Erdoğan, zirve sonrası düzenlenen ve bütün gazetecilerin davetli olduğu basın toplantısında Euronews muhabirinin “F-16’lar ile alakalı sizin de söylediğiniz gibi Kongre burada bağlayıcı. Kongre’nin sert koşulları vardı. Mesela Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi gibi ülkelere saldırgan tavırları olmaması gibi. İkincisi ise ülkenin AB’ye katılım sürecinini tekrar hayata geçirmek için insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi konularında yeni reformlar yapacak mısınız?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Görüyorum ki, birinci derecede Türkiye’yi tanımıyorsunuz. Yani Türkiye’nin demokrasi, hak ve özgürlükler konusunda bir sıkıntısı yok. Dünyada yüzde 90’a yakın bir katılımla seçim yapıldığını hangi ülkede gördünüz, kaç tane ülke var? Herhalde parmak sayılarını bulmaz ama bizim bu son seçim yüzde 88 katılımla neticelendi ve ben oradan seçildim. Terör örgütü istediği gibi her yerde kendine göre ne yazık ki istediklerini yapıyor, istedikleri gibi at koşturuyor. Ama bunlara karşı da tabii herhalde devlet, devlet olmanın gereğini yapacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “NATO’da İsveç’e onay verdiniz. Bu, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılımı için de bir yolculuğun başlangıcı mıdır?” sorusu üzerine ise “Ben ağzın bal yesin diyeyim. Temennim odur ki aynen senin umutlandığın gibi biz de umutlanalım” dedi.
Avrupa Birliği’ne üyelik konusunda yeni bir aşamaya geçilip geçilmeyeceğine ilişkin başka bir soruya cevap verirken de şöyle dedi: “Biz bunu bütün liderlerle görüştük. Gerek gümrüklerle ilgili güncelleme gerekse vize serbestisi, en son Von der Leyen ile de bu konuyu görüştük ve kendilerinden olumlu bir yaklaşımı bekliyoruz. Bu konuyla ilgili de şu anda Büyükelçim Çağatay Bey bu işin takipçisi, görev onda. Temenni ederim ki yarın Brüksel’de yapılacak görüşmelerde tekrar bu ele alınacak.”
Sabah gazetesi, Erdoğan’a Euronews muhabirinin sorusunu “Provokatif soru”, Takvim gazetesi ise “Küresel tetikçilere milli irade tokadı” başlıklarıyla verdi.