde 45’inin başkanlık sistemine puanı 0
Araştırmaya göre sisteme “0” ila “10” arasında puan vermeleri istenen katılımcıların yüzde 45’inin başkanlık sistemine puanı sıfır.
Raporda, bu durumun, toplumun yarısına yakınının başkanlık sistemine karşı derin bir rahatsızlığının olduğunu gösterdiği kaydedildi.
Sisteme en yüksek puan olan “10” verenlerin oranı ise yüzde 20.
AK Parti’lilerin yüzde 2,2’si başkanlık sistemine 0, yüzde 55’i ise 10 puan verdi. En yüksek 0 puan ise yüzde 81,4 ile HDP’lilerden geldi. Cumhur İttifakı’nın en büyük ikinci bileşeni olan MHP’lilerin yüzde 8,4’ü de başkanlık sisteminden hiç memnun değil.
Araştırma sonrası ortaya çıkan diğer sonuçlar ise şöyle:
Yüzde 58: Cumhurbaşkanının yetkileri çok fazla
Katılımcıların yüzde 58’i cumhurbaşkanının yetkilerinin fazla olduğunu ve azaltılması gerektiğini düşünüyor. Cumhurbaşkanının yetkilerinin normal olduğu ve bu şekilde kalması gerektiği görüşünde olanlar katılımcıların yüzde 19’unu oluşturuyor. “Cumhurbaşkanının yetkileri daha da artırılmalı kanaatinde” olanların orası ise yüzde 16. AK Parti’li katılımcıların yüzde 45’i, cumhurbaşkanının yetkilerinin yeterli olduğunu ve bu şekilde kalması gerektiğini savunurken, yüzde 42’si mevcut yetkileri yeterli bulmayarak artırılmasını talep ediyor. Cumhurbaşkanın yetkilerinin fazla olduğunu, bu nedenle azaltılması gerektiğini belirtenler AK Parti’de yüzde 6’ya tekabül ediyor.
Muhalefet partilerinin seçmenleri, neredeyse yekpare bir şekilde cumhurbaşkanının yetkilerinden şikâyetçi. CHP’lilerin yüzde 94’üne, İYİ Partililerin yüzde 88’ine ve HDP’lilerin yüzde 86’sına, yani muhalefete oy veren katılımcıların ortalama yüzde 90’ına göre, cumhurbaşkanının yetkileri çok fazla ve azaltılması gerekiyor.
Başkanlık sisteminde Meclis’i etkisi
Katılımcıların yüzde 61’i başkanlık sisteminde TBMM’nin etkisinin azaldığı kanaatinde. Cumhurbaşkanlığı sisteminde TBMM’nin etkisinde bir değişiklik olmadığını düşünenler yüzde 17 iken, TBMM’nin etkisinin arttığını düşünenler yüzde 8. AK Partililerin yüzde 37’si, başkanlık sisteminde TBMM’nin etkisinin değişmediğini söylerken, yüzde 20’si arttığını belirtiyor. Yüzde 23’ü TBMM’nin etkisinin azaldığını ifade ederken yüzde 20 bir fikir belirtmiyor.
Muhalefet partilerine oy veren katılımcıların bu konudaki duruşları çok net. Yüzde 90’a yakını başkanlık sisteminde TBMM’nin etkisinin azaldığını savunuyor.
Sistem-iktisadi kriz ilişkisi
Katılımcıların yüzde 54’ünde ekonomik krizin başkanlık sisteminin işleyişi ile ilişkili olduğu kanaati var.
Yüzde 38’lik kesim ise, iktisadi krizin altında başkanlık sisteminin yattığını düşünmüyor. Gelir seviyesi artıkça, ekonomik krizi başkanlık sistemi ile bağlantılı görme eğilimi azalıyor. Düşük gelirlilerin yüzde 60’ı ve alt-orta gelirlilerin yüzde 50’si, ekonomik krizin başkanlık sisteminden kaynaklandığını düşünüyor. Bu oran üst-orta gelirlilerde yüzde 45’e ve yüksek gelirlilerde yüzde 28’e düşüyor.
Parlamenter sistemde cumhurbaşkanını kim seçsin?
