Saadet Partisi, seçim startını Ankara’da Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde yaptığı 8. Olağan Büyük Kongresi’yle verdi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu kongredeki konuşmasına, 5 bin oturma kapasiteli kongre salonunu sabahın erken saatlerinde dolduran partililerin coşkusunu “aşk”la tarif edenlere karşılık verircesine, şair Adnan Yücel’in “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” şiirinden dizeler okuyarak başladı:
“Bir inancın yüceliğinde buldum seni. Bir kavganın güzelliğinde sevdim.
Bin kez budadılar körpe dallarımızı. Bin kez kırdılar.
Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz. Bin kez korkuya boğdular zamanı.
Bin kez ölümlediler.
Yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz. Bitmedi daha sürüyor o kavga.
Ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!”
“Saatlerinizi iktidara ayarlayın” pankartının asıldığı salondaki herkesin AK Parti iktidarından kurtulmayı büyük özlemle beklediği öyle açıktı ki, Karamollaoğlu bu şiiri okuduğunda salonu sarmalayan coşkuyu da en güzel “aşk” sözcüğü tarif edebilir. “Milletin iktidarında Saadet var” temalı kongreye gelen herkes iktidarı değiştirmek için tüm gücüyle çalışmaya kararlıydı.
Kongreye AK Parti merkez yönetiminden Mustafa Şen ve Sinop Milletvekili Nazım Maviş katılırken, MHP’den hiçbir temsilci katılmadı. CHP, İYİ Parti, HDP, DEVA, Gelecek, Demokrat Parti, BBP, Yeniden Refah, Hüda-Par, Zafer ve Memleket partilerinden temsilciler de kongredeydi.
“Yeni bir başlangıç” besmelesi
Eski TBMM başkanı Bülent Arınç ile Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu üyelerinden Recai Kutan da kongrede yer aldı. Türk siyasetinde “Adil düzen”in temsilcisi Necmettin Erbakan’ın ruhu ise kongrenin her yerindeydi. Karamollaoğlu hem Erbakan’ı hem de Oğuzhan Asiltürk’ü andıysa da konuşmasında, partisi adına yepyeni bir başlangıca işaret etti:
“Yeni bir başlangıcın ilk günü olarak inşallah bugün tarihe geçecek. Bugün bir kez daha yaşanabilir bir Türkiye, yeni bir yüzyıl için besmelemizi çekiyor, kollarımızı sıvıyoruz. Yapacak çok işimiz var. Biz hasretle bekleyen insanlarımızın olduğunu biliyoruz.”
Karamollaoğlu, AK Parti iktidarının bitmesi gerektiğini iktidarın adalet sistemini bozan uygulamalarından örnekler vererek anlattı. Yasaklar, yolsuzluklar ve yoksullukla mücadele için iktidara gelenlerin bugün bizzat yasağın, yolsuzluğun ve yoksulluğun kaynağı olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, ifade özgürlüğünde yaşanan sıkıntılara, KHK’lıların yaşadıkları sorunlara dikkat çekti. Karamolloğlu’na göre milyarlarca lira her yıl faiz lobilerine gidiyordu ve bu düzenin değişmesi gerekiyordu. Bu yüzden iktidara sık sık “Allah’tan korkun” sözleriyle çattı. “Eskiden ihalelerde yolsuzluk yapılıyordu. Bugün ihaleler yolsuzluk yapılsın diye yapılıyor. Allah’tan korkun” diye sesinin tonunu yükselttiğinde salondakiler de iktidara “Allah’tan korkun” sözleriyle isyan ediyordu.
“Hangi yüzle aile mefhumunu ağzınıza alabiliyorsunuz”
Karamollaoğlu, başörtüsüne anayasal güvence isterken hazırladıkları anayasa değişikliği teklifine aileyi güçlendirecek maddeler de eklemekten yana tavır alan iktidarı sert eleştirdi:
“Milli ve manevi değerlerimizi nasıl bu kadar hoyratça siyasete malzeme yapabiliyorsunuz? Aileyi darmadağın eden sizler, hangi yüzle aile mefhumunu ağzınıza alabiliyorsunuz? Neleri kaybettirdiniz bu ülkeye ve bu millete önce onların hesabını bir verin. Şimdi kalkmış bir de referandumdan, aileden, kazanımlardan bahsediyorlar. Her gün bir başka kadın cinayeti işleniyor. Şiddet ve intiharlar almış başını gitmiş. Ne konuşuyorsunuz siz ya? ”
Altılı masa ve kucaklaşma mesajları
İktidarın yaptığının aksine toplumu kucaklaştırmaya kararlı olduklarının mesajını verdi Karamollaoğlu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Saadet Partisi’ni neden bir türlü yanına çekemediğini anlatırken, salonun coşkusuna coşku kattı:
“Hasır üzerinde yatan Peygamber Efendimizi anlatmak kolay, yazlık-kışlık saraylardan vazgeçmek zordur! Hz. Ömer’i anlatmak kolay, Hz. Ömer’in adaletini uygulamak zordur. ‘Erbakan Hocanın kemiklerini sızlatıyorsunuz’ diye edebiyat yapmak kolay, Erbakan Hocamızın davasından bir milim sapmadan izini takip etmek zordur! Yalana, iftiraya ve hakaretlere maruz kaldık. Parayla, makamla, şöhretle imtihan edilmek istendik! Dünden bugüne bu yolda savrulup gidenler oldu. Ancak işte bu salonda bir araya gelenler tavizsiz ve kararlı duruşlarından asla vazgeçmediler.”
Yeni yüzyıl: Sözde laikliğe, sözde İslamcılara hayır
Türkiye’nin tarihi bir dönemecin eşiğinde olduğunu ve bu yüzden muhalefetin de Altılı Masa etrafında toplandığını anlatan Karamollaoğlu, cumhuriyetin yeni yüzyılını inşa etmek için herkesin geçmiş travmalardan kurtulmasını istedi. Ülkenin, sağcılık-solculuk, Türkçülük-Kürtçülük, Alevilik-Sünnilik, dindarlık-laiklik tartışmalarıyla enerjisini kaybetmemesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin önünde adaletin yerini bulacağı günler vardı:
“Bizler; laiklikten değil, sözde laikçilerden, İslam’dan değil, sözde İslamcılardan, muhafazakarlığın kendisinden değil, muhafazakarlık adı altında değerlerimizi istismar edenlerden çok çektik. Artık bu defterler bir daha açılmamak üzere kapanmalı ve tarihin tozlu sayfalarında yerini almalıdır.”
Altılı Masa’nın “Milletin İktidarı” için çalışmaya kararlı olduğunu anlattı Karamollaoğlu. “Hazır mısınız” diye seslendi partililere, “Hazırım” yanıtını aldığında seçimde başarı için halkla kucaklaşma talimatı verdi:
“Milletin iktidarında şunlar asla olmayacak: İsraf, yolsuzluk ve rüşvet olmayacak. Haksızlık, hukuksuzluk, baskı ve yasaklar olmayacak! İşsizlik, açlık ve yoksulluk olmayacak! Devlet Adil Olacak, Paylaşım Adil Olacak! 85 milyon insanımız, bu bereketli topraklar üzerinde “İnsanca bir Yaşam” sürecek… Her bir vatandaşımız huzur, güven, düzen ve kazanç bulacak. Vereceğimiz her bir oyla Türkiye’nin geleceğine karar vereceğiz. Bizler Ahmet’in yerine Mehmet’i seçmenin derdinde değiliz. Çünkü biz kişilerle değil, zihniyetlerle mücadele ediyoruz.”