DEVA lideri Ali Babacan, partisinin “Temel Haklar” Eylem Planını, Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu ile birlikte Ankara’da açıkladı.
Babacan, “85 milyonun her bir ferdinin Türkiye’nin eşit ve onurlu vatandaşı olduğuna inanıyoruz. Eylem planımızı bu doğrultuda hazırladık” derken, temel hakların pazarlık konusu edilemeyeceği “cesur ve tam demokrat hedefler” belirlediklerini söyledi. Bu hedefleri anlatırken güçlendirilmiş parlamenter sisteme gönderme yapan Babacan’ın, “Türkiye’yi yepyeni bir sözleşmeye davet ediyorum” çağrısı yapması dikkat çekti.
Babacan, eylem planında öne çıkan hedefleri şöyle sıraladı:
“Anadilde eğitime güvence”
* Toplantı ve gösteri hakkına sahip çıkacağız. Toplumsal barış ve eşitlik öneriyoruz. Özgürlük Türkiye’ye bol gelmeyecek. Özgürlük elbisesi Türkiye’ye çok yakışacak. Türk-Kürt-Arap-Çerkes demeden, sağcı-solcu demeden, Sünni-Alevi demeden, inançlı-inançsız demeden, herkesin eşit ve onurlu vatandaş olduğu bir Türkiye hedefliyoruz. Ortak ve resmi dilimiz Türkçeye ek olarak, eğitim ve öğretimde anadilinin kullanılması ve geliştirilmesi hakkını anayasal güvenceye kavuşturacağız.
* Cumartesi Annelerinin acısına kör, feryadına sağır kalmayacağız. Ceza kanunumuzda, zorla kaybetme fiilini müstakil bir suç olarak düzenleyeceğiz ve zamanaşımı kapsamında olmayacağını açıkça ekleyeceğiz.
* Hukuk devletinde vatandaşın canı, devletin yüz akıdır. Cezaevlerinde yaşam hakkı ihlallerine göz yummayacağız. İşkenceye, çıplak aramaya son vereceğiz. İhmali, kusuru ya da kastı bulunan sorumlular hakkında da gereğini yapacağız.
“İnsan onuru dokunulmazdır”
Eylem planının ayrıntılarını Mustafa Yeneroğlu açıkladı.
* Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin niteliği” başlıklı 12. maddesinde köklü bir değişikliğe giderek madde başlığını “İnsan onuru, temel hak ve hürriyetlerin niteliği ve bütünlüğü” şeklinde değiştireceğiz. 12. maddenin ilk fıkrasına “İnsan onuru dokunulmazdır ve anayasal düzenin temelidir. Devlet, insan onuruna saygı göstermek ve onu korumakla yükümlüdür” hükmünü ekleyeceğiz.
* Anayasa’nın 13. maddesinin başlığını “Temel hak ve hürriyetlerin üstünlüğü” şeklinde değiştirecek, maddenin ilk fıkrasına “Hürriyet esas, sınırlama istisnadır. Tereddüt halinde yorum hürriyet lehine yapılır” ifadesini ekleyerek Anayasa’daki temel hak ve özgürlüklere ilişkin tüm sınırlama nedenlerini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve hürriyetin esas olduğu anlayışı doğrultusunda tekrar düzenleyeceğiz.
Kapsayıcı vatandaşlık
* Ötekileştirme hissi doğuran tüm uygulamaları ortadan kaldıracağız.
* Anayasanın 66. maddesini “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile ilgili esaslar dil, din, etnik köken, mezhep ve benzeri farklılıklar gözetilmeksizin kanunla düzenlenir” şeklinde yeniden düzenleyerek kapsayıcı bir vatandaşlık anlayışını benimseyeceğiz. Vatandaşlığın kazanılması, kaybedilmesi ve vatandaşlıktan çıkarılmaya ilişkin hükümlerin kanunla düzenlenmesini sağlayacağız.
Anadile özgürlük
* Yerel toplumun talepleri durumunda yerleşim yerlerinin adlarını aslına döndüreceğiz.