Katılımcıların yüzde 80’i parlamenter sistemde cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi gerektiği düşünüyor. Cumhurbaşkanının TBMM tarafından seçilmesi gerektiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 15. Eğitim seviyesi yükseldikçe cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi gerektiğini düşünenler azalmakta ve TBMM tarafından seçilmesi gerektiği kanaatini taşıyanlar artmaktadır.
Parlamenter sistemde cumhurbaşkanının yetkileri
Katılımcıların yarısı, parlamenter sistemde cumhurbaşkanının sembolik yetkilere sahip olması gerektiğini düşünüyor. Cumhurbaşkanının geniş yetkilere sahip olması gerektiği görüşünde olanların oranı ise yüzde 35. Sembolik yetkili cumhurbaşkanına en sıcak bakanlar, yüzde 65’lik oran ile 55 yaş ve üstü katılımcılar. 35-54 arası yaş grubundaki katılımcılar her iki cumhurbaşkanı modeline de eşit uzaklıkta durduruyor. Yine eğitim düzeyi yükseldikçe cumhurbaşkanının geniş yetkilere sahip olması gerektiğini düşünenler azalıyor, ‘sembolik yetkilere sahip olmalı diyenler’ artıyor.
Cumhurbaşkanı partili olsun mu?
Toplumdaki hâkim kanaat, cumhurbaşkanının partili bir kimliğe sahip olmaması gerektiği yönünde. Katılımcıların yüzde 60’ı cumhurbaşkanının partili olmasını yanlış, yüzde 31’i doğru buluyor. AK Parti’li katılımcıların yüzde 75’i, MHP’lilerin ise yüzde 49’u partili cumhurbaşkanı fikrine sıcak. MHP’lilerin yüzde 36’sı partili cumhurbaşkanını yanlış bulmakta.
Muhalefete oy veren katılımcılarda ise, partili cumhurbaşkanına sert ve yaygın bir karşıtlık var. Katılımcıların yüzde 59’u Türkiye’nin parlamenter sistem ile yönetildiği dönemlerde daha demokratik olduğunu, yüzde 58’i hak ve özgürlüklerin parlamenter sistemde daha iyi korunduğunu düşünüyor. Özgürlüklerin başkanlık sisteminde daha iyi korunduğunu düşünenlerin oranı yüzde 29.
Yargı hangi sistemde daha bağımsız?
Katılımcıların yüzde 59’u parlamenter sistemde yargının daha bağımsız olduğu kanaatinde. Katılımcıların yüzde 59’u yapılacak bir halk oylamasında parlamenter sisteme geçişi tercih edeceklerini ifade ediyor. Başkanlık sisteminin devamını destekleyeceğini belirtenlerin oranı yüzde 32. AK Parti seçmeni yüzde 87 oranla başkanlık sistemini desteklemeye devam ediyor.
Cumhur İttifakının diğer ortağı MHP seçmeninde, başkanlık istemine destek AK Parti kadar yoğun değil. MHP’liler arasında başkanlık sistemine destek yüzde 57. MHP’lilerin yüzde 27’si parlamenter sistemden yana görüş bildiriyor. Başkanlık sisteminin mevcut haliyle devam etmesine taraftar olanların oranı yüzde 19. Yüzde 23’lük bir kesim ise başkanlık sisteminden yana olsa da sistemde bazı değişikliklerin yapılması gerektiğini düşünmekte.
Muhalefeti sistem değişikliği hedefini gerçekleştirebilecek mi?
Katılımcıların yüzde 45’i, muhalefet iktidara gelip parlamenter sisteme geçme kararı alırsa bu geçişin ilk 1 yıl içinde olması gerektiği belirtiyor. ‘Geçiş 2-3 yıl içinde yapılmalı diyenlerin oranı’ yüzde 18 iken, ‘4 yıl ve daha fazla süre içinde yapılmalı’ görüşünde olanlar yüzde 11. Katılımcıların yüzde 44’ü seçimlerden sonra parlamenter sisteme geçileceğini öngörürken, yüzde 41’i seçimlerden sonra da başkanlık sisteminin devam edeceğini öngörüyor. Araştırmaya göre toplumda, muhalefetin sistem değişikliği hedefini gerçekleştirmeyi başarabileceği konusunda henüz hâkim bir kanaat gelişmiş değil.