Ana SayfaHaberlerHocasından, depremde hayatını kaybeden öğrencisi Mehmet Çiçekli’ye ağıt: “Mehmet’im, senin kadar iyi...

Hocasından, depremde hayatını kaybeden öğrencisi Mehmet Çiçekli’ye ağıt: “Mehmet’im, senin kadar iyi insan az gördüm”

Mehmet Çiçekli’yi kaybettik. Annesi ve babasıyla birlikte Antakya’da yaşadığı evin enkazının altından çıkamadı. Ekipler ancak bu sabah cenazesini çıkarabilmiş. Mehmet’im, senin kadar iyi insan az gördüm. İyiliğinin, dürüstlüğünün, mertliğinin, çalışkanlığının sınırı yoktu.

Mehmet, 2015’te çalışmaya başladığım Gaziantep’te mezun ettiğim ilk öğrenci grubunun sessiz, sakin, ama meraklı gözlerle her dersi sanki beynine nakşedercesine dinleyen üyelerinden biriydi. Son sınıfa geldiklerinde, 10 kişilik bir grupla her hafta odamda toplanırdık.

Gaziantep’te Bey Mahallesi’ndeki göçmenler üzerine bir lisans bitirme tezi yazdı. O sessiz, sakin, çekingen, utangaç çocuk, sahada bir harikalar yaratmış, Bey mahallesinin altından girip üstünden çıkmış, konuyu ve sahasını mükemmel tarif etmişti.

10 kişilik grubun 6-7’sini yeni kurduğum Kent Çalışmaları programına aldım, ama en gelecek vaadeden olarak gördüğüm Mehmet’in Sosyoloji yüksek lisansına alınmasını sağladım. Mehmet yoksul bir aileden geliyordu, kıt kanaat geçindi öğrenim kredisiyle, yurtta yaşıyordu.

Mehmet’i bölüme asistan almak istedik hep beraber. Hem benim Karataş kent araştırmasının, hem de 2018’de yapmaya başladığımız Suriyeliler araştırmasının sahasını Mehmet koordine etti. Mehmet’e kendimden çok güvenirdim diyeyim. Emin lafzının karşılığıydı Mehmet.

Bölüme asistan alamadık Mehmet’i; ilk-orta-lise-üniversitede dil öğretmeyen devlet, Mehmet işe gireceğinde sen dil bilmiyorsun dedi ona, bize. Çalış Mehmet, gözünü seveyim çalış da şu dil puanını yükselt dedik. 38-40’ta kaldı. 2018’de başladığımız projeler için proje asistanıydı.

O kadar nazik bir insandı ki Mehmet, oğlum, senin işin eğilip bükülmek değil, çay getireceksek beraber getireceğiz, bu kadar nazik olma Mehmet derdim ona hep. Arapça anadili olduğu için bize müthiş faydası ve katkısı oldu Mehmet’in. 2019’da tezinin ilk halini verdi.

Sonra annesi hastalandı, annesine bakmak için Antakya’ya taşındı. Tez ilerlemedi, benim de hatam, belki daha çok sıkıştırmalıydım, ama benimle bitiremedi. Bu gencecik çocuk, hasta annesine bakıyor, ara sıra başka saha araştırmalarını koordine ediyordu.

Daha yakınlarda, Japonya’da doktora yapan ve gene aynı ekipten gelen Suriyeli bir öğrencimin saha işlerini mükemmelen koordine ettiğinin haberini almıştım. Salı günü sabahı, ilk şoku atlatıp kızımla eşimin güvenle yola çıktığını öğrendikten sonra ilk ona yazdım, iyi misin Mehmet?

Ses gelmedi Mehmet’ten. 2 gündür iyi haberini bekliyorduk. Ahhhh Mehmet, umarım çok acı çekmemişsindir. Kardeşim. Sigara bile içmezdi, bölümün terasına çıkar konuşurduk, ben sigara üstüne sigara yakarken, aklındaki soruları sorardı.

Şu yukarıda paylaştığım fotoğraftaki gözlerine bakın Mehmet’in, bütün zorluklarına karşı hayatın iyi bakıyor ya, ümitli bakıyor ya, işte o sahiciydi Mehmet’te. Dirayetliydi.

Sen bunu hak edecek hiçbir şey yapmadın Mehmet. O kadar çalışkan, zeki, iyi ve düzgün bir insandın ki. Çok ama çok daha fazlasını hak ediyordun bu hayatta. Beylik laflarla filan anmayacağım seni. Seni hiç unutmayacağım Mehmet. Hepimizden daha iyi, daha dürüst, daha çalışkandın.

(Sosyolog, akademisyen, fotoğrafçı Sinan Tankut Gülhan’ın Twitter hesabında bugün yayımlandı. 9 Şubat.)  

- Advertisment -