Afrika’nın Fransızca konuşulan ülkelerinde Batı karşıtı ve Kremlin yanlısı kampanya yürüten geniş çaplı bir sosyal ağ ortaya çıktı.
“Russosphère” (Rus alanı) adı verilen sosyal ağ sıkça Fransa’yı “modern zaman sömürgeciliğiyle” suçlayan; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e övgüler yağdıran ve Ukrayna ordusu için “Nazi ve Satanist” ifadelerini kullanan paylaşımlar yapıyor. Rusya’nın Wagner isimli paralı asker grubuna da övgüler düzen sosyal ağ, katılmak isteyenler için Wagner’in işe alım süreçleriyle ilgili bilgi de paylaşıyor.
Uzmanlar, bu yanlış yönlendirmelerin Afrika halklarıyla Batı arasındaki güvensizliği artıracağını; kıtada Ukrayna’ya olan desteğin azalacağını söylüyor.
Sosyal ağı takip eden ve inceleyen Logically isimli teknoloji firmasıyla çalışan BBC’nin Küresel Dezenformasyon Ekibi, sosyal ağın arkasındaki şaşırtıcı kişiye ulaştı. Bu kampanyanın arkasında, kendisine “Stalinist” diyen 65 yaşındaki Belçikalı bir siyasetçi var.
Rusya savunması ve Wagner’e teşekkür
“Russosphère” kendisini “Rusya’yı savunan bir ağ” olarak tanımlıyor. Farklı sosyal medya platformlarındaki çeşitli sosyal ağların birleşmesiyle oluşan bu ağ 2021’de oluşturuldu. Ancak tam anlamıyla çalışmaya Şubat 2022’de, Rusya’nın Ukrayna işgalinden birkaç gün önce başladı. Ardından da hızla 80 bin takipçi kazandı.
İşgalin ardından Rusya devlet medyası birçok ana akım sosyal medya platformunda yasaklandı ya da kısıtlandı. Russosphère’e ise hiçbiri dokunmadı, o da hızla Facebook, Twitter, Telegram ve YouTube’da aktif hale geldi. Bir de, Rusya’nın kendi Facebook versiyonu olan VK’da.
Kyle Walter, Logically adlı teknoloji şirketinin ABD araştırma biriminin başında. Kendi iç istihbarat platformundan gelen veriler ve açık kaynaklardan edindiği bilgileri bir araya getirerek bu sosyal ağı takip etti. Ve nihayet arkasındaki isme, Luc Michel’e ulaştı.
Geçmişte Michel Rusya’nın işgal ettiği Ukrayna topraklarındaki seçimleri meşrulaştırmak için çalışmış; “Merci Wagner” isimli Rus paramiliter yetiştiren grubu desteklemek üzere çalışan bir organizasyonla bağlantıları olmuştu.
Michel’e ulaştığımızda, Russosphère hakkında konuşmayı kabul etti. Sosyal ağı kendisinin kurduğunu ancak Rusya’dan hiçbir maddi yardım almadığını; tamamen “özel parayla” fonlandığını söyledi.
Wagner ve başındaki Yevgeny Prigozhin’le hiçbir bağlantısı olmadığını savunan Michel, “Ben siber savaşı, medya savaşını yönetiyorum. Prigozhin askeri aktivileri yönetiyor” dedi.
Kyle Walter, Michel’in çabalarının ilk kez bu sosyal ağ ile gerçek dünyada bir etkisinin olduğunu ve sonuç aldığını söylüyor:
“Russosphère, Luc Michel’in ve genel etki operasyonlarının ciddi bir başarıya ulaştığı ilk platform oldu. Gruplara ilk başlarda bot hesaplar yardımcı olmuş olsa da şu an Afrika genelinden çok sayıda gerçek takipçisi var ve organik bir etki operasyonu haline geldi.”
Muammer Kaddafi ve Vladimir Putin hayranlığı
Michel’in hikayesi, kendisini Afrika’nın dostu ilan eden bir kişi için oldukça şaşırtıcı.