* Farklı dillere ait olan ve Türkçe alfabede bulunmayan harf barındıran isim konulmasının önündeki engelleri kaldıracağız.
* Farklı anadillere ait olan yayınların basılmasının ve yayınlanmasının önündeki fiili engelleri kaldıracağız.
Ayrımcılığa, nefret suçuna son
* Başta öğretmenlerimiz olmak üzere Millî Eğitim Bakanlığı teşkilatının tüm kademelerinde çalışanlara kurs ve seminerler vererek; eşit vatandaşlık, ayrımcılık yasağı, nefret söylemi konularında bilgi ve farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalar yapacağız.
* AB müktesebatı ile uyumlu olarak ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin kanuni bir düzenleme yapacağız. Ayrımcılıkla mücadelenin ilke ve esaslarını, sorumlu kamu kurum ve kuruluşlarını, yükümlülüklerini ve eylemleri ile hedeflerini yasal bir çerçeveye oturtacağız.
* Türk Ceza Kanunu’nun 122. maddesini değiştirerek “Ayrımcılık” suçunu Avrupa Birliği müktesebatına uygun şekilde yeniden düzenleyeceğiz. Düzenleme ile yalnızca sınırlı sayıda sayılan grupların ve eylemlerin değil, bütüncül şekilde ayrımcılığa uğrayan tüm grupların maruz kaldıkları ayrımcılığa karşı korunmasını sağlayacağız.
* Nefret suçunu AGİT’in standartları doğrultusunda Türk Ceza Kanunu’nun tanımlar bölümünde tanımlayacağız. Nefret suçunu ilgili suç tiplerinin nitelikli hali olarak düzenleyeceğiz.
Kadın ve çocuk hakları korunacak
* Kanunla yasaklanmış olan çocuk yaşta evliliklerle kararlı bir biçimde mücadele edeceğiz. Bu hususta önleyici ve etkili yasal düzenlemeler yapacağız.
* İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere kadınlara yönelik gerekli hukuki korumayı sağlayan uluslararası sözleşmelere taraf olacak, 6284 sayılı Kanun’un daha etkin uygulanmasını ve kolluğun mağdurları koruması noktasında daha etkin tedbirlerin alınmasını sağlayacağız.
* Kadın sığınma evi sayısını ve kapasitelerini artırarak, hizmetleri iyileştireceğiz. Sığınma evlerindeki koşullar ve uygulamalarla ilgili düzenleyici, iyileştirici kriterler ve hizmet standartları belirleyeceğiz. Hayati tehlikesi olan kadın ve çocukların sığınma evinden çıktıktan sonra da güvende olmasını sağlamak üzere düzenli kontrol ve denetim tedbirleri uygulayacağız.
* Cinsel saldırıya uğrayan kişiler ile cinsel istismara uğrayan çocukların ilk muayenesinin tam teşekküllü bir hastanede yapılmasını sağlayacak, muayene sırasında psikolojik muayenenin yapılmasını zorunlu hale getireceğiz.
* Çocuklarla ilgili suçlarda ve cinsel saldırılarda sanık, tanık ya da mağdur (maktul) olsun, 18 yaşından küçüklerin açık isim ve fotoğraflarının yayınlanmasının önüne geçecek, çocuk hakları konusunda farkındalığın artmasını sağlayacağız.
* Sokakta yaşayan, kimsesiz tüm çocukları sosyal koruma altına alarak huzurlu ve güvenli bir yaşam sürmelerini sağlayacağız.
Askerlikte ölümlere soruşturma, yaşam hakkı ihlallerine son
* Askerlik görevi sırasında meydana gelen ölümlerin soruşturulmasını ve sorumlu olduğu iddia edilen kamu görevlilerinin etkin şekilde yargılanmasını sağlayacağız.
* 90’lı yıllarda yaşanan zorla kaybetme vakalarının çözümü için şeffaf bir süreç yürütecek, kayıplara ne olduğunun ortaya çıkarılmasını, kayıp yakınlarının yaşadığı belirsizliğe son verilmesini ve sorumluların açığa çıkartılarak faillerin cezalandırılmasını sağlayacağız.
