İtalya'nın Bergamo kentindeki Humanitas Gavazzeni hastanesinde çalışan Dr. Daniele Macchini, Facebook'ta sinsi virüse karşı savaşta kayıtsızlığın tehlikeleri hakkında uzun bir yazı yazarak, uyarılarda bulundu. İşte doktorun yeni paylaşımları:
Büyük bir trajedi yaşanıyor ülkemizde… Yaşlı hastalar ölmeden önce ağlayarak bize yalvarıyorlar. En yakınları ile vedalaşmak istiyorlar…Tek başına ölmek istemiyorlar…
Yakınları ile kamera aracılığıyla vedalaşıyorlar… Ölmeden önce bilinçlerini kaybetmiyorlar… Komaya girmiyorlar… Can çekişiyorlar, boğuluyorlar…
"GENELDE KARI KOCA AYIN GÜN ÖLÜYORLAR"
Her şeyin farkındalar… Genelde karı koca aynı gün ölüyorlar… Çocukları torunları uzaktalar…
Bu hastalık gripten çok çok daha ağır geçiyor… İnanin çok çok daha farklı… Lütfen ona grip demeyin… Alakası yok… Hastalar en az 7 gün 10 gün evde kaliyor… Kimseye bulaştırmak istemiyorlar… Ateşleri çok yüksek… Ağırlaşınca geliyorlar çünkü artık dayanamıyorlar boğulma hissine…
Nefes alamıyorlar… Oksijene ihtiyaçları var… Bu virüs için ilaçlar çok az… Biz sadece yardım etmeye çalışıyoruz… Ama her şey hastaya bağlı…
Erken ya da geç hastaneye gelmeleri hiçbir şey değiştirmiyor… Son aynı son… Yaşlılar dayanamıyor… Hemşirelerin gözlerinden yaşlar akıyor.
Herkesi kurtaramıyoruz farkındayız… Hayati fonksiyonları düşük olanların sonu belli… Makineler yalan söylemiyor… Cok acil yeni yataklara ihtiyacımız var…
"ARTIK KIRMIZIDAN BAŞKA YER YOK"
Ağırlaşanlar cok fazla… Hastanelere akın akın geliyorlar… En ağır hastaların isimleri kırmızı ile yazılı ki artık başka bir renk yok. Herkese aynı prosedürler uygulanıyor… Hastalık aynı… Yaygın pnömoni…çift taraflı… Lütfen söyleyin… Hangi grip bu trajediye sebep olur? Grip bu kadar bulaşıcı değildir.. Ve cok nadir pnömoniye dönüşür… Bu virüs ise cok farklı.
İnanılmaz bulaşıcı ve inanilmaz ağir seyrediyor belirli bir grup için… Genç insanlarda basit bir grip gibi geçen hastalık yaşlılarda değişiyor… Bizim ülkemizde yaşlı insanlarımız çok ve 65 yaş üstü neredeyse herkesin kronik hastalığı bulunur. Diyabet, yüksek tansiyon…
Ne yazik ki ağir hasta olan gençler de var. Onları görürseniz genç olduğunuza sevinme sebebiniz kalmaz. Hastanede artık cerrah… ortopedi uzmanı… kadın doğum… göz… ya da cildiyeci artık yok. Hepsi koronavirüs savaşçısı oldu. Bütün bölümler bu hastalıkla savaşıyor. Bulaşırsa onlardan da yaşlı akrabalarımıza bulaşır.
"BİZE BU HASTALIĞIN NE KADAR TEHLİKELİ OLDUĞUNU SÖYLEMEYENLER SUÇLU"
Kamera ile çocuğumla görüşüyorum. Ara sıra fotoğrafına bakıyorum. Ağlıyorum. Bizim suçumuz yok. Sizin de suçunuz yok. Bize bu hastalığın bu kadar tehlikeli olduğunu söylemeyenler suçlu. Bizden sakladılar…
Basit bir grip gibi lanse ettiler. Oysa durum farklıydı. Önlem alınmadı. Gec kalındı. Lütfen evlerinizden çıkmayın. Bizi dinleyin. Sadece cok acil durumda çıkın. Kesinlikle markete alışverişe gitmeyin. Bu en kötüsüdür. Herkes ilk önce oraya gider. Hasta birisi ile orada görüşmeniz büyük olasılıktır. Kapanmaya az kala gidin. Az insan varken alışeriş yapın. Basit maskeler kullanın. FFP2 FFP3'leri bize bırakın. Artık maske bulmak cok zorlaştı. Bizim de sağlığımız risk altında. Bazı doktorlarımız artık virüs taşıyıcısı oldular.
Onlar da ne yazik ki en yakınlarına-a bulaştırdı. Bir çoğunun akrabası hayat ile ölüm arasında. Kaybedilmek üzere. Lütfen kendinizi koruyun, önlem alın. Yaşlılarınıza söyleyin dışarı çıkmasınlar. Hastalarınıza da yasaklayın.Yiyeceklerini siz alın.
"AĞIR HASTALARA YARDIM EDEMEZSEK DE SON ANLARINA KADAR YANLARINDAYIZ"
Bizim evde kalma seçeneğimiz yok. Bu bizim işimiz.Son günlerde hiç alışık olmadığımız işler yapıyoruz. Ama yapmak zorundayız. Bizim görevimiz insanları kurtarmak. Bunu bazen başaramasak da ağır hastalara yardım edemesek de son dakikalarına kadar yanlarındayız… Eskiden de öyleydik. Hasta AIDS'li ya da hepatitli olup olmadığını bilmeden kan testlerini yapıyorduk. Bazen iğne bizim elimize de batıyordu. Korkuyorduk…Acaba bulaştı mı diye kendimize de testler yapıyorduk. Sonra da mide bulantılarına sebep olacak ilaçlar almak zorundayız.
Ve ne yazık ki her üzüntümüzü de evimize taşıyoruz. Tamamen insanca davranıyoruz. Ağır hastayı tedavi edemesek bile acılarını en aza indirmeye calışıyoruz. Şimdi bize kahraman diyorlar, oysa daha dün bizi suçluyorlardı.
"LÜTFEN KALABALIK YERLERDEN UZAK DURUN"
Yarın her şey geçtikten sonra bizim yaptıklarımız da unutulacak. Her şeyin unutuldugu gibi…Şimdi düşünelim hep birlikte… Biz doktorlar hastanede bulunan insanların yaşamlarına dokunabiliyoruz. Onları yaşatmaya çalışıyoruz. Lütfen epidemiden uzak olsanız da dikkat edin. Kalabalık yerlerden uzak durun. Sinemaya, müzeye, spora gitmeyin.
Siz ise bizden cok daha fazla insanın hayatına dokunabilirsiniz. Onları koruyabilirsiniz.
Bunları paylaşın. Tüm İtalya okusun. Henüz çok geç olmadan…