1958’de doğan Michel, genç yaşından beri aktif olarak politikanın içinde. İlk olarak kendi ülkesi Belçika’daki neo-faşist gruplarda siyaset yaparken sonra eski bir Nazi işbirlikçisi olan Jean Thiriart’ı takip etmeye başladı. Thiriart, ABD’ye karşı birleşen bir “Vladivostok’tan Dublin’e Avro-Sovyet imparatorluğu” hayali kuran bir faşistti.
Michel’in siyasette atığı adımlar onu Libya’ya, Muammer Kaddafi’yi desteklemeye götürdü. Ardından tartışmalı Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza’nın danışmanı olarak Burundi’ye gitti.
Tüm bu süre boyunca Rusya bağlantısını sürdürdü, Kremlin’in gençlik hareketi “Nashi” ile çalışmaya devam etti ve nihayetinde 2014’te Rusya’nın işgal ettiği Kırım, Donetsk ve Luhansk’taki gayrimeşru referandumda “seçim izleme grubu” oluşturarak seçimlerin “adil ve özgür” olduğu iddiasını dünyaya kanıtlamaya çalıştı.
BBC’ye verdiği mülakatta da “Ben bir Stalinistim” dedi ve ekledi:
“Rusya’yı 1980’lerden beri savunuyorum. Bence Rusya, Avrupa’da kalmış Amerika karşıtı tek güç. Ben Sovyetler Birliği hatırasına da bağlıyım. Amerika’nın olmadığı özgür bir dünya istiyorum.”
Sosyal medyadan sokaklara
Belli bir amaçla yürütülen dezenformasyon kampanyalarının ne kadar etkili olduğunu ölçmek aslında zor. Ancak Afrika’da Rusya yanlısı mesaj rahatlıkla duyulabiliyor çünkü uzmanlara göre, Rusya tarafından fonlanan etki gücü yüksek yerel işbirlikçiler de bu mesajı güçlü bir şekilde kendi çevrelerine iletiyor.
Paris-8 Üniversitesi’nde Moskova’nın Afrika’daki operasyonları üzerine çalışan akademisyen Kevin Limonier, “Luc Michel gibi insanların başarısı, Fransa karşıtlığına dayanıyor. Sahadaki gerçek dertlere ve sorunlara parmak basıyor.”
Merkez sağ görüşlü Alman düşünce kuruluşu Konrad Adenauer’den Ulf Laessing de, “Rusya yanlış bilgilendirmesi, Fransa askerlerinin Afrika’daki Sahel ülkelerinden, özellikle de Burkina Faso’dan çekilmesine yardımcı oldu.” diyor.
2013’te yaklaşık 5 bin kişilik Fransız birlikleri, cihatçı gruplarla savaşmak üzere çoğunluğu Mali’de olmak üzere Burkina Faso, Çad, Nijer and Moritanya’da görevlendirilmişti. Ancak geçen yıl önce Mali’den çekilen Fransa, bu yıl da Burkina Faso’daki güçlerini çekmeye hazırlanıyor.
BBC İzleme Servisi’nden Beverly Ochieng de aynı fikirde:
“Mali, Burkina Faso, Nijer ve Çad’daki protesto gösterilerinde rusya bayrakları dalgalandı; ve bu kısmen Rusya’nın bilgi operasyonları sayesinde oldu.”
Burkina Faso’da protestocular Fransız Büyükelçiliği’ne saldırdı ve Ouagadougou ile Moskova arasında daha sıkı bağlar kurulması için sloganlar attı.
Bu da Luc Michel’in hedefleriyle örtüşüyor. Michel, BBC’ye “Bence Afrika’nın tümünde Rusya Fransa’nın yerini almalı” dedi.
Kevin Limonier, “Bilgi operasyonlarının etkisini ölçmek neredeyse imkansız. Ama tek bir şey net: Böyle operasyonlar Batı’yı kaygılandırıyor.”
Limonier’e göre Paris’te “Diplomatlar ve askerler bunu okuyor, görüyor ve ‘Aman Tanrım’ diyor.”