Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası yayınına katılan atık yönetimi uzmanı Ali Rıza Öner, 10 ili etkileyen deprem felaketinde enkazın kaldırılması ve ağır hasarlı binaların yıkılması sürecinin ayrıntılarını anlattı.
Öner, “Bizim tahminiz toplamda 1 milyar metreküp civarı enkaz çıkacak gibi duruyor. Takribi olarak 100 milyon kamyon seferiyle bu enkaz başka yerlere taşınacak. Bu yaklaşık 6 yıllık bir süreç, 3-5 aylık bir süreç değil” dedi.
Ali Rıza Öner’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Açıklanan rakamlara göre yaklaşık olarak 200 milyon metreküplük hafriyat çıkacak. Arama kurtarma faaliyetleri bittikten sonra bu atıklar için bir alan seçilecek ve seçilirken de birtakım kriterler olacak. Normalde çöp sahalarının altını membranlarla döşeyip sızıntı sularını engelliyoruz ama şu an böyle bir hazırlık olmadığı için toprağın az geçirimli olduğu alanların seçilmesi gerekiyor. Çünkü bu atıkların içerisinde organik maddeler de olacak. Bahar yağmurları başladığı zaman organik maddelerdeki bakteriler yer altı sularına sızacak, dolayısıyla eldeki şartlarla hızlı bir şekilde yapmak lazım.
“Bizim önerimiz bu atıkları telaşla bir yerden alıp bir yere götürmeyin, çünkü bu başka bir sonuç doğurabilir. Bu insanların eşyaları, yastık altında altınları ve anı fotoğrafları var. Büyük bir alan seçilmeli. Bu alan 3’e bölünecek. Birinci kısmı geçici depolama, ikinci kısmı ayrıştırma tesisi ve finalde de beton kütleleri kum haline getirilecek. Hafriyatı herkes demir olarak görür ama aslında buradan mobilya atıkları, tekstil atıkları gibi bir sürü atık çıkacak. Vatandaşların buzdolabı, televizyon gibi atıkları ayrıştırılacak. Hedef, sadece beton kütleleri olacak. En sonunda hedefin şu olması gerekiyor, beton kütlelerini karayolları müteahhitleri kırma element tesisleri kurarak tekrar kum haline getirecek. Elle ayıklama yapılacak çünkü içerisinde deliller de var. Savcılık, bütün binalardan delil toplamaya çalışacak. Uzun bir süreç var. Geçici bir yere götürüp ‘işte bu atık bu apartmanındır’ deyip hukuki işlemler yapılacak. İş güvenliği konusu da var. Buraların telle çevrilmesi gerekiyor. Adana’da yıkılan bina sayısı 11, o nedenle Adana’da bu uygulama yapılabildi ama Hatay’da uygulanabilmesi çok zor.
“Nakliye kısmı çok önemli bir konu. Hatay merkezi düşünürsek 70 km mesafe ile bir kamyon 1-2 tur atabilir böyle bir durumda. Her kamyonun maliyeti 2 bin 500-3 bin lira olsa tutar epey yüksek. Bizim tahminiz totalde 1 milyar metreküp civarını bulacak gibi duruyor. Takribi olarak 100 milyon kamyon yapıyor. Aynı anda aynı bölgede çalışması zor bir durum. Bu yaklaşık 6 yıllık bir süreç, 3-5 aylık bir süreç değil. Meksika’daki depremden sonra benzer bir süreç yaşandı.”