Ankara trafiğini bu kez onlar kilitledi. İyi Parti’nin seçim beyannamesinin açıklanacağı ve milletvekili aday tanıtım toplantısının yapılacağı ATO Congresium’un sadece önündeki yol değil, o yolu Ankara’nın ana caddelerine bağlayan tüm kolları saatlerce kilitli kaldı.
İyi Partili her aday kendine parti logolu otobüs de, araba da donatmış. Hepsi ama hepsi uzun kuyruklar oluşturmuş. O kuyrukları yarmak yetmedi Congresium’a girmeye. Davul, zurna ekibini geçen, sel gibi akan gençlere takıldı. Onları geçen, hatıra fotoğrafı çektiren kadınlı-erkekli gruplara takıldı. Güzel olan şu ki; kimse uzun uzun kimlik kontrolüne takılmadı. Döner kapıdan geçen refaha erdi, 4 bin kişilik büyük salona kendini attı. Kimse sığamadı elbette o salona. Ayakta kalan vekil adayı Ece Güner dakikalarca yer aradı kendine örneğin.
Sadece İyi Parti etkinliği
Salonda en çok ilgi gören isimlerin başını tabii ki ANAP kökenli Lütfullah Kayalar çekti. CHP’nin İyi Parti listelerinden seçime gireceği Yozgat’ta birinci sıradan İyi Parti’li aday olan Kayalar’la, o sıkış tıkışlığın içinde fotoğraf çektirmeyen kalmadı. Sadece İyi Parti’nin bayrakları ve Türk bayrağı vardı salonda. Millet İttifakı’na gönderme yapan hiçbir şey göremedim salonda. İttifakın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir fotoğrafı konulsa iyi olurdu diyenler pek de haksız değildi. Sonuçta o salona koşa koşa gelenlerin, ortak cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nu hatırlaması gerekirdi.
Akşener salona “Başbakan Akşener” sloganlarıyla salona girdi. Arada “Gençliğin umudu” sloganları da atılıyordu ama Akşener, en çok “Başbakan Akşener” sloganına el salladı. Kürsüye çıktığında sloganlara “Gidin oy verin, beni başbakan yapın” sözleriyle yanıt verdi.
Akşener kürsüye çıkmadan, İyi Parti’nin seçim sloganıyla aynı ismi taşıyan “Türkiye tarih yazacak” belgeseli gösterildi. Türkiye’nin kuruluşunun anlatıldığı belgeselin kahramanı Atatürk’e alkış üstüne alkış yağdı. Sahneye çıkan zeybek ekibine de ilgi büyüktü.
“Recep Bey ve arkadaşlarına adil davranacağımıza söz veriyoruz”
Akşener, konuşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ve 21 yıllık AK Parti iktidarını hedef aldı. İktidara demediğini bırakmadı: Ahlaksız, ciddiyetsiz, beceriksiz, yüzsüz.
Erdoğan’dan “Beştepe muhtarı” diye söz eden Akşener, 14 Mayıs seçiminde iktidarı mutlaka kazanacaklarını söylerken kullandığı “Adaletin dönüp dolaşıp en çok kendilerine lazım olacağını unutuyorlar. Biz, Recep Bey ve arkadaşlarına adil davranacağımıza söz veriyoruz” sözleriyle çok alkış aldı.
Erdoğan’ı, AK Parti iktidarını, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi sık sık yuhalattı Akşener. İyi Parti İstanbul İl Başkanlığı’na yapılan saldırıya gönderme yaptığı, “Atılan onca iftiraya rağmen biz hala buradayız. Kurulan onca tuzağa rağmen biz hala buradayız. Çevrilen onca dümene, barikatlara hatta kurşunlara rağmen biz hala buradayız. 14 Mayıs’ta tarih yazacağız” sözlerini söylediğinde salondan yükselen “yuh” sesleri, kesin ATO Congresium’un biraz ötesindeki AK Parti binasından duyulmuştur.
Her yerde kadın, her şeyde kadın
İktidarın Türkiye’yi çağın gerisine itmekle, ülkenin refah düzeyini bozmakla suçlayan Akşener’in konuşmasında sürekli kadın haklarına vurgu yapması, kendisinin de bir kadın lider olarak ülkedeki diğer kadınlar gibi sürekli baskı altına alınmaya çalışıldığının mesajını vermesi ama mücadele etmekten vazgeçmeyeceğini söylemesi dikkat çekiciydi.
Erdoğan’ın kadınlara “sürtük” diye seslenmesini, onlara “gülmeyi bile” haram saymasını, kadın cinayetlerini neredeyse tüm detaylarıyla anlattı Akşener. İktidarın “yaşatmadığı” kadınları, yaşatacağı sözünü verdi seçmenine. Akşener, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” sloganını attığında salonda alkışlar, ıslıklar havada uçuştu. Sinan Ateş’i de unutmadı:
“Mesela ‘Ya davulcuya ya zurnacıya’ dediler, ‘Kadın evinin süsüdür’ dediler, ‘O saatte orada ne işi varmış’ dediler, ‘Kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin’ dediler. Hem de bunu hakimler dedi, hakimler! Sonuç ne oldu? Ceren’leri, Özgecan’ı, Emine’yi, Dilara’yı, Raziye’yi ve daha nice kadını yaşatamadılar.
“Başkentin göbeğindeki alçak bir suikastı görmezden geldiler. Katilleri, azmettiricileri, alçaklığa ortak olanları bilmezlikten geldiler. Yargı süreçlerine müdahale ettiler. Gencecik bir akademisyenin kanını yerde bıraktılar. Yani Sinan Ateş’i de yaşatamadılar. İşte tam da bu nedenle bizler bugün buradayız. Dimdik, omuz omuza ayaktayız. Çünkü devletimizin beceriksiz bir iktidarın elinde içine düşürüldüğü bu acizliği reddediyoruz.”
Kişiye özel seçim beyannamesi
İyi Parti, “Türkiye siyasi tarihinde bir ilk” olarak tanımladığı yeni bir seçim beyannamesi modeli geliştirdi. Modeli, partinin kalkınma politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı Ümit Özlale tanıttı.
Modele göre; internette İyi Parti sayfasına giren seçmen, kendi eğitim, ilgi ve beklentilerini sisteme yükleyip, İyi Parti’nin sadece kendisiyle ilgili seçim vaatlerini, politikalarını görebiliyor.
Uçaklar, kadınlar, F-35’ler
İyi Parti seçim beyannamesinde öne çıkan vaatlerden bazıları şöyle:
*Cumhurbaşkanlığının kullanımındaki uçak sayısını azaltacağız.
*Üst düzey görevlere atanan kadın yöneticilerin sayısını artıracağız.
*Ücretsiz kira sigortası ile işsiz statüsüne geçen asgari ücretlilerin kiralarını ödemelerine destek olacağız.
*İlk ve ortaöğretimde ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği hizmeti sunacağız.
*Bütün doğumların her erde ücretsiz ve uzman sağlık personeli yardımıyla gerçekleştirilmesini temin edeceğiz.
*Dış politikayı yeniden devlet politikası perspektifinden ele alacağız. Sığınmacılara hiçbir şart altında vatandaşlık vermeyeceğiz. “Hudut namustur” diyerek açık kapı politikasını terkedeceğiz. Türkiye’nin yeniden F-35 projesine dönmesi için girişimde bulunacağız.