* 2016 yılından itibaren artan olayların aydınlatılması ve etkin bir soruşturma yapılması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayacağız. Bu eylemleri gerçekleştiren kamu görevlilerini ve siyasi sorumluları tespit edip cezai ve idari açıdan cezalandırılmalarını sağlayacağız.
* Çıplak arama uygulamasına son vereceğiz. Cezaevinde uygulanacak üst araması ile ilgili standartları açık ve kesin biçimde belirleyen düzenlemeler yapacağız.
* İşkence ve kötü muamele ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalara ilişkin istatistiki bilgilerin şeffaf şekilde tutulmasını ve yayımlanmasını sağlayacağız.
* Anayasa’nın 19. maddesinde olağanüstü dönemde uygulanabilecek gözaltı süresi için azami bir süre belirleyerek olağanüstü hal süresince en geç bu sürede hâkim önüne çıkarılmayı güvence altına alacağız.
* Bekçilere tanınan kolluk yetkilerini sınırlandıracağız ve belirli hale getireceğiz. Bekçilik görevinde önleyici kolluk faaliyeti niteliğinin gereği olan yetkileri ön plana çıkaracağız.
* Engellilik, hastalık veya kocama nedeniyle ceza infaz kurumunda yaşamını tek başına idame ettiremeyen hükümlüler bakımından cezanın denetimli serbestlik tedbiri altında infazına ilişkin uygulamanın kapsamını genişleteceğiz. Cezaevinde kalamayacak derecede hastalığı, engeli bulunan hasta ya da yaşlı mahpusların tahliye ve infaz erteleme taleplerinin değerlendirilmesinde ölçüt kabul edilen Adli Tıp Kurumu raporlarının yanı sıra, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı kararı ile her ilde belirlenmiş tam teşekküllü devlet hastaneleri tarafından alınan raporların da dikkate alınmasına yönelik yasal bir düzenleme yapacağız.
* Kişisel veri güvenliğinin sağlanmasında devletin pozitif yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde gerçekçi ve somut adımlar atacağız.
Güçlü din ve vicdan özgürlüğü
*Özgürlükçü laiklik ilkesinin bir gereği olarak, Anayasanın 24. maddesinin din ve vicdan hürriyetinin inanma, inanmama ve inancını değiştirme ile tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı ibadet, öğretim, uygulama, dini ayin ve tören yapmayı da içerdiğine ilişkin bir ifadeye yer vereceğiz.
* Laiklik ilkesinin ideolojik ve otoriter bir şekilde uygulanarak din özgürlüğü alanına sınırsızca müdahale edilmesinin önüne geçmek amacıyla Anayasanın 24. maddesindeki kısıtlamaları AİHS ve Venedik Komisyonunun görüşü doğrultusunda “Din, vicdan, inanç ve ibadet özgürlüğü, devletin temel düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandırma amacıyla kullanılamaz” şeklinde düzenleyeceğiz.
* Vicdani ret hakkını da dikkate alarak zorunlu askerliğe son verecek, profesyonel orduya geçeceğiz. Profesyonel orduya geçmekle birlikte, vicdani retçilerin askerlik hizmetine aykırı davranışları dolayısıyla karşı karşıya kaldıkları ceza davalarının sona erdirilmesini ve bu kapsamda verilmiş mahkûmiyet kararlarının adli sicil kaydından silinmesini sağlayacağız.
* Din dersleri bakımından müfredatta düzenlemeler yapacak, bu dersin AİHM içtihadında da belirtildiği şekilde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi olarak verilmesini sağlayacağız. Böylece Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini bütün dinleri kapsayacak şekilde, nesnel ve çoğulcu bir içeriğe kavuşturacağız.
* Din ve inanç topluluklarının örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engelleri kaldıracak ve ihtiyaçlarına cevap verecek biçimde örgütlenme özgürlüğünü kuşatıcı olarak temin edeceğiz. Bu bağlamda, dini toplulukların yapısına ve karakteristik özelliklerine uygun olarak haklarını keyfi müdahalelerden koruyacak bir biçimde vakıflar ve dernekler mevzuatında düzenleme yapacağız.